Çok mesleğin remote olduğunu gördüm ancak ilk defa Polonya’da krakow’un da dahil olduğu birkaç şehirde resepsiyonun remote olduğuna şahitlik ettim. Otelde kimse yok. Arıyorum açan yok. Sonra öğrendim ki remote çalışıyorlarmış. Başka otele gittim o da aynı. Neyse oradaki birine ulaştım telefondan. Bana booking üzerinden bir kod yolladı. Kodu söyleyince de anahtarın yerini ve odayı tarif etti. Ertesi gün de anahtarı aynı yere bırakıp çıktım.
birkenau'da bulunan kamp inanılmaz bir hava verir insana. arabayla giderken bile yakaşık 20 dakika ormanların içinden geçtim. hatta bir ara yanlış mı saptım diye tedirgin oldum bu kadar orman fazla diye. daha sonra kampa ulaştığımızda kampın arka tarafının tamamen orman olduğunu gördüm. o ana kadar bir his belirmemişti ancak o an kamptan kaçan insanların o ormanlarda ne korkular yaşayacağı aklıma geldi ve irkildim.
auschwitz gerçekten her insanın görmesi gereken bir yer. olduğu gibi duran yapılar, yüzlerce bacanın göğe uzanması. sürekli duyulan insan hikayeleri...
eğer burayı görüp daha iyi anlamak isterseniz de şu kitabı öncesinde ya da sonrasında(bence sonrasında) mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
insanın anlam arayışı - viktor frankl
zaten nörobilim uzmanı olan viktor frankl'ın naziler tarafından kampa götürülmesi ve orada yaşadığı olaylar ve hislerini paylaştığı bir kitap.
4 ay ev arkadaşlığı yaptığım insanlardır. Kafaları gayet çalışır, eğitimlidirler. Bize yapı olarak çok benzerler. Anlaşmayı biliyorsanız çok iyi arkadaş olabileceğiniz insanlardır.
çoğu üniversitenin bazı tuvaletlere koyacak tuvalet peçetesi parasını bulamadığı ve bütçesinin çok yetersiz olduğu düşünülünce normal olan eksikliktir. sen önce bir araştırma yapacak malzeme, kaynak ve parayı sağla sonra o üniversiteler başarının karşılığını nasıl verirler bak bakalım.
Güzden yaza uyanmak ister ama talih geri döndürür
Yaşamın ışıklarını ıssızlar kentinin sakinleri söndürür
Yalnızlık yazdırır, ama her zaman güzel değil bu
Çünkü o şiirleri doğuran yalnızlık, şairleri öldürür
...O sırada Nihat Toktaş, “hâkim nerede” diye bağırdı. Bir kenarda, başını iki elinin arasına almış, sözüm ona düşünüyordu. “Sürüklercesine getirdik, “bak” dedim, “aldığın kararın sonucu bu. ip Erdal’ın boynuna üçe yedi kala geçti, biz üçü on geçe aynı taksiyle geri döndük. Orada, merdivenin altında ağlayan bir yüzbaşıyı unutamıyorum, hem ağlıyor hem de bunun hesabı nasıl verilecek diye söyleniyordu...
ulan hakan altun yönetsin lan. ne mülayim ne kalp kıramaz bir insandır. bir kere deneyelim nolacak. yıllarca devlet bahçeli denedik birşey oldu mu sanki , bir de hakan beyi deneyelim.
her şeyi eleştirmek derken çok genel olmuş ama bence doğru yapan insandır. bugün kullandığın ve hayatını kolaylaştıran ne varsa zamanında birileri bir şeyleri eleştirdiği için var. biri bir tez atar biri onun anti tezini ortaya koyar ve diyalektik oluşur. hayatta insanlar düşündüğünüz kadar cahil olmayabiliyor . benim de insanların cahil olması üzerine hissettiğim önyargılarımı kıranlar oldu, pekiştirenler oldu . konu bu değil çünkü bunun her iki türden de örneğini bulabilirsin. konu eleştiriye devam etmekte saklı, ta ki doğru noktaya veya istenilene ulaşana kadar.
lisede içinde mecburiyet ve heyecan karışıklığı ile bulunduğum topluluk. gözlemlediğim 2 şey var.
1-)kesinlikle bir çizgileri yok. yani neyi neden yaptıkları belli değil . mesela bize kızlı erkekli okulda oturamazsınız diyorlardı . ertesi gün onları otururken ,sevişirken yakaliyorduk.
2-) gerçek ülkücüleri tenzih ederek söylüyorum çok iyi ülkücüler tanıyorum fakat genel olarak bir alkol ve ahmet kaya problemleri var aşmaları gereken. bu ikili resmen ülkücünün yasak aşkı olmuş.
3 sene önce ameliyatını olduğum kasık varisi. ne ağrılar ne ağrılar... kesin tanısı sanırım spermlerin canlılığının ölçülmesi sonucu konulmuştu. doktor elle muayene ve röntgen den sonra emin olmak için sperm testi istedi. içiniz hala rahat degilse bir başka doktora danışınız. çok da zor bir süreç değildir kendisi kafaya fazla takmayınız.