cipleri iki üç türban görünce.. pardon.. türbanları iki üç versace görünce yok o da değildi. neydi.. bu atatürkçüler çok yobaz osmanlı olsaydı... arap alfabesi şart.. bir ara şu kuranı anlamak için arapça mı öğrensek.. neyse gerek yok şimdi .. öyle okusak yeter, anlayınca ne olacak... evet evet.. resimli namaz hocası alıp yürüyelim biz iyisi mi.. fatiha süpanekeyi su gibi okuyorum, ramazanda da 50 lira zekat veriyorum. kesin cennetteyim, çerez yiyerek şu atatürkçü yobazların çatır çatır yanışını seyrederim kesin ! ali rıza demircan da 72 huri veriyomuş... o mu veriyodu , inci cadırda takılıcaz, ali rızaya söyliim de benim inci çadıra bir UHD samsung koydursun, iki cehennemlik seyreder eğleniriz benim 72yle..
evet, yobaz atatürkçüler kendi görüşünden olmayanların kafasını kesiyor. gözleri görünen kadınları perdesiz eve benzetiyor ve satılık ya da kiralık hakaretinde bulunuyor. yobaz atatürkçüler göz göre göre yalan söyleyip, hırsızlık yapıp bunu kendi görüşlerinin yayılması için yaptıklatını, bunun mübah olabileceğini söylerler ve böyle yapan atatürkçülerin yaptıklarını görmezden gelirler. yine yobaz atatürkçüler yüzünden memlekette devletçilik diye birşey kalmamıştır, iş güvenliği çoluğun çocuğun elindedir, yobaz atatürkçüler memleketteki bütün milli varlığı gavura satmıştır. yine yobaz atatürkçüler osmanlının ne olduna dair hiçbir bilgi sahibi olmadan osmanlıcıdırlar da. hep bu yobaz atürkçüler...
parmigiano, bizim parmesan dediğimiz peynirin hasıdır. parmigiano reggiano bu peynirin en bilinen türüdür. ülkemizde büyük marketlerdeki kg fiyatı 100 lira dolaylarındadır. ve bu marketlerde parmesan adıyla satılan ürünler genelde vasattır, pamigano raggianonun kalitesinin hayli altındadır. yalnızca makarna üzerine rendelendiği şeklindeki kanı doğru değildir. Parmigiano reggiano ya da diğer türevleri grana padano vs. çok lezzetli ve besleyici peynirlerdir. 18 aylık (yıllandırılma süresi) parmigiano reggiano bebek maması reçetelerinde bile vardır. kuru kuruya parmigiamo bıçakla parçalar koparılarak (parçalanmaya çok müsaittir, düzgün dilimler alınaz) kırmızı şarabın yanında tek başına da yenilebilir ve müthiştir. bir de üzerine hakiki balzamik sirke damlatılırsa lezzetinden kafayı bulmanız işten değildir.
istorsa olacak olan pelinsudur. burada, tatlı sularda rabia'ya özenmek kolaydır.
rabia olacağın hiç bir şeyden imtina edecek durumu yoktur. yürüyerek mısıra gidebilir, mücadelesini verebilir.
bkz. Rabia by Hülya Koçyiğit.
öyle tartışmaya açılmayacak konudur.
tartışmaya nesini açıcan?
burj al arab'ta üzeri altın kaplı tatlı yiyen ve
oruç tutunca fakirin halini anladığını zannederken,
fakirin halini altını ..çarken bile düşünemeyen,
parası yettiğince karı alan,
4'lü takım halinde karı boşayıp alan,
sonra da gidip
açlıktan ekmek çalan garibanın kolunu bacağını kesen,
hastalıklı zihniyetin ufak bir tezahürü bu..
neyi tartışmaya açıyorsun?
Müslümanlık bu değil miymiş neymiş bişi bişi...
olmayan çelişkidir.
olmayan teist ahlakına karşılık, somut, istikrarlı, mantıklı bir ahlak sahibi olduklarından, böyle bir çelişki var olmayan çelişkidir.
teist, inanan olduğunu düşününenlerin ahlâkı, dinin emrine kadardır ve dinin emrinin açıkları kurnazca aranır durur.
- tek gecelik imam nikahı mı yapsak,
- iran'da kızların evlilik yaşını 13'e düşüren fetva varsa ben de yandaki komşunun -ortaokula giden kızına sulanabilirim.
- kafirin malı bana helaldir. yan komşu kafirdir. o zaman onun hakkını yiyebilirim.
- kafir öldürebilirim, kafirin tanımı neydi?
