küçük elif'i home made videosuyla türkiye'nin gündemine getiren sözü.
kemalistler çok duygulandılar. ağlayanlar falan oldu. atatürk'ü kutsal görenler küçük elif'e küçük beyinleriyle üzüldüler.
eminim bazıları durumu abartıp "aaah ah nerde o eski tek partili günler, güçlü darbeler" diye iç çekti.
ama hiç kimse düşünmedi. elif neden ağlıyordu? atatürk'ü neden seviyordu? bu yaştaki bir bünye yakınları ve oyuncakları dışında neden hıçkırırdı?
atatürk'ün kitaplarda anlatılan büyük başarılarını bilmediği, bilsede onları anlayıp ağlamayacağı kesin.
kemalistler bunları kendilerine sormadılar. zaten bazılarının gözyaşları hala kurumadı.
heryerde resimleri ve heykelleri olan bir adamdan bahsediyoruz. tarih bilgimiz "onun" yaptıklarından ibaret. tabi sadece "iyi" olanlardan. çünkü o yanlış yapmaz dimi ama?
bu baskıdan ve dayatmadan başka nedir?
küçük bir çocuğun bir liderin ardından ağlaması o liderin despot olduğunu göstermez mi?
küçük beyninin nasıl yıkandığını göstermez mi?
"atatürk kalksada ben yatsam, o olmasa anam orospu babam pezevek olurdu" diyenlerde bu yollardan geçmedi mi?
ikiside küçükken atatürk baskısına maruz kalmış. beyinleri yıkanmış. küçük elif belki ileride araştırır, bazı şeyleri tam manasıyla öğrenir. diğer grup için zaten çok geç.
"Bazıları küçük Eliften feyz alsın ,Atatürk ölmedi bizlerle Elif" gibisinden histeri krizine girenlerde oldu.
diyanet işleri geçenlerde "din anlayışınızı çocuğunuza dayatmayın" dedi.
herkes pek bir sevindi ve katıldı bu düşünceye.
o zaman soruyorum sana laik insan? neden bu minik bünyeye bazı şeyleri dayatıyorsun? neden onu ağlatıyorsun?
evet evet yanlış okumadınız. önce mis gibi kuru fasülyeyi yiyip ardından pilavı yemektir. ve ne kadar saçma ve salak bir eylemdir. yahu pilavla kuru fasülye etle tırnak gibidir. sen onları nasıl ayırırsın? nasıl böyle bir gaflete düşersin? nasıl bir miden var senin? hadi kuruyla pilavı aynı anda farklı tabakta yiyenlere bişey demiyorum ama o da bir yere kadar. ağzında henüz kuru varken hemen aynı anda pilavı alman gerekir ağzına ki, görgü kurallarını gözardı etmen lazım bunun için.
ama kuruyu ayrı pilavı ayrı yemenin mantığını kim izah edebilir bana? tabi ki en doğrusu pilav üstü kurudur. ah be, esnaf lokantasında "az kuru az pilav çeeek" diye bağırıp kuru-pilavın hakkını verdiğimiz o günler nerde? şimdi salon adamı olunca böyle mi oluyor? başlarım ben böle işe kardeşim. ben pilav üstü alabilir miyim lütfen?