YeniNesilYazar
32 (self sufficient)
dokuzuncu nesil yazar 3 takipçi 30.41 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarının istekleri

    2517.
  1. daha fazla alkol, daha az kafa. pardon o cennetti de mi.
    0 ...
  2. evde kalmış erkek

    27.
  3. cinsiyetçi bir yaklaşımla süslenmiş olması ' evde kalmak' deyimini süslü hi hale getirmemektedir. ben 31 yaşındayım ve hala kendimi o piyasada görülen gereksiz evliliklere layık hissetmiyorum.
    1 ...
  4. efes vs tuborg

    4.
  5. 10 yıllık alkoligim bir türlü Efes'in o şekerli tadına alışamadım. madem sonumuz morg o zaman aç bir Tuborg.
    0 ...
  6. içki iç ama sigara içme

    36.
  7. sigaranın ulaşılabilir olmasının zararını yadsiyacak kadar kullanımını arttırmaya sebebiyet vermesinden dolayı olduğunu düşündüğüm ata öğüdüdür.
    0 ...
  8. yazarların maaşları

    112.
  9. yıllar sonra nihayet 5 haneyi gördük hedef dolar bazında 4 hanedir.
    0 ...
  10. üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız

    927.
  11. süper lise döneminde büyük puanlarla kazanmış sırf bir yıllık aldığım hazırlık eğitimi boşa gitmesin diye bişeyler yapmış insan profili. umarım kendisinden beklediği performansı üniversitede de sergileyerek hazırlık olan bir bölüm okumuştur.
    0 ...
  12. timsah vs aslan

    4.
  13. timsah iki duble içerse kapı gıcırtısina bile oynamaya kalkar ama aslan masada oturup ekibi izleyen olur.
    0 ...
  14. pencere açık uyumak

    38.
  15. sivrisinekleri odama misafir etmesi dışında keyifle gerçekleştirdiğim eylem.
    0 ...
  16. kliplere bakıp 31 çekmek

    4.
  17. 2022 yılında porno film sektörü bu kadar ilerlemisken kliplerle tatmin olmak biraz daha spesifik dertlere gark edilmenin vermiş olduğu hissiyattir.
    3 ...
  18. moralim çok bozuk ne yapmalıyım

    5.
  19. acilen bir kalem kağıt al ve gününü yazmaya başla. kısa ve keskin cümleler yerine yapabileceğin kadar uzun ve anlamlı cümleler kullan tavsiyesiyle cevapladığım sorudur. sonuçların tarafıma bildirilmesinin kendimi daha anlamlı hissettireceğini soru sahibinden bilvekale arz ederim.
    0 ...
  20. her telefon çaldığında tedirgin olmak

    6.
  21. eğer hiç olmaz paraya 7/24 bir isletmenin sorumlusu olarak çalışıyorsan defalarca yaşayacağın (ve her nasılsa her çalışta aynı duyguyu hissettiren) hadisedir. buna alışmanın bir yolu yoktur.
    1 ...
  22. üniversite kütüphanesi

    35.
  23. nadir gittiğim ve bu gitmelerden birinde istemeden de olsa kız düşürdüğüm mekandır. gerçi sonradan kızın diyarbakırlı ve abisinin arkadaşlarının da aynı okulda olduğunu öğrenince götü kestirmeden sonlanmış bir ilişki oldu. yine de çimenler candır.
    1 ...
  24. nonwoven

    4.
  25. elyafların dikiş ya da örgü dışında yöntemlerle bağlanarak kumaş oluşturma yöntemidir. bir diğer ismi dokusuz yüzey kumaşlardır. yöntemler isimlerini kullanılan proses çeşidinden alır. ısı, hava, iğneleme, su jeti ve eriyikle bağlama Türkiye'de kullanılan başlıca yöntemlerdir. ıslak mendil, bebek bezi, membran kaplama ve yer döşeme kullanım alanları arasında sayılabilir.
    0 ...
  26. sokak köpeğinden rahatsız oluyorsan sokağa çıkma

