3 kitabı da okuduktan sonra dizinin çekildiğini duyunca "öööff gene bi kitabi hiç ettiler" diyip sinir olmuştum.
Daha sonra merakıma yenik düşüp izledim.
Tabiki kitaptan koptular ama ilk defa bir kitabi okurken kafamda canlandırdığım kahramanla filmdeki oyuncu uyuştu.
Bu kadar güzel uyum olamaz bu kadar cuk oturamaz.
Daşşşaaagını yesinler can manay.
Kadın iki gülümsese, birine selam verse orospudur. Yapamaz, evden izinsiz cıkamaz.
Ama kendilerine her kadın helaldir.
Kendisinin kuşu kalkmasa olabilir kadın kabullenmek zorundadır. Ama kadın bu çomarı istemese suçtur, bu soğan erkeğini memnun etmek zorundadır(!).
insan bile değilsiniz umarım tez zamanda yokolur soyunuz.
Ya da tek başına içen kadın.
Insanların yapmacıklıklarından,sahteliklerinden bıkmış ve uzak kalmak isteyen kişidir.
Artık gereksiz insanlara tahammülü kalmadıgı icin gidip tek başına zevkini sürer.
Içki masasında en yakın dostları ise, ahmet kaya, müzeyyen senar ve neset ertaştır.
Herkesin hungarca dısarda gezdiği gündür. Bense işten cıkıp (evet cumartesileri de calısan bir beyaz yakayım) eve geliyorum bomboş karanlık yalnızlık. Güya aile evi. Annemi babamı arayıp soruyorum nerdesiniz,kacta gelceksiniz tamam dikkat edin diyorum. Arkadaşlarımın hepsi başka yerlerde. Şimdi de tv karşısında dizi izliyorum. Bu işte çok büyük terslik var.
Kemik aynı yerden ikinci kere kırılmaz kabul. Zaten ilk seferki gibi ağır kalp ağrısıyla uyanacağım günler olmayacak,biliyorum. Elimden geldiginde gaddarlaştırdım kendimim hala daha ugrasıyorum. Amaaaaa en özelini paylastıgın adamı bir kalemde silmek cok mu adicedir sizce? Yok sırf o an uğruna her şeyine katlanmak mıdır adi olan?