yeahrimen
-23 (nihilist)
onuncu nesil silik 6 takipçi 30.91 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    yeahrimen

    ?.
  1. silik yazar. elveda der. xe baş bınerın . goodbye .
    0 ...
  2. kürtlerin uygarlığa kazandırdıkları

    11.
  3. yukarıdaki tüm entrylerde nefret suçu işlenmiştir.
    2 ...
  4. yazın gelmesine en çok sevinen insanlar

    14.
  5. öğrencidir. ygs lys sınav sonucu. anladılar.
    0 ...
  6. uludağ sözlük nickaltı örgütü başkanlık seçimi

    8.
  7. mahalle muhtarligina adayligimi koyuyorum. sosyalist ve komunist yazarlarin oylarini vermeleri rica olunur.
    0 ...
  8. baba ocağı

    46.
  9. yaz gelsede star tv de izlesek. o havası bambaşkaydı izleyince mutlu olduğum tek dizi.
    0 ...
  10. kuyruk yagi

    138.
  11. nicki saçma keşke .... şaka şaka yaşasada olur.
    2 ...
  12. dünyanın en hoşgörülü ırkı

    8.
  13. mazelhazal

    9.
  14. benle çok az sohbet etmesine rağmen zeki olduğu kanısına vardım sebepsizce. tuhaf yazar.
    2 ...
  15. metrobuste yer kapan muhendis

    26.
  16. geçmişini sildiremezsin metrobuste yer kapan mühendis
    akp li olduğunu belli edip yakışıklı olmadağını itiraf ettiğin entrylerini daha dün gibi hatırlıyoruz. gezi direnişini utanç olarak yorumlayıp öldürülen çocuklara sessiz kalmanı ve sabah ilk uyandığında entrylerin uplanmışmı diye baktığını da biliyoruz. evet mühendis bey sen tam bir liselisin dostum . ruhun ergen ruhu.
    not : zall ı da al git bu sözlükten.
    2 ...
  17. bir erkeğin en çirkinleştiği an

    30.
  18. çıkan sivilcelere karşı kesin çözümler

    5.
  19. yaz gelidiği için tedradox kullan. aknetrent rakuten benzeri ilaçlar kullanma şimdilik. kışın devam ederse aknetrent kullan .
    0 ...
  20. alt dudak

    27.
  21. bu yazın hit şarkıları arasına geçer.
    1 ...
  22. kürdistan tilkisi

    1.
  23. Vulpes vulpes Kurdistanicum yani Kürdistan Tilkisi
    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının yani UNDP'nin çevre raporunda adı geçen "Kürdistan Tilkisi", özellikle agirî olmak üzere (eledex bölgesi), serhad ve dersim bölgesinin soğuk yerlerinde yaşar.
    0 ...
  24. kürdistan gemisi

    1.
  25. Osmanli devleti yavas yavas avrupa devletleri tarafindan topraklar ellerinden alinirken 2. Abdulhamid topraklari tekrar almak yerine ellerindeki topraklari korumak icin hem dini hemde sivil orgutler kuruyor dini yapilardan birisi ' Cemiyeti Hayriye-i islamiye 'dir. Bir baska yapilanma ise ' Donanmayi humayun ' dur. Osmanli kaybettikleri topraklarin bir kismnimi deniz hakimiyetini yitirdikten sonra meydana geldigi surecte abdulhamit ve ekibi devletin elden cikmis topraklarini geri almak yerine ellerindeki topraklari koruyabilmesi icin guclu biri donanmaya ihtiyaclari vardi boyle bir donanma kurabilmeleri icin ciddi derecede ekonomik guc gerekiyordu osmanli borc batagi oldugu bir surecte bu borclarin odenmesi icin ' duyun-i umumi' kurulmus devletin vergi gelirlerinin onemli kismi bu daire aracigiliyla borclara odeniyordu bu amacla osmanli buyuk projede somurgesinde olan halktan alacak yardimlara dayanmaya calismistir.iste burada arsiv belgelerimiz donanmaya yardim icin istanbul dan yapilan cagri sonucunda Kurdistan in bir cok bolgelerinde para toplanmistir.
    Diyarbaki dersim van elazig bitlis erzurum vs. Bu bolgelerde toplanan paralar ile alinacak donanim gemisinin ismini bu bolgenin ismi verilecekti . Kurdistan da toplanan para ile bu geminin ismini ' Kurdistan gemisi ' olarak adlandirildi.
    Kaynakca:
    B.O.A.DH.EUM.THR.22/30--67/17--77/8--79/30--83/49
    Belge numarasi: B.O:A: I.D.H.13629 remzi pêseng.
    0 ...
  26. uludağ sözlük nickaltı örgütü

