anlamazdım o zamanlar. Çocukken güzel geliyordu, ne bileyim lan arada dükkanına götürürdü. masum bir şekilde dilediğim kadar kuruyemiş yerdim, dükkanda gülerek gezer, ağzıma Antep fıstığı atardım. çok hoşuma giderdi bu durum. ayda birkaç kez beni götürmesini isterdim.
küçüklüğümde; Öğretmenlerim, babamın ne iş yaptığını sorsa, kuruyemişçi ögretmenim derdim, cevabıma sırıtırdı, niçin sırıttıgını anlamazdım. zaman geçti, üniversiteye geldik. zamanla bu durumdan çekinir oldum.
üniversitedeki arkadaşlarıma memur olduğunu söylemiştim, yalanla filan idare ediyorduk. EE büyüdük, aşık olduk. bu duygu karşılıklıydı. şu an beraberiz Aynurla. babası büroda avukat. babamın mesleğini o da memur olarak biliyor. kız Sabancı üniversitesinde okuyor, öyle doğruyu söylemek yer mi ? babasının saygınlığı karşısında, benim babam ???
ileride yalanım ortaya çıkacak. muhtemelen Aynur bir daha güvenmez bana, aşağılık biri olarak düşünecektir beni. gerçeği söyleseydim de, babasına beni anlatırken aramızdaki ilişki onaylanmazdı. ilişki gelir geçer, fakat ileride daima bu endişeyle yaşayacağım.
bu durumu saklayıp bundan utanmam benim mi suçum yoksa okul okumamış, saygın mesleği elde edememiş cahil babamın mı ?
canlı kadın bedeninden de hoşlanıyorum tabii fakat ölü kadının bedeni ayrı cezbedici geliyor.
sessiz, masum, ve soğuk. düşünsenize o vücuda bir daha el değmeyecek, bir daha kimse buseler konduramayacak. eğer kadının ölmeden önce izni varsa, birlikte dahi olabilirsiniz avrupada. onun son erkeği siz oluyorsunuz, paha biçilemez inanın bana sayın dostlarım.
çevremde, televizyonlarda, hatta sosyal medyada sürekli neşet Ertaş propagandası yapıldığına şahit oluyorum, yok efendim halk ozanıymış yok efendim bozkırın teknesi yok efendim Anadolu'nun feryadı...
inanılmaz şekilde övülmesinin sebebini anlamak için youtube'dan birkaç parçasını dinleyeyim dedim Allah sizi inandırsın söylediği türkümsü şeyi bitirmeden kapattım, tekrar şans verip başka parçasını dinleyeyim dedim yine değişen bir şeyin olmadığını gördüm. kuru gürültüden farkı yok, sesi inanılmaz şekilde rahatsızlık veriyor. söylediği parçalarla da ilgisi yok seslendirdiği Acem kızı türküsünü başkasından dinleyip orgazm olurken bu adam parçadan soğutuyor. bir sanatçıyı herkes beğenmek durumunda değil ama beğenmezsen bile başkalarının beğenmesini empatiyle anlarsın, ama neşet Ertaş'ı bu kadar popüleştiren nedir inanın anlamak güç, en kötü türkü barlarda bir, iki parçasını çalarsın olur biter.
sesi, dinleyiciyi rahatsız eden sanatçıyı bu kadar da övmenin gerçek sanatçılara haksızlık olduğunu düşünüyorum...
kızın vücuduna; memesine, poposuna, ve malum yere değip geçen suyu içme eylemidir. çok sapıkça gelebilir, fakat fantezi seven kişiler için gayet idealdir.
uğur ışılak'ın, modern parçalarıyla neşet'i alt edeceği versustur. neşet'in sesinden ne anlıyorsunuz anlamak güç, fakat iyi çalgı çalar onu itiraf edelim.