Lonesome Crow gibi, korku filmi tadında garip bir albümle işe başlamış grup. Grubun 1979'daki Lovedrive albümüne kadar olan Virgin killer, In Trance, Taken by Force gibi albümlerinin havası oldukça farklıdır. Uli John Roth'un da içinde bulunduğu kadro Yellow Raven, Born to touch your feelings gibi slowların yanında Sails Of Charon gibi melodik, nispeten hızlı eserlere de imza atmıştır. Fakat Scorpions'u dünyaya tanıtan beşli, 1979'da mathias Jabs'ın da katılmış olduğu, Always Somewhere, Holiday, Believe in Love, Still Loving You gibi klasiklere imza atan efsane beşlidir. Bilhassa Still Loving You bir klasik olurken, Crazy World albümünün Klaus Meine imzalı Wind of change adlı parçası Berlin duvarının yıkılışıyla özdeşleşmiş ve bütün dünyada ses getirmiştir. Grubun bazı pragmatik slow parçaları, yağlı ballı sözleri ve elementary ingilizcesiyle yorsa da alman grup dünya hard rock tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başarmıştır.
en pahalı ürünü satıp, "daha ucuzunu bulursanız çikolata veririz" diyen tatlı su kurnazı elektronik zinciri.
bir bakkal düşünün ki 100 liralık ekmeği 120 liraya satsın ve bunu fark edip bakkala dönen müşteriye kusura bakma deyip özür dilemek için çikolata ikram etsin, ve 20 liranızı iade etmeyip yerine bir şey al diye tuttursun...
"fark etmeyenlerin, fark edip de geri dönmeyenlerin 20 liraları nerede bilader" diye sormaz mısınız?
"ben geri kalan 20 liramı burada harcamak istemiyorum, paramı geri ver" demez misiniz?
birçok insan aldığı 100 liralık saç kurutma makinesindeki 20 liralık farkı aramıyor, dönüp bu 20 lira daha pahalı verin çikolatamı demekle uğraşmıyor, uğraşamıyor. taşrada oturan birisi, darty'e gelip bir ürün alıp kendi kasabasına döndükten sonra bunun nasıl peşine düşsün? o insan için "en ucuz firma darty, çünkü reklamında öyle söylüyor". yalan! geri gelse ne olacak? buyrun 20 liralık hediye çeki !
açıkça fark etmiş bulunuyorum ki piyasadaki muadilleri içerisinde tartışmasız en pahalı firmadır. küçük aletlerden tutunda beyaz eşyaya kadar... hangi yüzle en ucuz fiyattan bahsederler?
insanların ihtiyaç duyduğu hizmet ve servislerin isimlerini içeren, ancak gerçek içeriğin varolmadığı, kolay yoldan para kazanma amacıyla açılmış sitelerdir.
interneti kirleten, beş para etmez, ahlaktan yoksun, düşüncesiz, futursuz oluşumlardır.
bu tuzağa üniversite sınav sonucunu öğrenmek isteyen öğrenciden tutun da, bir sağlık hizmeti arayışında olan ihtiyaç sahibi insan, bir kamu hizmeti alma mücadelesinde olan diğer bir ihtiyaç sahibi gibi birçok insan düşmekte.
bu insanlar bazen istedikleri veriye hiç ulaşamamakta, bazen internet kullanımını hep bu şekilde sorunlu görüp internet kullanımından vazgeçmektedirler.
bu işi yapan ahlaksızların para kazanıp kazanmadığını bilmiyorum ama kaygısız, düşüncesiz, ahlaksız, tembel, miskin amaçları uğruna insanlara zarar vermekten geri durmamaktadırlar. dişe dokunur bir halt yapmamakla, çalışmadan para kazanma şerefsizlikleriyle hayat denemeyecek amaçsız, gerzek, parazit yaşantılarını sürdürmektedirler.
türk telekom içinde baldız, frikik, korner, penaltı vs. geçen siteleri ayıklayadursun, bu tür oluşumlara hiç kimse müdehale etmemektedir.
bu parazit, kımıl zararlısı arkadaşların kendilerine soracak olsan hepsi birer "hacker", birer "bilgisayar dahisi" gibi geçinirler ama aslında kifayetsiz, kabiliyetsiz, bilgisayar önünde sigara tüttürüp osbir çeken dangalaklardan ibaret oldukları yadsınamaz bir gerçektir. neymiş, site çok tıklanacakmış.. tıklanmaya bu kadar meraklıysalar, sanal ortamdan çıkıp yol kenarında tıklansalar belki daha erdemli bir yolla para kazanmış olacaklardır...
