kızları, cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için yaratılmış et parçaları gibi gören açlara fırsat veren; o koleksiyoncuların menülerine girmeye çalışan, yani sadece et parçası olan ruhsuz ve de beyinsiz kız.
beklenir beklenir sonunda gelir o tatil. sonra ya sıcaklar içine eder, ya da keder. ya şu sınav sonuçları çıkar insanın önüne, ya da daha beter bi şey.
nazım hikmet gibi yazmak pek olası değildir elbette. nazım hikmet tarzı derseniz eğer, bilmiyorum şu tarzda yazıyor deyip sınırlarını çizmek mümkün mü? ben nazım hikmet okurken yazdıklarının ne kadar hayatın içinden olduğunu farkedip diğerlerinden alamadığım bi tat alıyorum.
Sana neden bahsetmemi istersin?
hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardan mı?
cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardan mı?
ortaokul çocuklarının ellerindeki renkli haplardan mı?
Buna da çok şükür deme!
Yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufakça bir bebe.
geçmişin kahrı yakar bağrı demedi deme!
insanoğlu herşeyi deviremez bir bilekle.
Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta.
erkekler hemcinsinden hoşlanmakta.
yasaklar izdivaçta, örfe ters düşenler revaçta.
tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta?
(bkz: sagopa kajmer)
(bkz: sonumuz yakın mesafe)