etin içindeki bir madde -şimdi aklıma gelmiyor isteyen guguıllayabilir- insanları fıtratlarına uygun davranmaya itiyor. veganlar bildiğimiz gibi et yemiyor. bu yüzden bir süre sonra eşcinselliğe doğru bir temayül başgösterebiliyor. ezcümle vegan olmadan önce göz önünde bulundurulması gereken durumdur.
mevcut dünyamızda jigolo olanlar ahirette sınavsız geçiş hakkı ile 2 yıllık önlisans eğitimlerini tamamladıktan sonra cennette gılman olarak kadro alabilecekler. bilgi sağlam. ali tezel menşeili.
14 şubat fenerbahçe-bate borisov maçında yaşanan skandaldır. irlandalı hakem Alan Kelly'nin babasının 1963 yılı galatasaray lisesi mezunlarından Damien kelly olduğu ortaya çıktı. okul yıllığından ulaşılan fotoğraflarda mehmet ali birand, güneri civaoğlu, mehmet şevket eygi gibi dönem arkadaşlarıyla lakayt pozlar veriyor damien kelly. oğlunu da koyu bir galatasaraylı olarak yetiştirmiş anlaşılan.
tek kelimeyle raul meireles'tir. çok akıllı bir şekilde kırmızı kart görerek takımını ipten aldı bu akşam sarı pipi lakaplı krampon. bu dakikadan sonra kontraatağa yatkın bir takım olan bate'nin tüm planları alt üst oldu. bu kırmızı kart alınmamış olsa temsilcimiz yarrağa yan basabilirdi. bilip bilmeden konuşanlara aldırmayın. kadıköy'deki maçta da fenerbahçe'den biri kırmızı kart görmezse tur şansını zora sokarız.
ırkçı olmayan kültüre dayalı bir milliyetçiliktir. bazı arkadaşlar karıştırıyor ve bunu basit bir kürt ırkçılığı gibi takdim etmeye kalkışıyor oysa asla ırkçılık değildir. kürt bir üst kimliktir. kürt dediğimiz zaman etnik anlamda bir kürtlük aklımıza gelmiyor zaten. bu ülkede yaşayan türkü, kürdü, arabı, çerkezi, lazı, afedersiniz ermenisi, rumu bu kürt üst kimliğinde bir millettir. işte "kürt" dediğimiz zaman böyle kapsayıcı bir kavramdan söz ediyoruz, öcalan milliyetçiliği çok ileri bir kavramdır. ne mutlu kürdüm diyene!
yatakta iyi olmak isteyip de olamayanların tutunabileceği daldır. ameller niyetler üzere şekillenir. önemli olan niyet. iyi niyetli olun, gidiş yolunuz falan doğru olsun, hatun puan verir size.
1999 yılında bakkal hamdi amca mahalledeki gençlerle hasbihal ederken minti sakız araklayıp parasını vermeyen genç irisi bir çocuğa "lan sikimin kurma kolu, ya parasını ver ya da babana söylerim seni" şeklinde sitemlerini iletmişti. dün yine duydum birinden bu "sikimin kurma kolu" lafını. yadırgadım doğrusu. artık tuvalet terliklerinin bile video kayıt özelliği var, dijital bir çağda yaşıyoruz ama hala bazı insanların penisleri kurma koluna muhtaç. oturdum birkaç dakika üzüldüm buna. dokunmatik panelli sik her zaman daha işlevsel. buna teşvik etmek lazım insanlığı. bakkal hamdiyi amcayı bile.
arkadaşlar ben çok kötü hastalıkları olan bir hastaydım. ayak kanseri, yüksek tansiyon, nikah şekeri, kalp yetersizliği, amsal retardasyon gibi çok ciddi rahatsızlıklar 12 yıldır peşimi bırakmıyordu. modern tıb namına yatmadığım bıçakaltı, kullanmadığım ilaç, elletmediğim doktur kalmamıştı. bütün ümidlerim tükenmişti ki tamamen tefavuk eseri bir gün ekranda hocamızı gördüm. hemen ceb telefonumdan ekrandaki numarayı çevirdim.
sağolsun hocamlar hiç ulaşılmaz bir insan değil. çok sıcak yaklaştılar bana. hocamın tavsiyelerine uydum. aktardan benzer içerikteki ürünleri çok ucuza alabilecekken aynılarını hocamızın tavsiyeleri üzerine kendilerinden aldım. kerizlendiğimi söyleyen dostlarım oldu fakat bence yanılıyorlar. 3 aydır ota çöpe mantara katır yüküyle para verdiğim doğru fakat normal doktoruma gittim ve test sonuçlarına doktorum da inanamadı. tüm hastalıkların temeli olan "damarların tıkalı olması" tamamen ortadan kalmıştı. tüm damarlarım açılmış. köprü trafiğine rahmet okutan damarlar gitmiş san marino sokakları gibi yayaların rahatlıkla fink ve benzeri atabildikleri geniş caddeler gelmişti yerlerine adeta. doktorum fiziksel muayene sonunda artık ölümsüz olduğumu söyledi. mutluluktan uçtum. "ne yapıyorsan, aynen devam et, ne içiyorsan aynısından bana da." diyerek dr. mustafa eraslan hocamın tavsiyelerine uymaya devam etmemi salık verdi. paslanmaz çelik oldum, bulletproof'um, waterresistant'ım şu anda. osuruğum bile kesildi. ki büyük sorunlarımdan biri idi.
