03.08.2016 tam bir sene önce bugün yaşanan deneyimdir. genelde çok duygusal bir anı olarak hatırlanır lakin ki öyle değildir. yorgunluktan yatağa nasıl yerleşildiği çarşafların nasıl serildiği koğuş arkadaşlarıyla nasıl tanışıldığı bile hatırlanmaz. bundan sonraki bütün gecelere kitap yazarım ama ilk gece çok sıradandı. müthiş uykusu hariç...
acıkmak, susamak gibi acilen giderilmesi gereken bir duygudur bisiklet sürmeyi özlemek.
aylarca hatta yıllarca bisiklet sürmemiş bir insan o pedalları çevirmenin tadını, direksiyon ve tekerlerin muhteşem uyumunu tekrar tekrar yaşamak ister doyasıya. kimi için pedalları çevirdikçe çocukluk anıları ilerler önünde, kimi içinse özgürlüğün resmi çizilir tekerlek izlerinde...
bisiklet sürmeyi özlemek, özlemek'lerden en tutkulu olanı...
muhafazakar bir admine sahip olsaydık gündeme gelebilecek olan fetvadır. allah'tan zall yazarları özgür bıraktı da sözlük içinde istediğimiz gibi at koşturabiliyoruz.
boy abdestsiz gezen ademoğlunun günlük yaşantısında karşılaşacağı talihsizliklerdir.
tuttuğun takım sürekli kaybeder, sen iddaa'da kaybedersin; buna rağmen aşkta da kazanamazsın, ona da rağmen dersleri de düzene sokamazsın. cebin para görmez. gördüğü an çekilir suyu. bunlar gündelik yaşamdaki etkileri.
sözlük yaşamında da durum farklı değildir; yine sürekli kaybedersin, ismin sürekli kötülenenlerdedir. iki satır bir şey yazamazsın. zor iştir cenabetlik.
bu sabah itibariyle usul usul karbonmonoksit yağıyor ankara'ya. uzaktan bir rüzgar esiyor sonra, cebeci tren istasyonu inadına sessiz... kaldırımlarında çilekeş yalnızlar, ankara aslında içimde kıvrılan bir lisan. dante gibi ortasında yurdumun, çocukluk çağımızdaki cevher.
ki aslında bütün şairler, ankara'yı anlatır derler.
örneklerini gördükçe insanı derin hüzünlere boğan kızdır. ünlü desen ünlü değil, türk kızı diye bik bik öttükleri o kızlardan herhangi biri işte. (bkz: bir kezban uğruna ya rab, ne tuşlar çöküyor). hem bir kızın ortalama kaç arkadaşı olabilir ki zaten, şaşırılacak şey doğrusu.
bir anne klasiğidir. gün boyu evladını evde yalnız bırakan anne kişisinin akşam döndüğünde evde ne olmuş ne bitmiş diye çöp kutusuna bakarak yaptığı analizdir. ne yenmiş ne içilmiş şak diye ortaya çıkarır böyle anneler. kıyamam lan anne işte.
bu günden sonra sözlük içinde başıma gelecek talihsizliklerden dolayı sorumlu tutulacağını bilmesi gereken yazar kişisi. masum hemcinslerime hedef şaşırtıyor aklınca bak hele bak bak. siz bu hanım kızımıza inanmayın baylar, kendisi adriana lima'nın adana limanı şubesiymiş. haydin saldırın.
ankaray'a binin, son durak dikimevi'nde inin. metro çıkışında sağınıza solunuza bakının. hatta bakınmanıza bile gerek yok. kokusu ve dumanı sizi çağıracaktır zaten. bol afiyetler olsun.