    34.
  27. harekete geçmesi gereken örgüt. urangu reyiz ipler elinde .
    2 ...
  28. yazarların şu an dinlediği şarkılar

    8115.
  29. en karizmatik dil

    91.
  30. tüm dillere saygı duyulması gerekir.
    2 ...
  31. lazlar vs kürtler

    43.
  32. lazlar dilini kaybetmek üzeredir. kürtlerin ise 30 milyonu kürtçe konuşmaktadır.
    2 ...
  33. derik

    12.
  34. Mazıdağı, Viranşehir ve Kızıltepe ilçeleri ile sınır komşusu olan Derik ilçesinin ilk yerleşimcileri Ermenilerdir. 1930'lu yıllara kadar ilçenin Ermeni nüfusu Müslüman Kürtlerden daha fazladır. Tehcir kanunu ve Osmanlı devletinin daha sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin politikaları sonucu ilçede Ermeni nufusu yok denecek kadar azalmıştır. 1390-1400 yıllarında Rutî aşiretinin bir kolu olan Davutoğulları (Mala Dawidê Kalo) ve Kayıhanlılar (Mala Qeya)göçüyle büyümüştür. Halen Derik'in ilk kurulduğu mahallelere 'Gare Rezê Dêwid' ve 'Mêrga Keya' denilmektedir. Derik ilçesi, Diyarbakır yöresinde astığı astık, kestiği kestik olan Çıplak Haso(Hesoyê Rutî) adında bir miri öldürmeleri sonucu oluşan kan davası yüzünden göç etmek zorunda kalan bu iki aşiretle büyümeye devam etmiştir.

    Derik'in yüzölçümü 1397 Km2 olup 1998 Yılı genel nüfus sayımına göre merkez nüfusunun 19,750 kişi, 2000 yılı nüfus sayımında da 20.700 Kişi olduğu tespit edilmiştir. Derik'te belediye teşkilatı 1874 tarihinde kurulmuş ve ilçe bu tarihte Diyarbakır'a bağlı iken 1923 Yılından itibaren Mardin'e bağlanmıştır. 31 Ekim 1927 Cuma günü yapılan nüfus sayımında, ilçe merkezinde 528 ev, 38 dükkân, 1 cami ve 1 kilisenin bulunduğu, 1370'i erkek ve 1278'i kadın olmak üzere 2657 kişinin yaşadığı, köyler ile beraber genel nüfusun ise 6930'u erkek, 8181'i kadın olmak üzere toplam 15111 kişiden ibaret olduğu tespit edilmiştir. ilçe Mazıdağı'nın güney eteklerinden Kızıltepe-Ceylanpınar ovalarına doğru alçalan alanları kaplar. ilçe toprakları kuzeyden güneye doğru alçalmaktadır. ilçe merkezinin üç tarafı dağlarla çevrili olup, iklim karasal özelliktedir.

    ilçenin ova kesimi bozkır, Mazıdağı yamaçları ise meşelerle kaplıdır. Orman alanlarındaki ağaçlar son yıllarda giderek çoğalmakta ve gürleşmektedir. ilçede en çok tahıl üretimi yapılmakla beraber sulama kuyularının kazılması ve sulama göletlerinin faliyete sokulması ile endüstri bitkilerinin üretimide oldukça artmıştır. Bunun yanında önemli miktarda sayılabilecek zeytinlikler, bağlar ve meyve bahçeleri de bulunmaktadır.

    Derik'in rakımı 780 m. dir. ilçe sınırları dahilinde bulunan dağların yüksekliği 1500 m.'yi aşmamaktadır. ilçedeki dağlar Mardin Eşiği Dağları olarak adlandırılmaktadır. ilçenin ova kesimi de Harran'dan Nusaybin'e kadar uzanan ovanın bir bölümünü kaplamaktadır. Ovanın önemli bir bölümü de tarih öncesi dönemlerde faaliyet göstermiş yanar dağların püskürttüğü volkanik siyah taşlar ile kaplıdır. Günümüzde sönmüş bu yanardağlardan, çimento sanayisinde hammadde olarak kullanılan klinker maddesi çıkarılmaktadır.

    ilçe merkezinde ikamet eden halkın geçimi bağcılık, sebzecilik, meyvecilik ve zeytinciliğe dayanmaktadır. Tarımın dışında üretime dayalı herhangi bir faaliyet bulunmamaktadır. Dağ köyleri ile Karacadağ yöresindeki köylerin geçim kaynağı hayvancılık, ova köylerinin geçim kaynağıda tarla ziraatına dayanmaktadır.

