artık savaşmayı öğrenmesi gerekmektedir. kendisine aşık onca adam ve ejderhalar olmasına rağmen hep kaçan, sinen ve korumaya muhtaç bebe triplerindedir. hep mağdur olmasına rağmen ele geçirdiği topraklarda halkın sabrını zorlayan kararlar almaktadır. açıkçası biraz konu mankenidir.
islami şeriat kanunlarında sokakta ahlaksızlık yapanın elinin, kolunun, kellesinin kesilmediğini bilmiyoruz çünkü. çünkü dinimizin en basit kurallarını bile öğrenmeye çalışmadık. çünkü islamı asmak kesmek sanıyoruz. çünkü kendimizi değil başkalarını kesmek istiyoruz. çünkü malız çünkü yavşağız.
ya da başka bir dinin şeriatını istiyoruz. bu daha mantıklı evet. istenenler islamla alakasız evet.
meslek lisesinde okuyorum. elektronik bölümü. 2 yada 3 sınıftayım. o zamanlar (1996-1997 falan) istanbul üniversitesinden eminönü yönüne giderken polonya pazarı diye bir yer var. 999999 in 1 atariler, yurt dışından kaçak gelmiş envai çeşit zımbırdılar, matkaplar, kulaklıklar falan ne ararsan çok ucuza buluyorsun. dandik malzemeler ama biz fakir öğrenciler için 1 2 senelik kullanıma yeter. neyse boş vakit buldukça biz hep buralarda işe yarayan yaramayan her şeyi inceliyoruz. bir gün kendime fm radyo devresi yapmışım ve kulaklığa ihtiyacım var. okuldan çıktık dedim gidelim. arkadaşlar doğubank dediler ama yok ben ucuz alacam ya illa polonya pazarına gitmem lazım. arkamda var 7 kişilik fiks ekibim bindik otobüse. neyse bir tezgahın başındayız baktım güzel kulaklıklar var.
- abi şuna bakabilir miyim?
+ alcan mı?
- e çalışırsa alacam evet
eleman çıkardı kulaklığı. paketinden inceledim falan. tabi para az ve tek atımlık kurşun var. dedim denemem lazım. çalışmazsa almam. verilen paranın geri alınamadığı bir yer çünkü. neyse adam bin bir homurdanmayla kulaklığı çıkardı bana verdi. denedim çalışmıyor. arkadaşımın walkman a taktık tık yok.
- abi bu çalışmıyor
+ oğlum almican mı bunu şimdi
- çalışmıyor abi neden alayım?
+ lan o zaman niye çıkarttırdın kutusundan yavşak
- ????? ben ne bileyim çalışmadığını ya ne küfür ediyosun
sohbet hep böyle devam edecek sandınız değil mi? etmedi. bu konuşmadan sonra kutu açmaya üşenen dallama tezgahtan üstüme uçtu. yedi kişi aralıksız yarım saat dayak yedik. sonra ben bir daha bu yere gitmedim.
evet olmayacak şeydir. işin garip kısmı ise eğitimli insanların bile bu dolandırıcılığa inanabilmesidir. memleket olarak dinimizden ve kıçımızdan haberimiz olmadığının ispatıdır.
hiç unutmuyorum. 17 yaşlarındayım. liseden mezun olmuşum. sevgili yapmışım. ikimiz de bahçelievler'de oturuyoruz. sürekli bakırköy tshh ormanına çağırıyor. hep orada buluşuyoruz. sessiz sakin bir yer. karışan kuruşan yok. banklarda oturup sürekli sohbet ediyoruz falan.
efendim ben it gibi aşığım ama. kızdıracak küstürecek en ufak şeyden kaçıyorum. elini tutmuyorum yani o derece. zaten kalbim de kaldırmayacak biliyorum. neyse efendim bu sürekli yanıma yanaşıyor sürtünüyor falan tabi ben bomba oluyorum ama çaktırmıyorum kıza hesapta. genciz ya abaza sapık falan demesinler. yanlış anlamasın *
bir gün ormanın içlerine doğru yürüyoruz falan bu önüme geçti. zıpır zıpır hareketler falan. sarıldık. göz göze bakıyoruz. ben öleceğim ama. birbirimize uzandık öpüştük falan kalbim patlayacak. sonra biraz açıldık hala gözlerimin içine bakıyor. hayvan gibi üstüne çökmek istiyorum ama benim aşkım bu muameleyi hak etmiyor kafasındayım. ben aşktan buna sarıldım ama yarım saat. neyse çok masum seviyorum ya kokluyorum falan. bu bir süre sonra silkelendi hadi gidelim falan dedi devam ettik yolumuza. gün bitti ayrıldık işte.
