geçenlerde şurada birisi gülücük ile hdp broşürü uzatmıştı. ben de her türkiye cumhuriyeti vatandaşının yapması gerektiği gibi çok ama çok sert bir ifadeyle, "hayır, teşekkürler." demiştim.
ayrıca tuğ imiş; padişahlar başlıklarına takar imiş. bazıları iğneli olur imiş.
müzehhip üstad osman bu iğne ile gözlerini kör etti benim adım kırmızıda. sebebi ise sanırım mir musavvir de zamanında böyle yapmış. ilginç.
sorguç kelimesi sorguyu çağrıştırdığından; sorgu sırasında gözlere zarar vermek için tutsağa uygulanan bir yöntemin aracı "sorguç iğnesi"dir aklıma ilk gelen.
bir tür beyin kurdu; halüsinasyon, bulantı, yüksek ateş gibi belirtileri vardır. bulut atlasında doktor henry goose'un adam ewings üzerinden kurmacasıdır.
2017 yılında italyan cerrah canavero önderliğinde gerçekleştirilmesi planlanan kafa naklinin aslıdır. burada bedeni sakat bir gönüllünün kafası sağlam bir bedene nakledilecek lakin kişinin benliği kafasında olduğu için aslında nakledilen şey sağlam bedendir. mümkün müdür göreceğizdir.
global ve ulusal ekonomilerin etkileşimi ve sonucundaki varyasyonlar hakkında bilgisiz olmasına rağmen fikir anaforlarında dallandığını üzülerek izlediğim yazarcık.
düşüncelerimin aptallığı ile mantığı arasında bir hüküm veremem çoğu kez, sezdiklerim doğrultusunda düşüncelerim şekillenir ve bunlar aptalcadır; duyanlar hor görürler beni. içime doğanların sorumlusu ben değilim baylar. paranoyağımdır belki, ama asla sanrılarım yoktur, yoksa her zaman olduğu gibi 31 takipçiye haklı çıkamazdım. bazense ortada hisler olmaksızın düşüncelerim dallanır. rasyonalizmin has adamı olmakla övünürüm bu durumda, ama bir eksik vardır, mantıkçılıktaki kusurlarım beni tüm olasılıkları düşündükten ve değeri aralarından her birisine eşit dağıtmaktan sonra haklı çıkarıyor. oysa dallanmış düşüncelerimden en mantıklısını belirleyip onu ileri sürerek doğru ile yanlışı ayırmam gerekirdi.
masal olup, yani yaşananları geçmişte kalan tatlı bir masala döndürüp bir daha asla o masalı yaşayamayacağın bir hayat düşüncesi, yola onsuz devam edip etmeme meşgalesi.
suriye topraklarına bakıldığında birçok gurubun savaş halinde olduğu ortada. ışidçiler, esadçılar ve bin bir renkli muhelif gruplar. bu savaşın bir barışa varacağı yok. bu yüzden bırakalım kendi kendilerini yeyip bitirsinler. bu sırada türkiye göçmen almaya devam etsin. yeni bir suriyeli nesil ülkemizde yetişsin. öyle bir nesil olmalı ki, aydın ve en az 3 dil bilen* yeni suriyelile yıllar sonra ülkelerine dönüp suriye için aydınlanma çağını başlatsınlar. zira savaşa savaşa bir yere varmak imkansızdır.