    Mardin tarih boyunca hangi medeniyetin etki alanı ve yönetimine girmişse, Derik'te bu devletlerin yönetimine girmiştir.

    Derik nüfusunun önemli bir bölümü Kurtuluş Savaşı'na kadar Ermenilerden oluşurken, zaman içerisinde sosyal ve ekonomik nedenlerden Ermeniler çoğu göç etmişlerdir.Günümüzde ilçede Kürtler,Türkler ve Araplar yaşamaktadır.

    ilçede akarsular küçük çay ve dereciklerden oluşur. Bunlardan başlıcaları; Şéb Deresi, Turcel Deresi, Zorava Deresi ve Cırcıp Deresidir. Ayrıca devlet tarafından yaptırılan sulama amaçlı göletler de vardır. Bunlar da Künreş, Şerefli, Yıldız göletleri ile Dumluca Barajı'nın göletidir.
    0 ...
  35. hewler

    11.
  36. Asurlular zamanında Arba-ilu, Arbela; eski iran kaynaklarında Arbira olarak geçen ve gelişmiş bir kent olan Erbil, Aşağı ve Yukarı Zab suları arasında kurulmuştur. Musul, Altınköprü, Bağdad-Basra yollarının kavşak noktasında bulunan şehir, Irak Selçukluları idaresinden sonra 1144 tarihinden itibaren Beytekin hanedanından Küçük Ali'nin ve Erbil Atabeklerinin başkenti olmuştur.

    Ulu Minare, Erbil
    Muzafferüddin Kökböri devrinde (1136-1190) imar edilen Erbil, iki kısımda gelişmiştir. Aşağı Erbil nehir kenarında, geniş bir vadide yayılırken, Yukarı Erbil tepe üzerinde kale içine sıkışıp kalmıştır. Kalenin surları, eski kalıntıları üzerine Kökböri tarafından yeniden yaptırılmıştır.

    Kökböri'nin evlâdı olmadığından, vasiyeti üzerine Abbasî halifesine kalan Erbil, Moğol istilâsından sonra uzun müddet karışık ve sıkıntılı dönemler yaşamıştır. 1731'de, Nadir Şah'a karşı uzun süre dayanan kale, şehrin düşmesinden sonra harabe haline gelmiş, 1849'da esaslı bir şekilde tamir edilmiştir. Erbil, Osmanlı döneminde, 19. yüzyıl başlarına kadar Bağdat'a bağlı bir kaza merkezi olarak idare edilmiştir.

    Kökböri, devletinin ve saltanatının küçük olmasına rağmen, islâm dünyasında büyük bir üne kavuşmuştur. Aşağı Erbil'de yüksek minareli bir ulu cami, bir medrese, 4 dârûl-aceze, dul ve yetim yurtları ile ribatlar yaptırarak şehri mimarî eserlerle donatmıştır.

    Ulaşım yollarının kavşak noktasında bulunan Erbil, 12-15. yüzyıllarda büyük bir ticaret merkezi durumundaydı. 1309 (Rumi) Musul Salnamesi'ne göre, 4.000 nüfuslu kaza merkezinde, 2 cami, 10 mescid, 6 medrese, 5 sıbyan mektebi, 5 dârûl-aceze, 1 kışla ve 3 hamam bulunuyordu(4). Bugün Aşağı Erbil harabe halinde olup bir tek minare ayakta kalmıştır. Yukarı Erbil, kale içinde hâlâ 18. yüzyıl hayatı yaşamaktadır. Kale içindeki Kale Camii, Hacı Molla ibrahim Camii, Ömerağa Medresesi ile Şeyh Şerif Tekkesi halen kullanılmaktadır.
    0 ...
  37. kürdistan

