Taşıdıkları soyisimlerinden ötürü tuhaflık, iğrençlik ve tüm sülaleyi reddetmeğe kadar götürebilecek durumlardır. Kişi özellikle ilkokul ve lise çağındaki deyim yerindeyse " eşşek şakaları"na maruz kalmaktan hayata küsmüş ve bütün gençliğini kaybetmiştir. Evet olasıdır
Bir bayanın kendine konduramadığı olayları çözümleme taktiğinden bahsediyoruz. Çoğu zaman bir çiftin ilişki içerisindeki inişli çıkışlı bir hayat süre gider. Bir acizliğin göstergesi midir bilinmez ama çoğu zaman karşılaşırız ya "o bu hatayı yaptı beni düşünmedi ne kadar üzüleceğimi düşünmediyse ben onu hiç düşünmem ! " diye alır aynı hatayı tekrar ediverir.
Bu acizlik hangi mantık çerçevesinden süzülürde hayat bulur bilinmez ama hatayı hata ile karşılık vermek...
Ahmet 3 aydır seda ile birliktelik yaşar. Ahmet birgün "hayatkadın"ın biri ile tanışır ama o ne hayat kadını oldugunu bilir ne de manevi değerlerinin tümünü maddiyata ödeme zorunluluğu kabullendirilen kadından faydalanma amacı güder. Seda ahmetin bu hayat kadınına olan ilişkisini tamamıyla yatak ile sınırlandırır. Oysa ahmet ne hayat kadını oldugundan haberdar nede öyle amaç gütmemiştir. Sadece hayata olan olumsuz düşünceleri ve hayata dair net ve keskin düşüncelerinden etkilenmiştir ve arkadaşlık kurmuştur. Sedanın ise yaptığı şey budur. Sen orospu ile arkadaşsan benimde arkadaşım pezevenk olur.
Hayat kadını ahmeti alıkoyamaz ahmet daha güçlüdür
Pezevenk sedayı alıkoyabilir. Pezevenk daha güçlüdür.
yemek yeme konusundaki iğrençlik ötesi bir ülke olan çin'in açtığı en son iğrenç ötesi mutfaktır. facebookta gezişen bir paylaşım videosunu görmüş yada duymuş olabilirsiniz. köpeklerin diri diri kafalarına sert bir odun parçasıyla vurup vurup kafatasını parçalayıp kaynar suya bırakmak, diri diri göğsüne bıçağı saplayı kendi kanını acı içinde belkide ölümün getirdiği acı ve susuzluğu ile yalaması ve daha bunun ötesinde insanlık dışı görüntüler. ne denilir bilmiyorum ama izlediğim video 5 dakikalıktı 2. dakikasında kapatıp kendimi dışarı ancak atabildim.
Çocuktur. Hayatın hiç bir zorluğu ile karşılaşmamıştır henüz. Ağlar; yemekler dizilir ayağına kral edasıyla... ağlar; tuvalete götürülür... ağlar ... Herşey dilediğincedir. O ise bunun farkındadır aslında ve her ihtiyacında hayatın tüm değerleri bir gözyaşı dökmemesi uğruna serilir önüne.
Yine aynı şımarıklıklar.. Annesinden rafın üst katında duran çikolatayı ister. Annesi dişlerini kurtlar diyerekten reddetmesi üzre başlar ağlamaya ve annesi pişman olur kıyamaz yavrucuğuna ve sandalye üstüne çıkar. Çikolatayı alırken dengesini kaybeder ve yere düşer. Canı yanan anneyi farkeden çocuk o anda başlar :
" Allah'ım bir daha öyle yapmayacağım lütfen annemin canı yanmasın lütfen. Bir daha yalan söylemeyeceğim bir daha çikolata yemeyeceğim söz "
Çocukluğun en mahsumane ve saf isteği, duasıdır bu. Yitirilen en büyük değerdir çocukluktan bugüne kadar olan zaman diliminin. Belkide bir daha bu kadar temiz kalpli olamayacağız. Yada bugün var olan vurdum duymazlığımız yok olmayacak ...
