-Anlaşılamamış entrylerdir.
-Bir konu hakkında kendini kaptırıp yazarsın fakat bazıları anlamazlar.işte onların, ''anlayamadım kardeş, ne demek istedin?'', şeklinde oy kullandıkları
sekmedir.
g.puccini'nin lirik komedi olarak bestelediği söylenen, 1 aralık 2007 tarihinde, atatürk kültür merkezi' nde prömiyeri gerçekleşecek olan opera eseridir. La Rondine aynı zamanda ' Kırlangıç' anlamına gelmektedir. konusunun, tüm puccini operalarında olduğu gibi son derece arabesk olmasına rağmen, müzik manasında son derece yoğun ve etkileyici operadır. yarın prömiyeri yapılacak olan la rondine'nin kadrosu şöyledir.
Zengin olduğunuz zaman, hayatınızda o ana kadar varolan herşey ve çevreniziniz değişir.. Hatta çerenizdeki insanların tavırları bile değişir ki o zaman zaten siz istemezsiniz onları. Siz de değişirsiniz ve bakarsınız ki yapayalnızsınız. Ta ki yeni, (sözümona) zengin çevre oluşana kadar. işte, servet yalnızlıktır, ifadesi, bu yalnızlığı anlatır.
Bizce cesaret gerektiren anlarda başvurduğumuz, belki bir filmden belki de bir yaşam kahramanından esinlenerek oluşturduğumuz, içimizdeki parçamızdır.
O kahramandır ki ne zaferler kazanır. Tadından yenmez. BU doğrultuda, kah gladiator olunur kah örümcek adam, vs..
Hakan ALTUN'un bir şarkısının sözüdür. Hemen hepimizin aşk hayatında yaşadığı o buruk noktayı anlatır. Tamamı şöyledir;
Yazık sana hiç birşey olmamış gibi
Kırık bir kalp bırakarak gidiyor musun
Bu günlerin yarını var Allah bilir
içinde hiç mi suçluluk hisset miyorsun
Sana ne söylesem boş biliyorum
Anlamanı beklemem sen kararını vermiş gidiyorken
Ben yüzüne gülemem
Sevda ektim ihaneti biçiyorum çok sevmiştim
işte buna yanıyorum vazgeçilmez sandın sen kendini
Sana nokta koyuyorum
Ayıp sana hiç birşey olmamış gibi
Kırık bir kalp bırakarak gidiyor musun
Sana ne söylesem boş biliyorum
Anlamanı beklemem sen kararını vermiş gidiyorken
Ben yüzüne gülemem
Sevda ektim ihaneti biçiyorum çok sevmiştim
işte buna yanıyorum vazgeçilmez sandın sen kendini
Sana nokta koyuyorum
16 Ağustos'ta, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleşecek olan etkinlik. Türkülerin yeni düzenlenmiş halleriyle, usta yorumcular ve operacılar tarafından yorumlanacağı gösteri.
Kubat, Gülay ve Ruhsar Öcal konserdeki isimlerden bir kaçıdır. Yönetmenliğini ise Haldun Dormen üstlenmiştir.
Bir doktor kadar uzun süre eğitim almış olan, opera icra eden kişidir. Hayatını bu yola koymuş kişidir. Eğer sıkı bir eğitim almışsa pop veya türk müziği söylemekte zorlanır.
Mesleğini söylediğinde genelde garip tepkiler alan ve bu tepkiler doğrultusunda, açıklamalar yapmak zorunda olan insanlardır. Malesef toplumun büyük bir kısmı tarafından anlaşılmazlar. Yaptıkları iş, bir çok kişiye tuhaf gelir. Oysa herkes opera sanatçısı olamaz. Öncelikle allah vergisi bir materyale ayrıca yeteneğe sahip olmaları gerekmektedir. Ferhat GÖÇER ve Hakan AYSEV, kendi çaplarında operayı sevdirmeye çalışan opera sanatçılarımızdandır. Bunların dışında popüler olmadıkları halde harikulade yetenekli opera sanatçılarımız mevcuttur.
Maeve Binchy'nin güzel romanlarından birinin adıdır.Konusu şöyledir;
Biri ingiliz, biri irlandalı iki kız çocuğunun ilk aşkları, evlilikleri, doğumları, kavgaları, ölen yakınları, yaşadıkları imkânsızlıklara rağmen birbirine kenetlenen, dostlukları sayesinde ayakta kalmayı başaran iki arkadaşın hayatlarındaki çalkantılı 20 yılın hikâyesidir.
Hemen peşine on tane hizmetçi takmanın gerektiğini gösterir. Sebebi malum, her yer batacaktır, ortalık dağılacaktır. Mutfak kadınlara aittir ve öyle de kalmalıdır düşüncesini doğrular. Bu arada istisnalar kaideyi bozmamaktadır.
Kız çocuklarının babalarına olan sevgisini, düşkünlüklerini ortaya koyan cümle. Çocuk ağzından düşündüğünüzde çok matrak gelen bir ifadedir. Öyle ya herşeyi babalarının bildiğini düşünmektedirler. Hatta icabında benim babam senin babanı döver kavgasına bile girişilir.
Yoğun ve hareketli geçen bir geceden sonra,ertesi sabah uyandığınızda,o gece yaptıklarınıza inanamayıp,içkinize bir şey katıldığını düşünmek.Öyle bir gece yaşamışsınızdır ki,kendinizden çıkmışsınızdır halbuki,en kendiniz olduğunuz gecedir.Ve fakat buna inanmak istemeyip,çeşitli bahaneler uydurursunuz.Tabi ben günümüze göre düşünüp yazdım,türk filmlerine göre de çeşitlendirilebilir bu durum.
Nişan yüzüklerini çıkarıp, evlilikten vazgeçip, yeni bir ilişkiye başlamak. Bu nasıl bir zihniyettir anlayabilmiş değilim. Yeni ilişkilere açık bir insan neden nişanlanır ki zaten?