    1510.
  38. Kürdistan'ın sabit sınırları yoktur ve kapsadığı topraklar üzerindeki iddialar, grup ve kişilere göre farklılıklar göstermektedir. Çaldıran Muharebesi öncesinde bölgedeki nüfusun çoğunluğuna sahip Alevi Türkmenlerin (Kızılbaşlar) katliama uğraması ve pek çoğunun da iran'a göç etmesiyle[5] Osmanlı boşalan bu toprakları Kürt aşiret reislerine vermiş ve sonrasında bölgedeki baskın unsur olarak Kürtler öne çıkmıştır. Feodalizm bölgeye bu süreç sonrasında yavaş yavaş hakim olmaya başlamıştır. Bölgede kalan Türkmenler yaşamlarını sürdürebilmek için Sünni kimliğine gizlenmişler sonrasında ise kimliklerini yitirerek Kürtleşmişlerdir. Tarihi kayıtlarda Kürdistan'ın Güneybatı iran olarak gösterilmesi, Osmanlı döneminde Güneydoğu Anadolu'daki Kürt nüfusunun seyrek oluşu ve yoğun yaşadıkları bölgelerin ise bölgenin çok küçük bir kısmını kapsaması bu görüşü desteklemektedir.[6] Genellikle Toros ve Zağros sıradağları, Mezopotamya düzlükleri, Ermenistan ve eski Vilâyat-ı Sitte (Altı il)'nin yanı sıra bazı yorumcular bugünkü Ermenistan ve Azerbaycan topraklarının Türkiye ve iran sınırlarına yakın ve Kızıl Kürdistan (Rusça: Красный Курдистан; 1923-1929; Başkent: Laçın) denilen Kürdistan Uyezd (Курдистанский уезд) ve 1930'de Kürdistan Okrug (bugünkü Zengilan ve Cebrail rayonları dahil)'un kurulmuş olduğu bölge Kürdistan'ın parçası olarak sayılır.[4]

    Türkiye'nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin bir kısmını, Irak Cumhuriyeti'nin kuzeyini (Kürdistan Bölgesel Yönetimi) ve civarları, iran islam Cumhuriyeti'ın Kürdistan, Batı Azerbaycan, Kirmanşah ve Luristan eyaletlerini, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesini (Laçın, Zengilan, Kubadlı, Kelbecer) ve Suriye'nın kuzeydoğusunu kapsar.
    0 ...
  39. gerilla

    65.
  40. tarafsız bir şekilde söylemek gerekirse tüm dünyada pkk bir terör örgütü değil. wikipedia ya da girip bakarsak gerilla yı ingilizce bakarsak pkk örgüt resimleri çıkıyor. hatta dikkat ettim azerice ve türkçe hariç pkk gerilla olarak tanımlanıyor.
    0 ...
  41. 18 nisan 2014 uludağ sözlük entelektüel hareketi

    8.
  42. gerçekten faydalı olmuş akım. örgüt liderimiz (klarnet calan sarapci koala) ya teşekkürler.
    2 ...
  43. sosyalizm

    413.
  44. Sosyalizm veya eski adıyla
    iştirâkiyye ( katılımcılık ) ya da
    diğer bir anlamıyla toplumculuk,
    iktidar ve üretim araçlarının halk
    tarafından kontrol edildiği bir
    toplum fikrine dayanan düşünce
    sistemidir. Bununla birlikte,
    sosyalizmin fiili anlamı
    uygulamada zaman içinde
    değişmiştir. Siyasi bir terim olması
    nedeniyle, sınıfsız bir toplumun
    oluşturulması amacıyla, devrim ya
    da toplumsal evrimle örgütlü bir
    emekçi sınıf kurulmasıyla
    doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm,
    kökenlerini sanayileşme
    dönemindeki aydınlanma
    düşüncesinde dile getirilen siyasal
    ve sosyal eşitlik isteğinden
    almıştır. Giderek artan bir şekilde
    modern demokrasilerde de sosyal
    reformlar üzerine yoğunlaşılmaya
    başlanmıştır. Sosyalizm ve
    sosyalist terimi, bir dizi ideolojiye,
    bir ekonomik sisteme, varolmuş
    yahut var olan bir devlete işaret
    edebilir.
    Marksist teoride sosyalizm,
    kapitalizmin yerini alacak ve daha
    sonra sosyalist yapı kendiliğinden
    söneceğinden komünizme
    dönüşecek bir topluma işaret
    eder. Marksizm komünizmin teorik
    ve felsefi zemini, komünizm
    sosyalizmin ardılı olarak gelişecek
    toplumsal sistemdir.
    Terimin ilk kullanılışı 19. yüzyılın
    başına kadar gider. ilk kez 1827’de
    ingilterede, Robert Owen’ın
    takipçilerini adlandırmak için
    kullanılmıştır. Fransa’da, yine
    özgönderimsel olarak, 1832 yılında
    l’Encyclopédie nouvelle’deki Saint-
    Simon, ardından Pierre Leroux ve J.
    Regnaud’un fikirlerinin takipçisi
    olanlar için kullanılmıştır.
    Kelimenin kullanımı hızlı bir
    biçimde yayıldı ve değişik
    zamanlarda ve yerlerde değişik
    şekillerde kullanıldı. Farklı kişiler
    ve gruplar kendilerini sosyalist ve
    sosyalist karşıtı olarak
    tanımladılar. Sosyalist gruplar
    arasında büyük farklılıklar olmakla
    birlikte, neredeyse hepsi,
    toplumun seçkin bir azınlığına
    hizmet etmektense halk
    çoğunluğuna hizmet eden bir
    iktisat bilimiyle birlikte,
    dayanışma prensiplerine göre
    işleyip, eşitlikçi toplumu
    savunarak, sanayi ve tarım
    işçileriyle birlikte mücadele eden,
    19. ve 20. yüzyıla dayanan bir
    ortak tarihle bağlandıklarını kabul
    edeceklerdir (Köksüzlük).
    2 ...
  45. dudağına nemlendirici süren erkek