    5.
  27. ne güzel demiş Sadri Alışık:' Sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir'. örneklemiyle katıldığım düşüncedir.
    0 ...
  28. seks hayatını güzelleştirecek öneriler

    6.
  29. katı sabundan sıvı sabuna geçmek.
    1 ...
  30. tecavüze uğramış bir kadınla evlenmek

    141.
  31. söz konusu evlilik gibi hayatını paylaşmak gibi bir eylemse, o insanla anlaşabildikten sonra, değil tecavüze uğramış zevk için seks yapmış kadınla bile evlenilebilir.
    2 ...
  32. exxen

    17.
  33. sanki bu sefer yaş tahtaya basılmış ve istediğini alamayacak bir girişimdir.
    3 ...
  34. uyuşturucu bağımlısı sevgili

    34.
  35. bağımlı biri hiç sevgilim olmadı ama sevgilimi nerdeyse bağımlı yapıyordum.
    0 ...
  36. merhaba arkadaşlar gününüz nasıldı

    3.
  37. iki gün hariç, ''dünün aynısı'' cevabına sahip olan sorudur.
    2 ...
  38. 3 kelime ile üzücü bir şeyler yaz

    820.
  39. kilosu 12 lira olan baklava

    37.
  40. menşei öğrenilmeden yapacağım yorumların yanlış olabileceği tatlı türüdür, zira anavatani diye söylüyorum şehrimde aynı fiyata çok güzel örnekleri bulunabilmektedir.
    0 ...
  41. öyle bir şey yazın ki doğrusunu unutalım

    79.
  42. Terzi kendi döküğünü sikemez.
    1 ...
  43. sarhoşken ayık davranabilmek

    1.
  44. kesinlikle sarhoşluğun derecesine bağlıdır, bir aşamadan sonra uzuv kaybı yaşandığı için geri ayık gibi davranılması imkansızdır.
    0 ...
  45. sözlük yazarlarından karalamalar

