Yobazlar ve Atatürk düşmanlarını kudurtan gerçektir. Siz ancak gö*ünüzü kiralayacağınız iktidarları belirlersiniz bu ülkenin gerçek sahipleri kemalistlerdir. Gidin ötede oynayın hadi.
Sözelde sıçmadıysam bir daha ALES için ÖSYM'nin kapısını çalmam hele YÖKDiL'den istediğim puanı alırsam; ÖSYM üste para verse bir daha sınavına girmem...
Ota boka her şeye gereksiz yorum yapan haber sunucusu. Kamyon buzda kayıp yan yatsa sanki yorumluyormuş gibi bunu tekrar anlatan bir tip. Haberciliğin de içine sıçıldı.
Eksik bilgiye sahip yazar hezeyanıdır. Feministler nafakaya ses çıkarmıyor değildir ancak şu da unutulmamalıdır ki bir mal gibi görülen ve okutulmayıp iş güç sahibi edilmeyen kadınların da boşandıktan sonra o nafakayı almaları haklarıdır. Kadın emeğinin değersizleştirilmesi ve ucuzlaştırılması ataerkil toplumun en belirgin özelliklerinden biridir.
Bugün bekar bir erkek eğer kendisi yapamıyorsa;
Evini ayda bir temizletmek için gündelik temizliğe gelen işçiye, 100-200 tl
Eşyalarını yıkatmak ve ütületmek için aylık 200 tl
Yemek için günlük 3 öğünden ortalama 50 tl yani aylık 1500 tl
*Cinsel ihtiyacını giderebilmek için görüşme başına 100-200 tl (Bu sadece seks işçileri için belirtilmiş bir meblağ değildir. Gece kulübünden veya başka bir şekilde cinsel ilişkiye ikna edeceğiniz her kadın için bu masrafı yapmanız gerekir. Bir akşam yemeği de yedirmeyecekseniz siktirin gidin 31 çekin.)
*Derdinizi anlatmak için gideceğiniz psikolog 300 tl.
Yıldızlılar opsiyonel olmakla beraber şu kaba taslak hesapta bile 2200-2400 tl arasındaki bir meblağ cebinizden çıkmaktadır. Nafaka diye ağlayanlar, nafaka ataerkil toplumun diyetidir. Siz sevgili erkekler de bu diyeti "paşa paşa" ödeyeceksiniz.
Aciz kadınlarla evlenip sonra onları istediğiniz gibi yüzüstü bırakabileceğinizi mi sanmıştınız?
Bir grup yüksek lisans öğrencisinin kendilerini ifade etmek, söyleyecekleri sözü söyleyebilmek ve nefes alabilmek amacıyla kurdukları sitelerine verdikleri isimdir efendim. http://www.peripatetikler.com
sözde senden kaçıyorum
dolu dizgin atlarla
bazen sessiz sevdasın
ipekten kanatlarla ama sen
hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
karşıma çıkıyorsun
en serin imbatlarda
adını yazıyorum
bulduğun fırsatlarla
yüreğimin başına
noktalarla, hatlarla
başbaşa kalıyorum
sonunda heyhatlarla
sözde senden kaçıyorum
dolu dizgin atlarla
ne olur bir gün beni
kapından olsun dinle
öldür bendeki beni
sonra dirilt kendinle
çarpsam kara sevdayı
en azından yüzbinle
nasıl bağlandığımı
anlarsın kemendinle
kaç defa çıkıp gittim
buralardan yeminle
ama her defasında
geri döndüm seninle
hangi düğüm çözülür
nazla, sitemle, kinle
ne olur bir gün beni
kapından olsun dinle
şaşırdım kaldım işte
bilmem ki nemsin
bazen kız kardeşimsin
bazen öp öz annemsin
sultanımsın susunca
konuşunca kölemsin
eksilmeyen çilemsin
orada ufuk çizgim
burda yanım yöremsin
beni ruh gibi saran
sonsuzluk dairemsin
çaresizim çaremsin
şaşırdım kaldım işte
bilmem ki nemsin
Kaybetmeye mahkum kaleci, Muslera'nın dünya kupasında yediği golü eleştirenler Tolga'nın üstüne gelen topu tutamamasına ne diyecekler acaba... Yazık lan...