    41.
  46. elit

    34.
  47. Elit , siyaset ve sosyoloji
    kuramlarında, fazlasıyla büyük
    miktarda sermayeyi veya iktidarı
    elinde tutan küçük bir insan
    grubudur.
    1 ...
  48. narsisizm

    103.
  49. Narsisizm veya özseverlik, kişinin
    kendisine tapması, kabaca tabirle
    kişinin kendisine aşık olması
    olarak tanımlanan bir terimdir .
    Farklı tanımları ve kullanımları
    mevcuttur.
    Sigmund Freud Narsisizmi ‘Dış
    dünyadan soyutlanan libidonun
    (cinsel enerji) egoya (ben)
    yönlendirilmesi’ şeklinde
    açıklamıştır. Yani libidonun büyük
    bir depoda toplanır gibi egoda
    toplanması ve daha sonra
    nesnelere yönlendirilmesi; fakat
    kolaylıkla tekrar soyutlanarak egoya
    yönlenmesi durumudur.
    Bebek dış dünya ile ilişki
    kuramadığı erken bebeklik
    döneminde gerçek bir narsisizm
    durumu içindedir. Libido dış
    dünyaya yönlendirilmemiştir.
    Bebeğin nesneleri 'ben olmayan
    nesneler' olarak algılaması aylar
    alır. 'ben' ve 'ben olmayan'
    arasında bir ayrım yapamaz. Dış
    dünyaya ilgi duymuyordur ve dış
    dünyada bile değildir. Bebek için
    tek gerçek kendisidir. Acıkması,
    susaması, üşümesi bebek için tek
    gerçekliktir. Bu durumu 'birincil
    narsisizm' olarak tanımlanır.
    Bebek büyüdükçe dış dünya ile
    ilişkileri artar ve dış dünya
    kurallarını öğrenir. Giderek
    libidosunu nesnelere yönlendirir;
    nesne sevgisi ve giderek nesnel
    düşünce ağırlık kazanır. insan her
    ne kadar libidosuna nesne
    bulabilse de mutlaka görece olarak
    bir ölçüde narsisist kalır. Bu
    durumu 'ikincil narsisizm' olarak
    tanımlanmıştır.
    Narsisizm insan için yaşamını
    sürdürebilmesi açısından bir
    ölçüde gereklidir. Bazı
    durumlarda; kişinin narsisizmi
    toplum için, hatta kendi akıl
    sağlığı için makul oranlarda
    değilse; kişi akıl hastalıklarıyla
    karşılaşabilir. Önemli psikiyatrik
    rahatsızlıklar olan nevroz ,
    paranoya hatta psikozda narsisizm
    etkileri görülmektedir. Birincil
    narsisizmde bebek dış dünyanın
    ayrımına varmamışken; ikincil
    narsisizmde dış dünya gerçekliğini
    yitirmiştir.
    4 ...
  50. friedrich wilhelm nietzsche