taş gibi ülkücü, delikanlı bir sanatçının ılık gibi pop müzik icra etmesi, birtakım meşrebi geniş, nesebi gayri sahihler insanlarla aynı sahnede düet şarkılar terennüm etmesi sevenlerini üzmüştür. sevenleri olarak gözümüzde ahmet kaya kadar değerinin kalmaması durumudur.
izmir'de turist rehberliği yaptığım zamanlarda ukraynalı dinamo kiyev b'de oynayan kontratağa yatkın kısa boylu bir forvete çıtlatmıştım bu mevzuyu. "izmirin kızları da güzeldir hani" falan demiştim mabadımı yılmaz özdil sikmiş gibi. adam şöyle etrafına bakındı kordonda. gülmekten önce kızardı, sonra yediği boyoz boğazına kaçtı gülerken. giderek morardı, öleyazdı, fakat gülmeyi bırakmadı. adam ukraynalı lan! izmir'in kızı neymiş amk! bi daha ki sefere kainat güzelinin harman olduğu, güzellik yarışmalarındaki derecerleriyle adeta bir barça olmuş venezeuella'dan bir turiste yapmayı düşünüyorum bunu. "izmir'in kızları güzeldir" dediğim anda herif anafilaktik şoka girer herhalde.
ne zamandır şeytan dürtüyor şu muhteşem yüzyıl olayına ben de gireyim diye düşünüyordum, kısmet bugüneymiş. hemen kusayım da gidip dexter izleyeyim. de gidi canına yandığımın, iddia nedir? "kanuni'nin 30 yılı at sırtında geçmiştir. ama bunlar kadın düşkünü, sapık bir herif gibi gösteriyorlar padişahımız efendimizi." peki bir an için şunu düşünün, kanuni sultan süleyman'ın 8 ila 15 çocuğu olduğu düşünülüyor. 30 yılı at sırtında geçmiş bir insan birçok şeyi at sırtında yapmış demektir. mesela sefer. evet seferler at sırtında yapılır. mesela çocuk. çocuk... evet çocuk. kanuni at üzerinde seks yapabilen bir padişah sonucu çıkıyor bu durumda. peki hangisi daha sapıkça? en azından dizide yatak odasında gerçekleşiyor olaylar, yani bu sözlükte herkesin dünyaya gelme sürecinde annesi babası nerede gördüyse o işleri orada gerçekleşiyor, bikaç istisna var sözlükte gerçi. bakın ben diziyi hiç izlemedim youtube videolarından kısımlar izleyerek döşeniyorum bu satırları. ama eğer at üstünde seksli olsaydı inanın ben de her hafta kaçırmadan izlerdim. öte yandan izleyip izleyip izleyip "dün akşam yine iyi sövdüler haa ecdadımıza" diyen insanlara ne demek lazım?
çeşitli başlıklarda gördüğümüz türklerin kürtlerle ilgili şikayetçi oldukları konuların çözümüdür. ilginçtir bu çözüm maalesef üzülerek söylüyorum demokratik özerklik'tir. bölgeye özerk bir yapı kazandırılarak yetki devri ile çözülebilecek sorunlardır. bunlar şu başlıklarda incelenmiş daha önce;
benzer başlıkları çoğaltmak mümkündür. madem kaçak elektriğin faturasını ödemek istemiyorsun, madem yeşil kartlıların primini ödemek istemiyorsun, bunun çözümü çok basit, ispanya'dakine benzer özerk bir yapılanma. paylaşırsın iktidarı ve yetkiyi, bölge halkının kendi seçtiği temcilcilerden oluşan yerel meclis sağlık, eğitim ve diğer altyapı hizmetleri için bölge halkından topladığı vergilerle bütçesini yapar böylece sen batıda yaşayan biri olarak çokça şikayet ettiğin bu konularda "bedel" ödememiş olursun, ağlayıp zırlayıp durmazsın daha fazla. ama hayır, hem bunca şikayet, aşağılama küfür kıyamet, hem de "tamam o zaman haklarımızı tanıyın" denince "hayır hebiciğimiz kardeşiz, atalarımız çanakkale'de beraber savaştı, pkk kalleştir, kandırılmış kürtler, bi karış toprak vermeyiz" falan filan edebiyatı. hem en çok karşı çıkılan yapılanmanın değirmenine su taşıyan şikayetlerden yakınma hem de aşırı merkeziyetçilikten vazgeçememe hali. bu kafayla daha çok kayıp kaçak bedeli öder, daha çok internetten kürde küfredersiniz siz a güzel kardeşlerim.
