''geçen sene 55 puanla atanılan yere bu sene 74 puanla atandım ühühü'' diye ağlayan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenidir. bu ne yüzsüzlüktür, bu ne aymazlıktır. 81 puanla atanamayan edebiyatçılar, 85 puanla atanamayan felsefeciler,tarihçiler na yapsın o zaman? senin ağladığın o olay için binlerce kişi dua ediyor. nankörlükte çığır açmıştır bunlar.
Ne yapmak istediği anlaşılmayan milli eğitim bakanlığıdır. Sınıfçılara 4 bin kusur dikabçılara 3 bin kusur ama edebiyatçılara 1077. Sonra adil bi dağılım oldu derler bi de. Bu verilen kontenjan rezilliktir, ayıptır, günahtır.
Bu ülkenin kanayan yarası olan edebiyat öğretmenleridir. Tam olarak sayıları 43.812'dir. Ne yazık ki 'Türkiye cumhuriyeti'nde 'arapça' öğretmenliğinin'türk' dili ve edebiyatı öğretmeninden daha çok ihtiyaç olduğunu açıklıyor Türkiye'nin "milli" eğitim bakanlığı.. Arapça öğretmenlerinin yüzde ellisi atanırken türk dili ve edebiyatı öğretmenlerinin 40'ta 1'i anca atanabiliyor. Güzel ülkemin dustugu duruma bakın dostlar. Söylenecek daha çok söz vardır lakin ne söylersek söyleyelim hükümet ve şakşakcıları bildiklerini okumaya devam edecekler.
Sınır kapasindaki görevliye "bi arkadaşa bakıp çıkıcam abi" demektir. Kısa süreli girdi çıktı yapılacaksa vizeyle uğraşmaktansa görevliye böyle bi ricada bulunulabilir. Tabi Ricanınızı geri çevirmeleri muhtemeldir bar kapılarındaki bodygourdlar misali.
diğer odalar üzerinden salona ulaşmaya çalışıyorum. üzerime pul biber atıyor ve 19'luk damacanayla üzerime su atıyor. ama yılmayacağım. elbet salona ulaşacağım.
Uygurca yazılmış ilkel bir tiyatro örneğidir. Burkan'ın menkıbevi hayatını anlatır. Bu tiyatro eserinin sahnelenmiş olabileceği düşünülmektedir. Dramatik bir eser olup ülüş denilen bölümlere ayrılmıştır.
milletçek tek derdimiz duble yolmuş ya la meğer. geçmişteki bütün iktidarlar duble yol yapsaymış hiç bi sorun yokmuş aslında. mesela chp'nin seçim vaatleri gerçekçi ve samimi değil. neden? çünkü iktidara gelirlerse kaç km duble yol yapacaklarını dile getirmemişler. çok ayıp.
geçen gün ayda 1000 lira civarı maaş alan bir abiyle mahalle kahvesinde konuşma imkanı buldum. gece 12 vardiyasına gidecekti ve servisin geliş vaktini bekliyordu kahvede oturarak. havadan sudan konuşurken konu yaklaşan seçimlere geldi. bu seçimlerde de ak partiye oy atacağını dile getirdi. nedenini sorduğumda yaptıkları bilmem kaç kilometrelik duble yolları örnek gösterdi. abi iyi de senin araban yok ki, onu geçtim araban olsa deposunu dolduracak paran yok ki dedim. bu sefer de kemal kılıçdaroğlu'nun ssk'yı batırmasını, devlet bahçeli'nin de iyi bir hitabet üslubuna sahip olmadığını ve bu yüzden bu iki lidere oy atamayacağını dile getirdi. vay amk iyi bir lider olmak için meğer eyyyy cehape !!! demek gerekiyomuş meğer. servis zamanı geldiğinde akp'nin yaptığı duble yol üzerinden yaklaşık 1000 lira için onlarca kilometre yol katetti. teşekkürler akp.
biz beşiktaşlılar her ne kadar hatalarından dolayı kızsak da bağırsak da beşiktaş forması giyen her futbolcu karakter, ahlak ve terbiye sahibidir. kısaca adamdır. en az mektubu yazan amca kadar.
bir beşiktaş taraftarı olarak necip'le gurur duydum.
ikisi de 28 mart 2015 hollanda türkiye maçı için aday kadroya çağrılmıştır. umarız aradaki kırgınlıklar düzelir de milli takım için yararlı olurlar. çünkü ikisi de yetenekli futbolcu.
önemli bir birikime sahip olmak gerekir. ayrıca karakter ve olay analizi de yapmak önemlidir. bir de akıcı bir üslupla yazılırsa mükemmel bir hikaye yazılabilir.
kul hakkına girmiş akplidir. her ne kadar dinden imandan bahsetse de onun için önemli olan paradır. beş vakit namazını kılar belki ama torpille iş bulmak onun için önemli değildir. hatta torpille girdiği işten aldığı maaşı bankaya yatırıp faizini yer. ama sorsan kesin cennetliktir. neden? çünkü akpye oy atar ve namaz kılar. orada burada da din konusunda ahkam keser.
olum nasıl dindarsın lan sen? islamda en önemli şey kul hakkına girmek değil midir? nasıl bir tıynete sahipsin olum sen?