(bkz: komik yazar)
güldürmekten kırıp geçiren yazardır.
olum saçmalamayın lan. adam 3 kelimelik cümlelerle bi günde 114 entry girmiş. bıdıbıdıbıdı ..ovskii diye.
eminim ilk cümleyi okuyunca sevinmiştir bu mesnetsiz. kodumun ovskileriyle böyle cümleler mi duymayı bekliyordun yoksa? terket lan burayı. terkett !!!
kesinlikle katıldığım bir önermedir. ne kadar cahilseniz, ne kadar gerçeklerden bi haberseniz derdiniz ve tasanız o kadar az oluyor. bilgi insana sorumluluk yüklüyor çünkü. keşke haberim olmasaydı dediğim o kadar çok hede var ki.
dostoyevski'ye kulak veriyoruz dostlar:
- iyiyi, "yüce ve güzel her şeyi" anladıkça bataklığıma daha çok batıyor, canlılığımı daha çok yitiriyordum.
- Yemin ederim size baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir.
sadece çok özel anlarımda dinlerim. çok anlamlıdır benim için. adamın içine öküz oturtur. kendi elimle depresyona sokmak gibi bişey olur bunu dinlemek. youtubeden albüm kaydını kaldırmışlar live'ler mevcut. zapkolikten dinlenebilir. live kayıtları da sağlam münich kaydı mesela.
bide yine aynı grubun temple of the king şarkısı vardır. bunu da o bunalım halinden çıkmak için dinlerim. tabe lan manyak mısınız normale dönmek lazım.*
Arkasından söylenen ise, "amma da hikaye" olmuştur. Muhtemelen kahramanımız öldükten sonra diğer insanlar eğlencelerine kaldıkları yerden devam etmişlerdir. Sahilde olaya tanık olanlar ise lakayt bir arkadaş ortamında bunu paylaşacaktır ucuz bir "hikaye" edasıyla.
an itibariyle mesajı ulaştı. nedense ismine bakınca böyle 45 yaşlarında, göbekli, bıyıklı, saygı duyulması gereken, sanki babammış gibi bir profil oluşuyor gözümde. bana mı oluyor sadece bu sözlük?
tıbbi terim olduğunu tıbbiyeli harici anlayacak olan kimse olmadığı, bu sayede sadece potansiyel meslektaşları tarafından tıpçı olduğu bilinip onlarla ortak vizyonda ilerledikleri için bi çare belki kendisiyle iletişim kurabilirler diye düşünmüş ;
dangul dungul konuşup kendince vay efendim en renkli şeymiş atlas kemikmiş çöpmüş diye dert edinen arkadaşları zerre kaale almayan tıbbiyeli eylemidir.
tıp okuyanın alkışlanması gerektiğini düşünüyordur bide bu vay efendimciler. nasıl bir kompleks ise. irdelemek gerekir efendim.
iki saat önce haşır neşir olduğum saygı duyulası ölü insanlar. saygı duyulası diyorum çünkü hakkaten saygı duyulması gerekir. bunu vurguluyorum çünkü etraf kadavra parmaklamaya çalışan, kadavranın orasına burasına sırf geyik olsun diye dokunan, çekiştiren dagalaklarla dolu. çoğu kimsesizlerden oluşsa da, belkide o saygı duyulası varlıklar bir zamanlar sizi düşünerek kendini kadavra olarak bağışlamışta olabilir. eminim böyle muamele göreceklerini bilseler ölüsünü asla tıbbiyelilerin kucağına vermezlerdi.
tıbbiyeden herşey çıkar, arada bir doktor çıkar, hep demişlerdir bende diyorum sözlük.
Bende dütarından namelerinin kulağıma ilişmediği bir günümün kötü geçeceği totemini oluşturan güzel insan.
müzik zevkimi alt üst eden, tamamen başka bir yere çeken uygurlu dütar ustası. sabaha kadar dinlerim efendim.
ekseriyetle benimdir. avuç içim sürekli terli ve nemli olduğu için sıkmakta çekinirim. insanoğlu arkanızdan neler düşünür. Ha gıcık olduğum biriyse hiç çekinmeden sıkarım, iğrensin pezevenk.
üniversite zamanı sınavlardan şundan bundan gereken özeni gösteremeyip kitabı hiç ederim diye okumayı yaza ertelediğim Oğuz Atay eseri. Albayım, hikmet. Ulan daha okumadan bir bağ kurdum karakterlerle. Oğuz Atay hayranlığımdan olsa gerek.
anatomik olarak 2-6,7. costalar arasında bulunan, fascia superficialis'in iki yaprağı arasındaki oluşum. Bizim burda 'papilla mammaria' derler. Söylemesi de pek bir keyiflidir.
+ pappilla mammariaların ne kadar da pompiktoymuşş !!
muhtemelen okunurken altı çizilmiş veya bir yere not alınmış cümlelerdir.
' insanoğlu yaratmayı ve yol açmayı sever, kuşku edilemez bundan. Peki neden aynı zamanda yıkmayı, kargaşayı da sever? Yıkmayı, kargaşayı içgüdüsel olarak sevmesinin nedeni sakın, yaratmakta olduğu yapıyı tüketmekten içgüdüsel olarak korkmasından olmasın? Nereden biliyorsunuz, o binayı belki kesinlikle yakından değil, yalnızca uzaktan seviyordur? '