kaybedecek her zaman bir şey vardır. hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler vardır. ölüm dışında dünyevi bütün sorunların üstesinden gelinebilir. yaşamdan daha önemli bir şey yoktur. bu şekilde karamsar düşünceler insanı daha fazla hata yapmaya sevk etmekten başka bir halta yaramaz. dünyada 7 milyardan fazla insan yaşıyor, en dertlisi benim diyebilir misiniz? tabii ki de hayır, o zaman mücadeleye devam.
10 yıl sonra gerçekleştirdiğim eylem. nedenini tam olarak kendim de bilmiyorum. bir şeyleri konuşarak değilde yazarak ifade etme isteği ağır bastı sanırım. yazmayı da çok becerdiğimi sanmıyorum. benimkisi olsa olsa karalama. insanın 10 yıl önceki halini, yazdıklarını falan görmesi de tuhaf bir tebessüm bırakıyor yüzünde.
sadece windows vista ve 7 kullanıcılarının kullanabildiği, reklam konusunda henüz fazla özen gösterilmeyen yeni msn sürümüdür. kullanım ve güvenlik açısından piyasadaki programların arasında en idealidir. beraberinde bir çok yenilik getirmiştir fakat henüz daha yaygınlaşmamış olmasından ötürü son kullanıcılar tarafından pek bilinmemektedir. nick diye tabir edilen tag name özelliğinin olmaması alışılagelmişliğin dışında olduğundan yeni msn için bir eksidir. bunu önceki sürümlerde olduğu gibi kullanıcının tercihine bıraksalardı daha iyi olurdu. yaygınlaş(a)mamış olmasının bir sebebi de budur. çoğu insan süregelen alışkanlıklarını pat diye değiştirmekten son ana kadar kaçar. microsoft'ta bunu bildiği için ya yakın zamanda eski sürümleri zorunlu olarak kullanıma kapatacak ve insanları yeni sürümü kullanmaya yönelterek bu nick olayında ki kararlılığını gösterecek (xp için lite bir sürüm bile çıkarılabilir sırf bu yüzden) ya da windows live messenger 2012 sürümünde bu nick olayını tekrar kullanıma açıp kullanıcıların talepleri için geri adım atacaktır.
sahip olunması durumunda kişilerle diyalog ve ilişkilerde büyük avantaj sağlar. halk arasında ağzı laf yapmak olarak da bilinir. bu özelliğini kötüye kullananlara ek olarak dolandırıcı, sahtekâr, palavracı, düzenbaz gibi sıfatlarda yapıştırılır.
ailesi için yapabileceği fedakârlıklardan bir tanesidir. erkeğin kazancı tüm ihtiyaçlara rahatça yetiyorsa da mantıklı bulduğum bir durumdur. özgürlüğünün elinden alınması gibi saçma sapan feminist düşüncelerle ele alınmaması gerekir. kadını çalıştırmak değil, çalışmasına gerek duyulmayacak kadar para kazanmak ve tüm zamanını kimsenin boyunduruğu altında olmadan istediği gibi geçirmesine olanak sağlamak ona gerçek özgürlüğü vermektir çünkü.
ona ait ne varsa yok etmekle başlar. en ufak bir resminden tutun aldığı hediyelere kadar ya atılmalıdır ya da ihtiyacı olan birine verilmelidir. sonrasında ki aşama tamamen psikolojiye kalacaktır. o da kişinin iradesiyle alakalıdır. güçlü olan hatıralarda ortada olmadığından çabuk atlatır, zayıf olan da derecesine göre süreyi uzatır.
olduğundan daha iyi gösterilmeye çalışılan futbolcu. bunda maradona'nın da payı büyüktür. futbol arenasında işi azcık iyi biliyorsanız ve kafa kağıdınızda "ingiltere, ispanya, italya, brezilya, arjantin" yazıyorsa, arkanızda da biri varsa büyük futbolcu olarak anılma olasılığınız yüksektir. bunlara ek olarak şansınızı orta saha oyuncusuysanız 2'ye, forvetseniz 4'e katlayabilirsiniz.
halkın genelinin kaliteli yapımlara değil, kalitesiz magazin forever tarzı programlara yönelmesiyle yayın akışının son 20 yılda tamamıyla o yönde olmasındandır.
Yeopgijeogin Geunyeo (my sassy girl)'den 3 yıl sonra çekilen, orjinal adı Nae Yeojachingureul Sogae Habnida olan 2004 yapımı güney kore filmi. uzakdoğu sinemasına hayranlık bırakabilecek kadar güzeldir. aldığınız bu gazla güney kore filmlerine devam ederseniz kore lisanını çat pat öğrenebilirsiniz. ek olarak; bu filmleri hayatınızda biri yoksa ve sevgiliniz olma ihtimali olan biriyle birlikte izlerseniz, film bittikten sonra mutlaka sevgili olursunuz.
karabükle safranbolu arasında, türkiye'de yüksek öğrenim veren 115. kurumdur. daha ilk yılında öğrenci kimliklerini yarım dönem gibi çok uzun bir sürede hazırlatıp dağıtması (ki o sürede 24 ciltlik ansiklopedi bile hazırlanır), kurumun konuyla ilgili birimlerinin öğrencilerden çokca dua almasına sebebiyet vermiştir. 2008-2009 eğitim-öğretim yılı itibariyle hazırlık sınıfları ingilizce eğitimlerini zonguldak karaelmas üniversitesi'nin çaycuma kampüsünde değil, üniversitenin kendi bünyesine bağlı fen-edebiyat fakültesinde görmektedirler.