    22.
  46.        Alarmı henüz ilk çalışında uzanıp kapattı. Bu her zaman böyle olmazdı. Bazen erteleme moduna alır, birkaç on beş dakika daha uyurdu. Yatağında uzanırken göz ucuyla takvime baktı. Ayın ilk on günü geride kalmıştı bile. Dün geceyi, geçen seneyi ve geride kalan yirmi sekiz yılı düşündü. Bunu genellikle fark bulmak için yapardı fakat bu sabah da her şey aynıydı. Perdeden fırsat bulup içeri kaçabilen güneşin miktarından kitaplığın ağırlıkla eğilen rafının açısına kadar üstünkörü bir göz gezdirme ile hiçbir fark yoktu. Kulağına gelen '' nefes almak zorundasın'' fısıltısıyla yataktan kalkacak gücü toplayabilmişti.
         Mutfağa gidip içtiği soğuk su midesinin duvarlarında kalan son alkolü de kanına karıştırmıştı.Soğuk bir duş onu kendine getirmeye yetmişti. Odada aynasının karşısında yarı çıplak vücuduna şöyle bir baktı. Kendini motive edici bir kaç şey söylemek isterken kapanan kapının sesinden ev arkadaşının geldiğini anladı. Salondan geçerken kendisine daima ''neden böyle bişey yaptım?'' diye sormasına sebep olan  o adama, şöyle dönüp baktı. Pişkin pişkin sırıtırken:
    - Günaydın, bu ay faturaları ben ödüyorum ikramiye aldım, dedi.
          iki yıl önce tüm parasını kanserinin tedavisine harcamak zorunda kalarak ekonomik olarak kötü bir dönemden geçtiği sırada gazeteye ev arkadaşı bulmak için ilan vermişti. Kimsenin umursamayacağını düşünürken daha ilk günden bu garip kılıklı adam gelmişti.O zaman otuz yaşında olan bu adam sabit bir işte çalışmaz, rahatına düşkün yaşardı.ilk birkaç ay bütün faturaları kendisinin üstlenmesi John'u rahatlatmış ve bu adamla pek ilgilenmeden ondan faydalanmayı düşünmüştü.
    -Günaydın, dedi John.Çıkmam lazım görüşürüz, deyip çıktı.
          Sonbahar gelmiş olmasına ragmen hala gökyüzünde parlayan bu güneş onu gelecek kışın sertliğinden dolayı tedirgin ediyordu. ''Yıllardır küresel ısınan dünya bir gün bize kişisel patlayacak'' dedi kendi kendine. Bunu sesli söylemesi artık onun için hiç garipsenecek bir şey değildi. Durağa yetişti bi sigara yakıp otobüsü beklemeye koyuldu. işyeriyle evinin arası sadece bi kaç km olduğu için kendi aracını sadece otobüsü kaçırdığında ve akşam için plan yaptığında kullanırdı. Alışveriş merkezine geldiğinde personel girişi henüz açılmış mağazaların ışıkları yeni yeni yanıyordu. Kapıdan girerken x ray cihazı alarmı çaldı. girişteki güvenliğe doğru döndü sağ tarafından kemerin arasından silahını cıkardı sol tarafından telsizini cıkardı ve günaydın nasılsın diye sordu hazır olda kendisinden emirlerini bekleyen güvenlik görevlisine. herşey yolunda efendim kontrol rapor edilecektir dedi görevli asker tonuyla. Gerçekten böyle bi resmiyete gerek var mı diye düşündü. Ve başıyla selamlayarak üst kata yöneldi. bu alışveriş merkezinin her yanını didik didik gözetleyen kameralarla dolu izleme odasındaki tek görevlisi oydu.
    her sabah kahvesini aldığı mağazadaki kız daha onu yürüyen merdivenlerde görür görmez amerikanosunu hazırlamaya başlamıştı. onun için hazırladığı bardaklar sayesinde yeterince seri bi hazırlayıcı olabilmişti. Çünkü john yürüyen merdivende yürüyen insanlardandı eğer avmde özellikle görmek istediği bisey yoksa merdivenleri seri bi şekilde çıkarak ilerlerdi.Kahvesini alırken kıza tatlı bi göz kırpıp utangaç bi şekilde sırıtmasını izledi. Bu da her zaman böyle olurdu. odasına geçti. ekranlara bir göz attı mağazaların kepenkleri teker teker açılıyor, kocaman koridorlardaki basit kalabalığı oluşturan personeller görev yerlerine doğru geçiyordu. her sabah yaptığı gibi kahvesiyle beraber günün gazetelerini okuduğu odadaki tek sandalyeli masaya geçti. saat 10 civarı rutin sabah gezmesini yapmak üzere mağazaya çıktı. günün bu saatinde genelde bir problem olmazdı ama kalabalığın artacağı vakte kadar odada pineklemeyi sevmezdi. koridorları, mağaza giriş kapılarını ve tuvaletleri bir ziyaretçi edasıyla teker teker gezdi. tuvaletlerin birinde otomatik el kurutma makinesi çalışmıyordu. görevliyi tamire yönlendirdi. yemek vakti gelmişti. yemek