biz sekiz yaşındayken oruç tutmak için yalvarırdık.. çocuk işte. anne babalar da çocuk orucu diye part time, yarım gün birşey uydurmuşlardı...
gelişme çağındaki bir çocuğu bir ay boyunca akşamın dokuzuna kadar aç ve susuz bırakmak...
adalet ve kalkınma partisinin baş harflerini okuyan insandır.
ak parti, konuya sempatiyle yaklaşanların süs yaptığı, oturmuş, güzel de bir espridir.
ancak nasıl chpye cıh parti, bdpye bıdı parti denmiyorsa, gayet kurallı bir şekilde adalet ve kalkınma partisine de akp denebilmelidir.
bunun bir icat ya da bir gıcık verme olarak anlaşılmasında paranoya olsa gerek.
bütün dinlerde, inananlara, kurtuluşu dilemek ve bunu allah'tan beklemek, kurtuluşa ya da cennete ulaşmak için allah'ın rızasını kazanmak için elinden geleni yapmak varken,
hangi inanan bir başkasını inancıyla kınama hakkını kendinde bulabiliyor?
ya da inançlı olmakla böbürlenebiliyor?
elinden geleni yaptığına inanan insanın bile bunun takdirini allah'a bırakma tevazusuna sahip olması gerekirklen,
ne tür bir inanan başka bir insanı inancıyla "yargılama" hakkını kendisinde bulabiliyor?
oysa inanan insanın tek dileğinin "allahım, onu da kurtar" olması gerekirken...
süpermiş, aynı uygulamanın izmir'deki pilot çalışma sonrası trakya vilayetlerinde de yürürlüğe girmesi isabetli olacaktır.. hele o lüleburgaz yok muu...
anadilini yasaklamaktır. geçen bir çocuk görüm hüngür hüngür ağlıyor, sordum, "nooldu genç, neden ağlıyorusun?"
- sorma ağabey, anadilimi yasaklamışlar ..neler
hadi lan, böyle saçma kötülük mü olur? nasıl yapılıyor ki o? çocuğun kendine bir anadil yapmıştır....
* elinden çikolata almak
* elinden oyuncak almak
* poposunu çimcirmek bile bundan daha kötüdür be !
insanların sıkılmadan "tek başına mı kurtarmış", "yanında kimse yok muymuş" gibi ilkokul çocuklarının bile sormayacakları saldırgan sorularla aşağılamaya çalıştığı komutandır. eğer gücünüz var ise bütün bir millet vatan için çarpışsın, gözünü kırpmadan ölsün, harap ve bitap düşmüş, ordusu yıpratılmış bir devlet bütün avrupayı karşısına alsın ve galip gelsin, bu da yetmiyormuş gibi bu hayasız düşman akını atlatıldıktan sonra yeni bir devlet kurulsun, bütün kurumlar tepeden tırnağa yenilensin, çiftçiler eğitilsin, tarım canlansın (bugünkü gibi baltalanmasın), fabrikalar kurulsun, bütün büyük güçlere rest çekilsin (bugünkü gibi...), eğitim birliği sağlansın, herkesin okuyabileceği bir alfabe yapılsın, kadına seçme ve seçilme hakkı sağlansın (13 yaşındayken tecavüzedilme hakkı yerine).....
VE BU MiLLETiN EN AZINDAN (BU SIĞIRLAR DIŞINDA KALAN) BÜYÜK BiR KISMI BÜTÜN BU YAPILANLARI BiR KiŞiYE MAL ETSiN. BUNU SAĞLAYABiLiR MiSiNiZ?
BiR ALLAHIN KULU SiZiN ZiHNiYETiNiZDEKi BiR iNSANA ALLAH RAZI OLSUN DEMiŞ MiDiR?
HAYATINIZDA BATMAKTAN KURTARDIĞINIZ BiR BAKKAL DÜKKANI MI VAR DA ATATÜRK'E DiL UZATIYORSUNUZ?
HATA YAPMAYAN iNSAN HiÇBiRŞEY YAPMAMIŞ DEMEKTiR.
ATATÜRK TEK BAŞINA MI KURTARMIŞ DiYE SORAN BEZiRGANLAR,
sakatlandığında beşiktaaşın bütün oyuncuları kimliğini bulmuştur. zaten yıldızdan başka herşeye benzeyen bu kıro, trivela adında yandan sıyırttırma, ki kıçı kırık çalımla gün kotarmakta, piyasa yapmaktadır. yol verin gitsin !