(bkz: ramazan dağ)
mardin kızıltepe'de yaşıyormuş uğur. 12 yaşındaymış, 5. sınıfa gidiyormuş. daha tarih, coğrafya bile ayrı dersler değildir hani, onun yerine fen bilgisi, sosyal bilgiler okunur. hala üniteler vardır. öğretmenin tektir. işte daha o yaşlardaymış. bıyıkları terlemiş miydi, acaba kızların o kadar da kötü olmadıklarını, hatta bazılarına bakmanın, bazılarıyla konuşmanın garip bir şekilde güzel olduğunu fark etmiş miydi? yoksa daha sadece erkek arkadaşlarıyla top mu oynuyordu?
belki bu top oynayan ya da kızlara yan yan bakmaya başlamış uğur, 21 kasım 2004 gününde, saat 17:00 civarında ölmüş, bitmiş. babasıyla yanyana, vücudunda yaşından fazla kurşunla ayrılmış annesinden. çünkü uğur aslında yukarıda anlatılan çocuk değil, eli kanlı, bombalı, kalaşnikoflu bir teröristmiş. mardin valiliği öyle buyurmuş. ilçe jandarma komutanlığı ve ilçe emniyet müdürlüğü’ne bağlı ekipler uğur ile babası ahmet'i öldürmüşler.
ihd, "yaşamlarını yitirenlerin evlerine ait bahçe duvarında bulunan giriş kapısına 3-4 metre mesafede saldırıya maruz kaldığı ve orada yaşamlarını yitirdikleri, kuzey ve güney istikametlerden yakın mesafeden küçük çaplı silahlar ve çapraz ateşe maruz kaldıkları, bahçe duvarı ve evin ön cephesinde her hangi bir mermi çekirdeği izine rastlanmadığı, güvenlik görevlilerinin siper olarak kullandıkları kamyonlarda kurşun izinin gözlemlenmediği"ni iletiyor. valilik ise teröristti onlar diyor. nedense ben valiliğe inanmıyorum. 12 yaşında bir çocuğu öldürdükten sonra, terörist olduğunu söyleyenlere inanmıyorum. 12 yaşındaki bir çocuğu 13 kurşunla öldürenlere inanmıyorum
Taş kafalı kişi; herhangi bir konu üzerindeki yanlış olgularını düzeltme amacı güden bilgilendirme mesaj, entry, konuşma sonucu " banane, bu benim doğrum " veyahut " haklısın, doğru diyorsun " demesine rağmen halen aynı olgularla hayatını devam ettiren kişidir.
Doğrulama amacı güden kişi ilk önce özeleştiri yapmalıdır. Hatayı kendinde aramalıdır. Eğer bulamıyorsa artık kendi kendine bu doğrulama olgularından vazgeçip taş kafalı kişiyi kendi ağırlığını taşıma zorluluğuyla başbaşa bırakmalıdır.
Anlaşılmıyor efenim, türkiye devlet sorunları, eşitlikler, özgürlükler, akp, türban, yozlaşma, din vb. Bazı kavramlar kişiseldir, geneli kesinlikle ilgilendirmiyor diye bas bas bağırırsın ama illaki burnunu sokar her işe. Efenim vaktiniz çok mu gereksiz ve boş. Değerlendirecek birşeyler arıyorsanız farklı konumlarda arayınız. Bu devletin makyaj yapan, mini etekli türban sorunuyla veya buna benzer olgularla vakit kaybedemez.
Devletler dünya üzerindeki sömürüsünü sonlandırıp artık uzay boşluğundaki paha biçilmez değer taşıyan kavramlara bayrağını dikmesine rağmen biz türkler halen uydularımızı başka devlet aracılığıyla uzaya fırlatıyoruz.
Uzayda hayat varmı? Kızıl gezegende yaşam belirtileri bulundu. Ayda enerji maddesi bulundu.