katına gidip daha önce her birinden defalarca yediği yemek mağazalarında şöyle bi göz gezdirdi ve bugünkü menüsüne karar verdi. öce bir dilim pizza daha sonra ekmek arası köfte yiyecek ve bir sufleyle yemeği sonlandıracaktı. öyle de oldu.yemekten sonra sütsüz sert kahvesini alıp terasa sigaraya çıkmıştı. kalabalık balkonu bacadan çıkarcasına sigara dumanına boğmakla görevliydi. göz ucuyla kalkmak üzere olunan bir masa gördü ve oraya doğru ilerleyip oturdu. cebinden sigarasını çıkardı zippo çakmağıyla yaktı.sigarasının dumanını ciğerlerine doldururken gözlem yapmaya devam ediyordu. uzun saçları bol jöleye bulanmış üstündeki kıyafetleri kendilerine bir kaç beden bol olan gençlerden oluşan bir grubun hamburgerlerini bitirmiş patateslerini sosa bulayarak yediklerini gördü onların biraz ötesindeki masada beyaz gömlek, çizilmiş sakalla oturan iki adam parliament olduğu burdan belli olan sigaralarını içip etrafı süzüyorlardı. bir masa daha geçince kendisini izleyen bir çift göze karşı karşıya geldi. bu kadın beyaz tenli gül kurusu baş örtülü güzel hatlara sahip bir kadındı. şehrin son zamanlarda aldığı göçmen populasyonu göz önüne alınınca onun da bu kafileden olduğunu düşündü. kadın sigarasını koyu kırmızı rujlu dudaklarının arasında hapsedip dumanıyla ciğerlerini boğarken uzun uzun John'u süzüyordu. John'un çalan telefonuyla bu psişik kesişme işi son bulmuş ve ikinci katta yaşanan olay için çağrılırken kadına maalesef diyen bakışlarla sigarasını söndürüp kahvesinin son yudumunu aldı ve alışveriş merkezinin otomatik kapısından içeri girdi. bu bir sarhoş vakasıydı.. fazla içmiş olan 20'li yaşlarda bir genç tuvalete gitmek yerine personelin kullandığı acil çıkış kapısına girince bir güvenlik görevlisi tarafından fark edilmişti. Herkes gibi sen de tuvaleti kullanıp molamı bozmasan olmaz mıydı diye söylenerek telsizde belirtilen koridora geldi. alkollü adam ayakta duramıyor bi eliyle de kendince işemek istediğini belirtmek üzere fermuarını gösteriyordu. duvara sırtını yaslamış duran gence baktıktan sonra rapor almak için güvenlik görevlisine döndü. adam durumu anlattı. John sen yerine geç der gibi bi işaret yapınca başıyla selam verip ayrıldı. Genç ısrarla arabasının olduğunu, onunla gitmek istediği belirtti. onu alıp koridorların içinden geçen gizli yollarla otoparka kadar götürdü. arabaya binip gidişini izledi ve plakayı telsizle kapı görevlilerine bildirip tekrar girişinin yasaklanması için not aldırdı. Saatine baktı 16:30 olmuş mesaisinin bitmesine yarım saat kalmıştı. akşamki randevusunu hatırladı. bu akşam eskiden kalma arkadaşlar dediği ilkokul yıllarından arkadaşları ile yemek için sözleşmişti.saat 17:15 de onlarla avmnin yemek katında buluştu. toplam 4 kişiydiler yemeklerini yer yemez avmden çıkmayı teklif etti. çünkü burası artık onu boğuyordu. avmden çıktıklarında güneş iyiden iyiye düşmüş hava kararmaya başlamıştı.avm ile evinin aksi yonünde iki sokak sonra bulunan bistroya gidip bişeyler içmeye karar verdiler. ama parkın içinden geçerken arkadasları biraz oturmayı teklif etti. oturduklarında altlık olsun diye sırıtarak cebinden çıkardığı sarma sigarayı çıkaran arkadaşının yüzünde bakınca gecenin böyle başlayacağı belliydi der gibi bi sitem belirdi yüzünde. bir sigara sonra bir sigara daha içtiler. iyiden iyiye kendinden geçmişti John. birden mesanesine söz geçiremez olmuş işemek için ıssıza doğru uzaklaşmıştı. iyi mi böyle, memnun musun dedi işerken soruyu sesli soruyor ama cevaplara dili yetişemediği için beyninde dönüp duruyorlardı. mekana girdiler.birer 70 lik arjantin söylerek esklerden, mahalleden, çocukluktan bahsetmeye başladılar. ikinci bardakları henüz bitmişti birbirlerine kaş göz yaparak toplu halde mekanın alt katında bulunan tuvalete inen arkadaslarını izledi.onlardan biri cebinden kilitli bir poşet içerisinde beyaz bir toz bulunan bi paket çıkardı. pakette bulunan tozu sırayla burunlarından çekip bir sigara yaktılar ve sigara bitince tekrar yukarı cıkıp iki bira bardağına biraktiklari ikişer tekile daha yuvarladılar. pubtan çıkınca onları arabalarına bindirip gönderdi eve bırakılma teklifini reddetmişti. bunu eve yürümek bahanesiyle onlar ev adresini öğrenmesin diye yapıyordu. kimse,hayatında bir defadan fazla göreceği kimsenın ev adresini tam olarak bilmesini istemiyordu.
    köşeyi dönüp avmden uzak olan caddeye dönerek evine doğru yürümeye başladı.Yarın iş günü olmasına mı üzülsün yoksa tüm günü gereksiz bir arkadaş buluşması ile geçirdiğine mi bilemiyordu. Ama yarından itibaren eski sıkıcı hayatına geri dönecek ve iyi beslenip damarlarını bu pislikten çabucak temizleyecekti.aslında uzun zamandır uyuşturucudan uzaktı ama ara sıra böyle kaçamaklar yapmaktan kendini alamıyordu.Tenine değen kasım rüzgarının etkisiyle kafası iyiden iyiye ayılmıştı.yaşadığı günü düşündü arkadaşlarını, hayatlarını ve kendi hayatını....
            cebinden bir adet sigara çıkardı.Ezilmiş olan bu paket yaklaşık 4 gündür taşıdığı kırmızı box marlboroydu.sigarasını ağzına götürüp zipposuyla yaktı. henüz ilk nefesin dumanı ciğerlerine yeni inmişti ki titreyen telefonunun bacağına değişini hissetti. Biraz bekledi eğer gelen bi mesaj ise ikinci bi titreşim olmazdı anlaşılan bu bir çağrıydı. telefonunu çıkardı.bu isimsiz bir çağrıydı. her gece vakit öldürdüğü online chat sitesinde telefon numarasını dağıtıp insanların kendisine istedikleri zaman ulaşabileceğini söyluyordu o yüzden böyle çağrılara alışkındı bu saatte olsa olsa uyku tutmamış teleseks yapmak isteyen bir genç kız ya da kadın arardı onu. Telefonu açınca kulağını tırmalayan ses birkaç saniye konuşup sonra sustu.Konuşan bir erkekti.- merhaba John, yola devam et ilerden sola dön seni bekleyen bir araç göreceksin ona bin. - siz kimsiniz diye sordu sesini tanıdık bulmadığı bu adama.- Eğer bunları öğrenmek istiyorsan arabaya bin , binmeyi reddedersen bu çağrıyı hiç almamış gibi hayatına devam edebilirsin.Dıııt sesiyle telefon kapandı.Telefonu cebine koyarken birileri dalga geçiyor diye düşündü.Telefondaki adam istese de istemese de evine soldaki yoldan gidecekti.köşeyi döner dönmez sarı boyalı bi ticari taksinin beklediğini gördü. binip binmemek arasında kaldıysa da zaten sıkıcı olan hayatını değiştirme planlarındaydı. Sağ arka koltuğa oturdu ön koltuğun sırtındaki cepte sarı bir zarf buldu. üstünde hayatını değiştirecek o iki kelime yazıyordu: DÖNÜŞ YOK
          Araç birkaç blok ilerledikten sonra evinin önüne gelip durdu. siyah gözlüklü şöfor aynadan ona bakarak zarfı açacak mısın yoksa inecek misin dedi.adamın yüzünü incelemeye çalıştı ama kimseye benzetemedi. elindeki zarfı açmadan ne kadar yol geldiğinin  farkına bile varmadan düşünüyordu. ve açacağım diye yanıtladı. Zarfı açtı kendisinin uzaktan çekilmiş birkaç fotoğrafı, üstünde evde aç yazan daha küçük bir zarf vardı. eee şimdi nolacak dedi aynadan gözgöze geldiği şoföre. iyi geceler benim işim burda bitiyor dedi ve Johnu araçtan indirdi. ne olduğunu anlayamayan John iyiden iyiye ayılmış halde evine girdi. zarfı masaya sallayıp direk mutfağa gitti ve dolaptan kendine bir bira aldı. göz ucuyla evi süzdü ses seda yoktu. anlaşılan kız arkadaşı henüz eve gelmemişti. şu an en son görmek istediği insan oydu zaten.Uzun zamandır haz almayarak devam ettirdiği bu birliktelik artık sadece günün belli saatlerinde birbirine sürtünen çıplak bedenlerin mutualist ilişkisi halini almıştı. Nasıl böyle bir aptallık yapıp bu salak kadına evimi gösterdim diye kendini azarlıyordu. O öyle düşünürken kadın bir barda tanıştığı adamlaydı. Aynı barın tuvalet aynasının önündeki mermere eğilmiş, adamın parmakları bacaklarını okşarken önündeki beyaz tozu burnuna çekmekle meşguldü. Halbuki johnla tanıştığı gece hiç de böyle bir kadın gibi durmuyordu. Çünkü uzun ilişkisinden yeni ayrılmış her kadının geçtiği gibi o da durgunlukla yansıyan resetleme döneminden geçiyordu ve bu gerçek kişiliğinin perdelenmesine yol açmıştı. koltuğa uzanıp soğuk biranın dudaklarına değişini hissederken göz ucuyla zarfa baktı.
    5 ...
  47. 30 yaşında evlenmek geç kalınmış bir evlilik midir