her gün düzenli 3 kez 31 çeken, bulsa sakallı ve kel haliyle okan bayülgen'i bile çatır çatır sikmekten geri durmayacak adamın internete girince adını dahi söylemekte zorlandığı hatunlar hakkında "ıykk bu da bıyıklı, kadınlarda bıyıktan hiç hazzetmem" şeklinde atıp tutmasıdır. bıyıktan hoşlanamzmış, ulan gerzakov sırtın kıl künge içinde, merinos koyunlarına rahmet okutuyorsun, ne bıyığı amk ne bıyığından bahsediyon hala!
tarihi gerçekleri çarpıtıp evlad-ı droganları üzen yapıma verilmiş en yerinde tepkidir. bunlar khal drogo'yu game of thrones belgeselinden tanımış herhalde. biz böyle bir drogo tanımıyoruz. bizim ecdadımız böyle bir drogo değil. at üstünde geçti ömrü o'nun... sakalına şekil vermekle heba etti hayatını khal drogo... bu game thrones denen baasçılara yakın kişilerin hazırladığı belgesel, drogo'yu ilik gibi sarışınları hoplatan bir izbandut gibi göstermiş. tarihi gerçeklerin amına cepheden koymuş. yok böyle bir şey! savcıları göreve davet ediyor, sünnet düğünümüzde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyuyorum.
şanlı tarihimizde bir utanç vesikasıdır. bildiğimiz gibi kanuni sultan süleyman'ın 8 veya 15 çocuğu olduğu sanılıyor. hadi alt limiti alalım, bu da demek oluyor ki kanuni hayatı boyunca en az 8 defa cima etmiş. ecdadımıza yakışmayan hareketlerde bulunmuş. kanuni de olsan seks yapmayacaksın! nasıl olur da böyle bir şeye kalkışabilirsin? biz seni böyle bilmedik. attan başka canlıya temas etmedin diye belledik, efendi uslu, seferinde, fethinde bir insan diye sevdik. öyle bağrımıza bastık. sonradan bir öğrendik ki seks yapmayı bırak, çocuğun var be çocuğun! hadi gençlik hatasıdır desek, bir değil iki değil, bele kolay tam 8 beben varmış. çok yanlış yaptın. benim nazarımda namuhteşemsin bugünden gayrı.
çocukluğundan getirdiği bir alışkanlıktır. annesi babası misafirliğe gidince çoraptan top yapıp divanın üstünde ya da karyolada bol bol rövaşita çekermiş evde sow efendi kendi kendine. kardeşi dünyaya gelip 6 yaşına bastığında onu kaleye geçirip rovaşita çekmeye devam etmiş sonraki yıllarda da. divanın tahtalarını kırdığı, karyolanın yaylarını bozduğu için bi araba sopa yiyen, babası tarafından kemer ile dayağa layık görülen bu çocuk şimdilerde röveşitalarıyla rakib defansörlerin korkulu rüyası haline geldi. anneler babalar, çocuğunuzu karyolada divanda rövaşita yapar halde yakaladığınızda sakın ola ki şiddet uygulamayın onlara. belki çocuk ileride topçu olup hayatınızı kurtaracak. siz hala karyola, divan, çekyat derdindesiniz. avrupaya rezil olduk!
objektive bir gözle bakan azıcık zeki bir insanın hemen saptayacağı saplak. nasıl normal bir insan erkek sikmiyorsa de gidi canına yandımın arabesk rapperı gibi saçma sapan işlere de kalkışmıyor. hayatına sağlıklı devam ediyor. sağlık bakanlığımız arabesk repırlara bir el atmalı. rap zaten kendi başına yeterince mide kaldırıcıyken bir de arabesk rap çıktı başımıza.
aslında itelemeyi yunanlılardan çaldığımızın apaçık net kesin delilidir. yıllardır kimse "bu adam da yanık teniyle bi şarkılar bi şeyler söylüyor ama kimdir, kimlerdendir, necidir?" diye sual etmiyor. meğer fedon'u itelemişler bize. de gidi canlarına yandımın yunanı. ayakta sikmiş bizi. sığrdımışlar adamı resmen. ben toplamda bir şarkısını hatırlıyorum. o da şu an aklımdan uçuverdi. fedon artı bir miktar para ile atilla taş'ı geri alalım derim. fedon nedir abicim ya, tabak çanak kırarak ülke ekönomimizi felce uğratır allah mahfaza. yol yakınken süreci iyi okuyalım, değişen dengeleri iyi süzelim ve atilla taşımıza sahip çıkalım.