Evet heppimiz duyarız bu tür haberleri. A ülkesi kızıl gezegende bir bölümü, B ülkesi ayda, c ülkesi bir başka gezegende bayraklarını dikip paylaşmaya başladı. Onlar uzayda her gün birşeyler keşfediyor ve enerji kaynakları ve buna benzer değerine paha biçilmez şeyler keşfedip kendi isimlerini ve bayraklarını dikerler oraya. Bütün uzay paylaşılmaya başlamıştır.
Peki türkiye nerde? Oldukça utanç verici olacak ama bizim öyle bir keşfe çıkmamız için yüzyıllara ihtiyacımız var. Zira heppimiz bilirizki uydularımızı bile fransızlar uzaya göndermişti.
Hemen hemen hergün, hayatın her anında karlışaşırız tesettür kullanan bayanlara. Hayatın her anında bir insanın rutinleriyle onlarda bizler gibi günü geçirirler. Herkesten farklı değildirler aslında onlar. Kimisi makyajı ile kimisi sevgilisi ile kimisi arabası ile ... Ama akıllarda her zaman soru işareti bırakan bir dizi nokta vardır elbet. Belki onlardan biri kardeşimiz, annemiz, komşumuz, dostumuz, öğretmenimiz. Tesettürü var diye bunların üstüne neden o kadar çok gidilir anlaşılmaz bir hal almakta. Okumak istiyoruz diyorlar türbanını çıkar okula gir, sevgilim olsun diyorlar türbanını çıkar sevgili yap, bir kamu alanında çalışmak istiyoruz diyorlar türbanını çıkar çalış... Hani onlarda insan idi hani onlarda her insanın sahip oldugu haklara sahip idi? Madem onlar insan ve kişisel tercihleri türbandan yana, her alanda onlara gelen kısıtlamaların nedeni ne?
Edit: Ne artı oy ne de eksi oy istiyorum. Sadece bu başlık üzerindeki fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Başlık tekrar silinse bile tekrar tekrar açacağım!
Karnınız acıktı ve balıkçı görüyorsunuz. Canınız elbet çekiyor ve oturup balık ekmek istiyorsunuz. Yanında içecek diye birden ağzınızdan ayran diye birşey kaçıyor. Müşteri ile ilgilenen işletme sahibinin tepkisi en az yaptığınız sipariş kadar ilginç ve sizi ezecek durumda olabilir. Lakin hata işletmecinin değil sizindir.
+ Balık ekmek lütfen bol soğanlı. Hacı çok açım acele lütfen
- Pekala efendim, yanında içecek olarak ne arzu edersiniz?
+ Ayran (!?)
- Efenim intihar için daha uygun mekanlar seçebilirsiniz
+ Anlamadım ?
- *)( ebeninki )
Abazanlık ingilizcedeki horny kelimesinin tercümesidir. Anlamı cinselliğe düşkünlük birazda sapıklık. Pekala bir insan doğuştan gelen yetilerle mi abazandır yoksa karşı cinsin seksi oluşundan mı kaynaklanır?
Kişiyi yeterince tanımadan yapılan bir yorumdur. Biraz gündemle içli dışlı olan herkes bunun yanlış bir kanı oldugunu anlayacak.
Ergenekonun son dalgalarında yakalanan bir adamın ( malesef ismini unuttum ) daha önce abdullah öcalan ile beraber medtv( kürtçe kanal) üzerinden chpye küfürler edip duruyordu. Bu adamın yakalanmasıyla beraber kılıçdaroğlu basın açıklaması ile bu adamın yakalanmasına ilişkin bir kaç şey söyledi. " türk adaleti namuslu insanları yakalıyor. "o"nun ergenekon ile ne bağlantısı var. o son derece mahsum biri idi vb. şeyler.
Türkiye cumhuriyetinin terörist başı ilan ettiği kişi ile beraber televizyon programlarına çıkan ve oldukça saygı gösteren kişinin ve hatta atatürkün kurdugu partiye küfürler eden kişi için bunları söyleyen kişi...