    974.
  51. 15 Ekim 1844
    – 25 Ağustos 1900) Alman filolog ,
    filozof, kültür eleştirmeni , şair ve
    besteci . Din, ahlak, modern kültür,
    felsefe ve bilim üzerine metafor,
    ironi ve aforizma dolu bir üslupla
    eleştirel yazılar yazmıştır.
    Nietzsche'nin kilit fikirlerini
    Apollon-Dionysos ikiliği,
    perspektivizm, Güç istenci,
    "Tanrının ölümü ", Üstinsan ve
    bengi dönüş oluşturur.
    Felsefesinin merkezini oluşturan
    şey, kişinin coşkun enerjisini
    sömüren her türlü öğretinin,
    toplumsal olarak ne kadar geçerli
    olursa olsun sorgulanarak "hayatın
    evetlenmesi"dir. [4] Hakikatin
    değeri ve nesnelliği üzerine
    yürüttüğü kökten sorgulaması,
    geniş çaplı yorumların odağını
    oluşturur ve etkisi özellikle kıta
    felsefesi geleneğinde varoluşçuluk ,
    postmodernizm ve postyapısalcılık
    da dahil olmak üzere devam
    etmektedir.
    Nietzsche kariyerine felsefeye
    dönmeden önce klasik filolog
    (Yunan ve Roma metin eleştirmeni)
    olarak başladı. 1869 yılında yirmi
    dört yaşındayken, Basel
    Üniversitesinde klasik filoloji
    kürsüsüne, bu yeri alan en genç
    kişi olarak atandı. 1879 yazında,
    hayatının büyük bölümünde
    kendisine dert olacak olan sağlık
    sorunları yüzünden istifa etti. [5]
    1889'da kırk dört yaşında zihinsel
    yetilerinin tamamının yitimiyle
    sonuçlanan bir çöküş yaşadı.
    Çöküşü sonraları, üçüncü devre
    sifilis hastalığının neden olduğu
    nadir görülen bir genel pareziye
    yoruldu, fakat bu teşhiste soru
    işaretleri vardı. [6] Nietzsche kalan
    yıllarını annesinin 1897'de
    ölümüne kadar annesinin, 1900'de
    kendi ölümüne kadar kızkardeşi
    Elisabeth Förster-Nietzsche 'nin
    bakımında geçirdi.
    Bakıcısı olarak kızkardeşi,
    Nietzsche'nin el yazmalarının
    idareciliğini ve editörlüğünü
    üstlendi. Förster-Nietzsche,
    tanınmış bir Alman milliyetçisi ve
    antisemitist olan Bernhard Förster
    ile evliydi ve Nietzsche'nin
    yayımlanmamış yazılarını,
    kocasının ideolojisine uyarlamak
    üzere, Nietzsche'nin belirttiği,
    antisemitizm ile milliyetçiliğe sert
    ve bariz biçimde karşı çıktığı
    görüşlerine genellikle ters düşecek
    biçimde yeniden düzenledi.
    Förster-Nietzsche'nin yaptığı
    değişiklikler nedeniyle
    Nietzsche'nin adı, sonraları
    yirminci yüzyıl bilim insanları
    Nietzsche'nin fikirlerinin yanlış
    yorumlanmasına karşı harekete
    geçmiş olsalar da, Alman
    militarizmi ve Nazizm ile birlikte
    anılır olmuştur.
    0 ...
  52. 18 nisan 2014 uludağ sözlük entelektüel hareketi

    4.
  53. yezidilik

    19.
  54. Suriye, Türkiye , iran, Gürcistan ve
    Ermenistan'da da cemaatleri
    bulunan Yezîdîler 'in bugünkü
    toplam sayısının 1,000,000
    civarında olduğu tahmin
    edilmektedir. Bazı bilimsel
    araştırmalar ise Yezîdîler 'in
    nüfusunun çok daha fazla olduğu
    yönündedir. Ayrıca başta Almanya
    ve isveç olmak üzere Avrupa
    ülkelerinde de birçok göçmen
    Yezîdî yaşamaktadır.
    1970'li yıllara kadar özellikle Urfa-
    Viranşehir'de yoğun olarak yaşayan
    ve sayıları 80.000'i bulan Türkiye
    Yezîdîleri, 1980'lerle beraber
    yurtdışına göç etmeye
    başlamışlardır. 1985 yılında
    23.000'e inen sayıları, 2007 yılında
    377'ye kadar (Urfa 'da 243,
    Batman'da 72, Mardin 'de 51,
    Diyarbakır'da 11 kişi) gerilemiştir.
    Türkiye Yezîdîleri'nin büyük bir
    kısmı bugün Almanya 'da
    yaşamaktadır, Avrupa
    Parlamentosu üyesi Feleknas Uca
    bunlardan biridir.
    0 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük