girdiği ortamlarda kendisine asılan erkekleri "ama sevgilim var benim" diyerek reddetmesine rağmen flört etmeye devam eden kız tipi. ilgi arsızlığından kaynaklanan bir durum bu tabi, kız bir yandan pohpohlanmaktan hoşlanır, karşısındaki erkeğin egosunu şişirmesi için onunla muhattap olmayı kesmez, erkek sınırını aştığı anda yine "ama sevgilim var benim :/" diyerek aradan sıyrılıverir.. erkekler ha verdi ha verecek diye beklerken hatun kişi yalnızca egosunu şişirme derdindedir ve karşısındakini fena halde kullanmaktadır oysa. bir nevi ava giderken avlanma durumu.
özellikle, işyeriniz allahın siktir ettiği bir yerde ise insanın fazlasıyla zoruna giden durum. servis olmaması yüzünden her gün en az 3 saatinizi yollarda ve konserve gibi otobüslerde geçirmek zorunda olmanız bir yana, işiniz gereği topuklu ayakkabılar, etek ceket takımlar giymek zorundaysanız her gün yollarda onca öküzden de laf yemeniz cabası.
bir nevi tabağı boş göndermeme durumu. komşu daireden gelen inleme sesleri ile kendi dairenizde yaşadığınız sevişme sonucu çıkardığınız sesler hoş bir senkronu yakalayabilir. bu tip durumlarda olay bir duvara tıklamaya bakar aslında; çiftlerden biri bir işaret yaksa akabinde grubal enfeksiyon yaşanması işten bile değil..
flört dönemi, her türlü angaryanın fütursuzca yaşandığı bir dönem kuşkusuz. iki taraf da birbirini etkilemeye çalışır, iyi yönlerini vurgulayarak kötü taraflarının üstünü örtme çabasına girişir, geçmişte sanki hiç yara almamışçasına bir coşku ve heyecan yaşamaya çalışır hatta bunun için kendini zorlar. normal bir ilişki içindeyken yapmayacağı şeyleri yapar mesela; alakası bile olmayan tiplerle aynı ortamda bulunup can ciğer kuzu sarması şeklinde takılmak gibi, karşı tarafın anlattığı ama pek de ilgisini çekmeyen bir şeyi can kulağıyla dinliyormuş taklidi yapmak gibi, pek hoşlanmadığı bir aktivite içinde bulunurken aslında bundan zevk alıyormuşçasına davranmak gibi ve daha neler neler..
flörtlerden beklenti; flörtlerin sevgililiğe dönüşmesi oluyor neticede, insan ilgisini çeken biriyle ortak bir gelecek yaşamak uğruna bu flört dönemi angaryalarına katlanıyor ve yadırgamıyor, ya da "öf sıkıldım amk yeter lan" diyip bir anda her şeyi bırakıp kestirip atabiliyor. ikinci gruptakiler ilişki tecrübesi fazla olan kişilerdir. sıkılganlıkları da bundandır zaten. aşkın, tutkunun, sevginin, seksin, şehvetin ve benzeri her türlü duygunun zamanında dibine vurduklarından bu angaryalar onlara çok sıkıcı gelir. normal bir insanın anlayamayacağı şekilde flört dönemi gayet iyi gider gibi görünürken her şeyi bir anda kesip çekip gidebilirler. ilişki tecrübesi olmayan bir insan için zaten flört etmekten sıkılmak gibi bir kavram olamaz, o insan sıkılmaz.
yaşanmışlıklar arttıkça yorgunluk artıyor, tahammülsüzlük artıyor, karşı tarafa dair "sen gelirken ben dönüyordum bu yollardan" gibi bir bakış açısı oluşuyor, oluyor da oluyor ve flörtler aniden kesiliyor; ta ki bir yenisi başlayana kadar..
ilişkileri bitiren en büyük salaklık aslında bu, çoğumuzun yaptığı.. yeni bir insanı keşfediyor olmanın hazzı vardır başta, tanımazsın onu. karşındaki kişi yazılarından, resminden ya da sana her sabah günaydın demesinden ibarettir sadece, gerisini sen o kişinin sende çağrıştırdıkları ve hayal dünyanın zenginliğince tezahür etmişsindir. ilişkiye başlarsın ve zamanla karşındaki kişinin gizemlerini çözmeye başlarsın. başta günde 7 kere aradığın, her sözünden, bakışından, mimiğinden anlam çıkardığın insanı tanımış ve keşfetmişsindir artık ve onu yeni yeni tanımaya çalışırken sende heyecan uyandıran detayları kanıksayıp fark etmezsin bile zamanla. monotonluğa, sıkılmaya yorarsın bu heyecan kaybını, kötü bir şey sanırsın. uzaklaşırsın. kimbilir, belki başkalarına yönelirsin. başkasında yaşadığın heyecanı tüketince o da yetmez artık sana, bir başkasına yönelirsin. artık yeni başlangıç heyecanlarının sadece basit bir illüzyondan ibaret olduğunun bilincine vardığında da oturur bunları yazarsın.
farkındalıklar insanı mutsuz ediyor; ne kadar aptal olursak o kadar iyi aslında.
anlattığı şeyler heyecan verici, güzel bi hareketlenme oluyor insanda ama bu adam hayatın anlamını tweet olarak atsa "siktir lan" derim, o derece. ruhu troll bir insandır neticede, istesem de ciddiye alamıyorum.
twitter facebook ve sözlükler sayesinde bi sikime benzemeyen aşklardır ne yazık ki. sevgili saman altından su yürütürken ruhun bile duymaz, ya da aynısını sen yaptığında karşı tarafın haberi bile olmaz. içi boş, saçmasapan haller..
çok saçma. sinirlenince susarsanız anca kanser hücrelerinizi çoğaltırsınız. bağırıp çağırın ki o stresi sinirlendiğiniz kişiye de musallat edin, o da kanser olsun.
"ama o ayrı öteki ayrı" diyerek iyice kaşarlandığınızın göstergesi. esasen zayıf karakter belirtisi bir durum ama aldatan insanlar hep "ama o ayrı bu ayrı" bahanesinin ardına sığınırlar. he yarram, hepsi ayrı! kendi ruhuna, psikikolojine zarar veriyorsun anca farkında olmasan da. ağaç yaşken eğilir tabi, neredeyse 30 yaşına gelen insanların davranışlarını ve düşüncelerini değiştirmeleri nerdeyse imkansız.
olan biten her şeyi "kaderde bu varmış demek ki", "buna da şükür", "ama kuranda böyle yazıyor" gibi cümlelerle yorumlayıp esasen boş konuşan insanların gerçekleştirdiği sinir bozma hali.
bir nevi dünya sikime minare götüme hali. kaslarda gevşeme, bol miktarda salgılanan endorfin ve serotonindir bunun sebebi. bu hal 10-15 dakika, 1-2 saat sürebileceği gibi kişinin abazanlık derecesine göre bir kaç gün de sürebilir. hayat toz bembedir bu süre zarfında, ciddiye alınacak pek bir şey yoktur.
hayatındaki her şeyi am fırsatı karşısında derhal 2. plana atan insan tipidir. 2. plana attoğı şeyler dostluk da olabilir, içinde bulunduğu sürekli ilişkisi de olabilir, gurur, karizma, kariyer, onur vs. artık hayatında neler varsa..
kişilerin sevgili olmadan da cinselliklerini yaşayabileceğine bir türlü kafası basmayan insan hareketi. iki insan sadece tensel çekim ve aralarında oluşan şehvet nedeniyle sevişmiş olabilir ve bu onların illa sevgili olmaları gerektiği anlamına gelmez. defalarca bıkmadan usanmadan "biz şimdi neyiz", "tekrar görüşecek miyiz" "beni neden aramıyorsun" diye sorar bu tipler. genelde kadınların yaşadığı bir durum olsa da bunu yapan erkek sayısı da küçümsenemeyecek miktarda.
sevişilen bir gecenin sabahında partneriyle gayet samimi bir şekilde vedalaşan ancak partnerini bir daha aramayan, partnerinin aramalarına da cevap vermeyen kadın. baştan tek gecelik bir ilişki yaşamayı amaçlamış ya da partnerinin gayet kötü sevişmesi üzerine bir daha arama ihtiyacı hissetmemiş olabilir. seviştiği erkeğe sümük gibi yapışan kadınlardan olmadığı kesin.