nurtenin almanyadaki yeğeni leyla. neslihan ablamızın her şekilde hayranı olmamla birlikte 63. bölümde yavuzla konuşmalarını izlemenizi öneririm. godfather part1in başında bonasera ve vito corleonenin konuşmasını hatırlayın, ben hayatımda ses çıkartmadan bu kadar güzel konuşan ve mimiklerini gülümseyen corleone haline getirebilen başka bi insan görmedim. tanışmışlığımız yok, lakin twitterdan falan takip etmeye çalışıyorum mümkün mertebe. oyunculukta cidden kaliteli, diğer yandan olabildiğince samimi bir insan. ya bi insan dizide o kadar kara mermer olup nasıl o kadar güzel gülebilir?
literatürdeki adı: tatlısu hümanisti. yine ayar vermek gibi olacak, başlıkla ironi içinde olacak ama. genel olarak ekşisözlük ve uludağsözlükte bol miktarda mevcut bu neşriyatsızlardan.
şahsen kimseyi terk etmediğim için bilmediğim durum bu hafız. bi keresinde ayrılmıştım sadece, annemi bile kıskanıyordu sevgilim. 16 yaşındaydık, anormaldi.
etrafınızda konuşacak adam olmamasından kaynaklı durumdur bence. jargonumu sikeyim, evet. ama bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor, ha gidip birine anlatmışsın ha yerdeki kola kutusunu tekmelemişsin. ikinci seçenek daha ağır basar her zaman.
eskişehir için konuşuyorum; istasyonun karşısındaki börekçilerden (tercihen murat börek) akşam saatlerinde bayat bir haşhaşlı alın. 60 kuruş. biraz ilerde bim var, bir adet dost ayran: 40 kuruş. 2 saat temiz götürür, tecrübeyle sabit.
babamın yanına gömüleyim isterdim ama orayı anneme ayırdık. vasiyetname yazacağım, eğer annemden önce ölürsem beni başka bir yere gömsünler, orası annemin yeri. zira herhangi bir toprak olabilir. kefenin bel kısmını da fazla sıkmasınlar, kaşıntı yapıyor.
oy oy oy oy. yazarım da yazarım ben bu başlığa arkadaş. neler yapmadık ki, hele 90 sonu milenyum başı çocukluğunun tadı ayrıydı. tasolar çıktı falan, önceden de vardı ama o kadar efektif değillerdi. sonra beyblade başladı atv'de, hepimiz bakkaldan büyük beyblade alıp mermerde savaştırırdık. hadi duranza hadi oğlum!
görüp geçirmişlik getirir insana, geçici fakirlik. mesela bilirim zamanında ev alıcaz diye arabayı sattık, bileziklerini sattık annemin. ben ilkokuldaydım o sıralar, simit parası bile olmazdı bazen cebimde. nolursa olsun, üstesinden gelebilirsiniz gibi geliyor.
kendi kişiliğinde devrimci olabilir. ama devrim insanların hayatını daha güzel yönlerde etkilemelidir, babalar iş kazalarında ölmemelidir mesela. devrim yapacaksan düğünde silah atanları susturacaksın önce. ve böyle gider.