bu olaydan sonra pek görüşemedik işte. kah babası izin vermedi. kah annesiyle alışverişe gitti. kah abisi misafirliğe geldi falan. daha önce gelirdi şimdi gelmiyor diye aylarım yıllarım kahırla geçti. o zaman cep telefonu falan yok. ulaşmak imkansız. o beni iş yerimden arardı aramaz oldu. sokağından geçiyorum. kapısında bekliyorum falan yok. neyse aradan geçti seneler. bu kız benim içimde yara kaldı. kimseyi sevemedim falan filan baya bir süre. günlerden bir gün kuzeniyle karşılaştık. dedim ya elif beni çok yaraladı. neydi derdi neden bitirdi falan. sen dedi pek ilişmiyormuşsun. o yüzden senden ilgi göremediği için ayrılacağını söyledi bana dedi. o sana çok işaret vermiş ama sen yanaşmadığın için soğumuş dedi.
sikememenin acısı ayrı da be sözlük. sikmedin diye terk edilmenin acısı 20 senede bile geçmeyebiliyor.
neden anlattığımı bilmiyorum ama ilk kez burada yazdım lan.
birileri resim ekleme sebebi için şunları söylemiş.
-birilerinin sizi sekse ikna etmesini beklemek.
-birilerinin size sadece kadın olduğunuz için ilgi göstermesini beklemek,
-birilerinin sizi sadece memeleriniz ve bacağınızın arasındaki şey için muhatap almasını beklemek,
-birilerinin size bunları yaparken sizin yaşadığınız ego mastrübasyonunu, gerçekten seviştiğinizde alamıyor olmanız.
siz kendinizi üzmeyin kızlar. annesinin pazara gitmesindeki sebebi bilmiyor bazıları
eşcinsel evliliklerin artmasıyla çok karşılaşacağımızı düşündüğüm durum.
Tanım : Meselem sen seviyon o gidiyo başkasını seviyo ama düşün ki hepsiniz aynı cins. sonra sen onun eşine aşık oluyon. çok ayıp.
Tez konusudur.
araplaşmak için deldirmeyeceği yeri olmayan zevatların tezidir. Türk olmak olmamak bir üstünlük olmamasına rağmen 2015 yılında hala bunu argüman olarak kullanmaya çalışan gereksizler vardır. Ülkenin gelişmeme sebebi olarak değerlendirilmelidir.
hani fani bu hayat ümit bağlayamam
olmadı diye oturup ağlayamam
gönlü geniş olan sükutu öğrensin
sevgimi yok yere ele bağlayamam
gelir mi diye hayallere sığınamam...
kemale eren kendinden versin
sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben
zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
ama umudum cennetten
ben dalkavuk olanı hizaya getiremem
sorma bana ben görünmezi göremem
merak eden kendine yönelsin
boş yere kimseyi oyalayıp üzemem
geçici şeylere heves edip üzülemem
fikrim, hevesimi alt etsin
sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben
zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
aman umudum cennetten
ben gözü görmeyene resim gösteremem
değerimi bilmeze değeri öğretemem
o önce, e haddini öğrensin
biten sevgiye imrenip özenemem
boş sözü duyup düstur edinemem
eden, kendine ah etsin
bildim lakin söylemem
gördüm ama izah edemem
dünya, senle baş edemem ben
zaman öyle de geçecek
hayat böyle de bitecek
e bitsin, umudum cennetten
sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben
zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
ama umudum cennetten
herkesin sanal bir makinaya bile olsa kurup denemesi gereken işletim sistemidir. kafanızdaki soruları bu şekilde azaltır ve kullanıp kullanmamaya karar verirsiniz.
aşırı doğru bir tespittir. felaket doğrudur. inanılmaz doğrudur. bir an şüphe duyulsa bile doğruluğu su götürmez bir gerçektir. son zamanlarda duyduğum en doğru tespittir. öyle böyle değildir.