Mahsunoğulları kabilesinden fatıma adında bir kadın hırsızlık yapmıştı. Cezanın tatbik edilmemesi için peygamberimizin çok sevdiği Üsame bin Zeyd aracı kılınmış, Üsame durumu Peygamberimize söyleyince, Peygamberimizin yüzü renkten renge girmiş ve şöyle buyurmuştur:
Ey Üsame, sizden evvelkilerin helak olmalarının sebebi; zengin ve soylu birisi hırsızlık yaptığında, veya bir suç işlediğinde onu bırakırlar, zayıf ve gariban birisi suç işlediğinde ise ona ceza verirlerdi. Allah'a yemin ederim ki; eğer Muhammed'in kızı Fatıma dahi suç işlese, ona da aynı cezayı verirdim.
Niğde'de ışid teröristleri tarafından işlenen cinayetten yola çıkarak fethullah gülen'e çakan yazı.
Ancak sabah gazetesinin diğer pek çok yazarının aksine doğrudan gülen'i hedef göstermediği için tehlikeli bir işe girişmiş ve tüm cemaatleri karşısına almıştır. bu ise gazetenin sahibinin stratejisine aykırıdır. zira hükümet diğer cemaatleri yanına alıp gülen'i hedef tahtasına oturtmaya dikkat etmekte. hatipoğlu işi sarpa sardırmış resmen.
Bu benzetme ile .ruspulara büyük haksızlık yapılmaktadır. Çünkü hayat kadınları için Allah'tan af ve kurtuluş dilemek gerekirken rüşvetçi memura bela ve lanet dilemek gerekir.
ünlü işadamlarının ve aile fertlerinin numarası da var. bu fezlekelerin muhtemel tek sonucu bu kişilerin telefon numaralarını değiştirmeleri olacaktır.
2014 Ocak ayı itibariyle türkiye siyaseti merkez sağında oluşmuş büyük boşluktur.
Bu boşluğun temel sebebi adalet ve kalkınma partisinin 2010 yılında yapılan referandumla sonrasında hızla sağa kaymasıdır. iktidar partisi türkiye'yi sağa kaydırmayı hedeflemiş, kendisi sağa kaymış ancak ülke peşinden gelmemiştir. bunun ilk toplumsal karşılığı merkezin solunda bulunan insanların haziran 2013'de çıkardıkları gezi kalkışması olmuştur. ikincisi ise aynı yılın aralık ayında merkezin sağında bulunan cemaat'le iktidar arasındaki kopuş olarak gerçekleşmiştir.
merkez sağdaki boşluğu ilk farkeden enteresan bir şekilde cumhuriyet halk partisi olmuştur. parti, 2002 yılında adalet ve kalkınma partisi pragmatizmini benimseyerek hızla merkeze doğru kaymaktadır. Önümüzdeki dönemde bu boşluğa hitap eden yeni bir sağ parti çıkmazsa CHP'nin kendini aşması mümkün olabilecektir.
Tabi CHP ne kadar sağa yaklaşırsa yaklaşsın merkez sağdaki insanlara en yakın parti iktidar partisi olduğundan sağda yeni bir parti kurulmadıkça oy tablosunda esaslı (2001'dekine benzer) bir değişim beklememek gerekir.