rock müziğin olmadığı bir yer. evet. deep purple ülkenin her tarafını gezmiştir ama insanlar oturarak deep purple'ı dinlemiştir. biz de bu kadar şanssız bir ülke olmakla kalıyoruz malesef.
her an her birimizin olma ihtimalinde olabilecek yazar. çok sıkıldığı bir anda, kendini anlatabilme, kendisini okuyan en azından bir tanesine 'ulan evet kesinlikle budur' dedirtecek derece düşünen ve düşündürten binikiyüz feet uzaklıkta olan insandır.
eğer içmeyen bir kişi tarafından çok nadiren kullanılıyorsa ilkinde gayette uçuran bir modeldir. bağımlılığı ise insanlarımızın şahsi güçsüzlüğüne, kayıp gitmişliğine dayanır.
bir de genelde erkek kişisi olur bu tehdidi içeren kimseler. ama çoğunlukla yalan söylerler. nasıl bir tutku yaşıyorlarsa artık içlerinde... ama yalan.. yalan.. inanmayın. hiçbir şey ölüm kadar gerçek değil. tehdit eden de en az bu kadar bilir bu gerçekliği.
mesela ankaradır. mesela eskişehirdir. eskişehirde öğrenci olup ankaraya gidip gelmektir ve yaz okulu münasebetiyle eskişehir ankara arasi tikilip kalmaktir. lanet etmektir hayata 'neden ulan neden denizli bi yer yazip gitmedim' diye. eğer uzun yıllar da deniz kenarında yaşanmışsa özlemektir o eski yazlari, yaşananlari tam da o güzel deniz kenarında
klibi bazı yönlerden dikkat çekici şarkıdır. öncelikle neden birol klip boyunca 69 yazan bir duvarın önünde durmaktadır? bunun yataktaki çıplak kızla bir bağlantısı var mıdır? yine bir silicem gelmişi geçmişi vakasına mı tanık oluyoruz gibilerinden sorularla eğlenmemize vesile olarak aynı zamanda düşünmemize sebebiyet vermiştir. ancak ne kadar geyik yapılmaya çalışılsa da gerçekten gayet dokunaklı bir klip ve şarkı ortaya çıkmıştır.
'ikisi de değil efenim, önemli olan mutluluk' denilmesi gereken sorudur. bir insan da her ikisi de olabilir. şayet mevzu bahis kişi çok mutsuz ve en ağır depresyonlardan birini geçiriyorsa onu intihardan kurtarabilmek için mutluluktan başka hiçbir şey işinize yaramaz.
öküz sevgili kişisinin, zafer mutluluğu ile gaza gelerek sevdiceğine seni seviyorum demesine yol açan maçtır kendileri. bunun ardından keşke her zaman yunanlılarla atina'da maç yapılsa ve her seferinde biz yensek diye dilenilir. böylece birinde de belki evlenme teklifi edilir. *
devamındaki sözleri de düşünüp bu cümleye bir anlam verilmesi gerekir. zira sevdiceğinin hasretine alışmış olan er kişi onu uzaktan sevmenin de aşkların en güzeli olduğunu dile getirebilmektedir.