    23.
  48. hayata baktığın açıya göre degisen durumdur ki bunu soracak sosyal hayata ve dusuncelere sahipsen sen treni yakalamak için raylar boyunca peşinden koşan bir insansındır.
    0 ...
  49. buraya bir işçi sözü bırak

    5.
  50. otomobili tamire geldi dün, bizim tamirhaneye. görür görmez vurularak başladım ben sevmeye. elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları. ustam seslendi uzaktan: oğlum al takımları.
    0 ...
  51. neden beni sevmedi diye düşünmek

    133.
  52. eğer beni sevmesi için çaba sarfetmeme rağmen düşünülmediysem haklı düşüncemdir. fakat lütfen. 12 yaşında değilseniz bu boş bir düşüncedir, büyüyün. ha büyüdüyseniz siz bu toplumda böyle şeyleri dert etmeyecek bir hale gelmiş insan olmuşsunuzdur. aksi takdirde bana yazın. hayat hikayeniz milyon satar, köşeyi döner dilencilere valla bozuk yok yav deriz.
    0 ...
  53. 90 bin lira maaş alıp uludağ sözlükte takılmak

    5.
  54. o parayı hangi meslekle kazanıyor da, ülkenin mihenk taşı pozisyonunda bir insanken burda bizi varlığınla şereflendiriyor deyip, hayata dair bir kaç tüyo yanı sıra insanları idare mekanizmasını nasıl geliştirdiği hakkında sorgulamak istediğim insandır. ama parmaklarım bunları yazarken beynim hala inanmıyor onu da not düşeyim.
    1 ...
  55. bir kadını fiziği dışında çekici yapan detaylar

    57.
  56. Bir kadının vücut kıvrımlarından daha etkileyici bişey varsa, o da beyin kıvrımlarıdır. En umulmadık anda kurduğu bir cümle beni benden almaya yetebilir.
    0 ...
  57. sağlık sorunları intihar sebebi olabilir mi

    8.
  58. iyileşme ihtimali düşük, uzun süreli ve ağrılı bir tedaviye sahip olan hastalıklar, doğrudan olmasa da, hastalığın kendi fıtratı itibariyle dolayli olarak ölüm sebebidir. Bunu intihara dönüştürmek hastanın kendi elinde olarak tedaviyi reddetmesidir.
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük