bugün iyice anladığım tavırlardır, yüzünde gülümseme yok, sert tavırlarla cevap verme ve bunun türevleri,insan biraz güler yüzlü olur,sorulana adam gibi cevap verir.
bugün tam anlamıyla bu konu üzerinde karar verdiğim yargıdır bazı kız ve erkekler otobüse bindiğinde direk bir poza girer, bir sağa sola bakınmalar, bir küçük dağları ben yarattım havaları, ayaklarına kırmızı halı sermek gerekir.
Evet bula bula haliç üniversitesi gereğince söyleyişiye çağrılmış insandır, ne lüzumu vardır anlamış değilim.. Çağıranlar ne içtiyseler aynısından lütfen.
insanın içinden gelen birşeyi kaleme dökmesinin yanında, teknik yönünede dikkat edilmesi gerekir. Örneğin bir rock parçası yazılacaksa dağ, tepe, orman mutlaka düşünülmelidir.
Metrobüste başınızı cama koymuş düşüncelere dalarken, bir anda gitar sesi ve iki kişinin yükselen sesini duyup irkildiğim ve sonrasında mutlu olduğumu farkettiğim zamandı.. Bu eylem ilk olarak boğaz içi caz korosuyla başlamış akabinde gelişme göstermiştir.. Zamanla daha da çoğalması umudu içerisindeyim.. Hepimizin ihtiyacı olan birazcık müzik.
insanların operayı, bağırma yöntemi olarak görmesi. Fiyatının çok yüksek olduğu sanılıp gidilmemesi. Kalbe ve ruha hitap etmediği düşüncesi bir takım kesimde operayı sevmeme nedeni olmuştur. Oysa ki, her insan bir kez gidip ön yargılarını bir kenara bırakabilir. Herkes sevmek zorunda değildir, her insan birşeyleri bir anda dinleyip benimsemeyebilir, ama o insanların emeğini, onlar için yapılacak küçük bir alkışın opera sanatçılarını ne kadar mutlu ettiğini görmekte fayda vardır.