Az önce fark ettiğim durumdur. Türkiye'de önde gelip,sık ziyaret edilen sözlük sitelerinin genellikle baş harflerinin ünlü olmasıdır . Uludağ sözlük,ekşi sözlük,itü sözlük inci sözlük, vs
Kimi zaman eskisi kadar önemsenmeyen kimi zamansa Zamanın getirilerine boyun eğmek zorunda kalan şeylerdir. Şüphesiz artık eskisi kadar rağbet görmeyeceklerdir.
Vizeleriniz hızla yaklaşırken siz çalışmaktan çok uzaktasınızdır. Elinizde ne bir not ne de gerekli kaynaklar mevcuttur. Acil bir şey düşünmeniz gerektiğinizin farkındasınızdır. Uzun süren düşünüşlerin ardından bir whatsapp grubu kurmaya karar verirsiniz. Bu grup sizin vizelerden en az hasarla geçmenizi sağlayacak anahtarınız olacaktır. Büyük bir özenle whatsapp grubuna ganosu yüksek,çanı yükseltebilecek,kız erkek dayanışmasına önem veren, dediğim dedik kişileri dahil edersiniz. Grup ne kadarkalabalık olursa o kadar işinize yarayacağının farkındasınızdır. Ardından iş whatsapp grubunda bir tartışma yaratmaya gelmiştir. Bu Tartışma konusunu özenle ve dikkatle seçmeniz gerekmektedir. Tartışma konusu seçildikten sonra kişilerin münakaşa edip etmediği dikkatle izlenmelidir. Tartışma başladıktan sonra çözülmesi içten bile değildir. Gerek grubun kalabalık olması, gerekse de kız-erkek dayanışmasına açık olan kişiler seçilmesi tartışmanın uzamasındaki en önemli etkendir. Sizde bu süre zarfında telefonunuzu sessize alarak dizinizin kalan bölümlerini izlemek üzere köşenize çekilebilirsiniz..
çok aşırı çekingen bir insan olduğu muhtemeldir. bu tip insanlar inecekleri yerde bir başkasının da inecek olmasını çok isterler. böylece şöföre demek zorunda kalmadan inebileceklerdir. aksi bir durumda ise genellikle son durağa kadar gidip oradan geriye yürüyerek gelecek olan kişilerdir. bu tip kişilerin bir üst modeli ise, inecekleri yerde birileri inmesine rağmen cam kenarında oturup yanındaki kişiye ineceğini söylemedeği için inemeyen kişilerdir. amanın efendim böyle çekingenlik kesinlikle iyi bir şey değildir.
dürüst olman gerekiyor ki burada anlattığım kişi benim.
bak hiç bahsedilmemiş buralarda senden yeşim ünal. oysa aklımda,dudağımda,çevremde hiç eksik olmuyorsun. geldiğin her kelimeye bin bir güzellik armağan ediyorsun . ah bilseler,tanısalar seni hiç boş kalır mı buralar? senin ismini de süslerler her güzel şeyi süsledikleri gibi.
bilmeni isterim ki yeşim ünal, ben hiç ayırmadım çiçeklerden güzelliğini. bulutlardan aşağıda tutmadım değerini. özlemde hiç eksik bırakmadım seni. ama olmadı,bilmezdim değerinin olmadığını sevilmedikçe,sevmenin.
biliyorum yeşim ünal hiç gelmeyeceğini,sevmeyeceğini,beni hiç özlediklerin listene koymayacağını. ama nedense hala bekliyorum seni. beklentim yok,umutlarım ölü. şikayet etmiyorum ,yorulmuyorum da . sanırım böylesi daha iyi,daha zararsız. belli ki bensiz daha mutlusun. kim bilir belki de güzel sevmek ,en uzaktan olandır.
.
tutulmamış sözlerimiz var biliyorsun değil mi yeşim ünal , birbirlerine hiç değmeyen ellerimiz var, edilmemiş vedalarımız var. hatırlanmaması olanaksız olan anılarımız var. sen de unutma hep hatırla olur mu yeşim ünal . ben hiç unutmayacağım seni . biliyorsun olmuyor böyle hep uzak. çık gel ara sıra iki söz arasında,bir gönül yarasında.ağırlarım seni en çok yakıştığını düşündüğüm yerde.
keşke daha farklı olsaydı yeşim ünal . keşke iki dudağının arasından dökülseydi bizi mutlu kılacak tüm kelimeler. keşke sana bakma özgürlüğüm göz göze gelmenin ötesinde olabilseydi. keşke gökyüzü hep mavi,hayallerimiz ise griye çalmaktan uzak olsaydı . en sevdiğin oyuncağın arkasındaki,siyah bantlarla kaplanmış kapağın altındaki yan yana uzanmış iki pil biz olsaydık seninle. boydan boya uzanırken tenlerimiz masumca değseydi birbirine. keşke gözlerini kapadığında aklına gelen ben olsaydım. arda veya şu internetten tanıştığın adını bilmediğim çocuk olmasaydı da ben olsaydım. biliyorum bu çok bencilce. geri kalmışca. ama seni paylaşmak hiç de hoş değil. Dayanılır değil,kabul edilebilir değil.
ama haklısın yeşim ünal ben aşık olunmayacak kadar çirkin bir adamım. asla öpmeyi hayal etmeyeceğin,bir ömüre sığdırmak istemeyeceğin kadar çirkin. oysa yakışmak vardı yanına. ah bu şanssızlık ki tanrı'nın bana verdiği en kocaman hediye. bir de sensizlik var tabii her gece başka bir şekilde öldüren beni..
özür dilerim yeşim ünal . iyi uykular diyemediğim için. ama diliyorum yeşim ünal. bilmiyorsun sen ben her gece sen uyurken yastığını düzeltiyorum aslında . ufak bir buse yanağına, ve uzun uzun izlemek bana sertçe bakmadığın halini. bir bilsen yeşim ünal. ne güzel bir eylem saçlarının kıvrımlarında kaybetmek parmaklarımı . ah yeşim ünal ah bir bilsen şu bendeki ele avucu sığdıralamayan,söz geçmeyen değerini..
sadece bil yeşim ünal özledim seni ben. unutmadığımı,unutmayacağımı bil. belki bilirsin de bir tebessüm belirir yüzünde işte ben de o gece ölmek isterim,kimseye bir şey demeden.
isterim ki yeşim ünal, yeminlerin yoksa sevelim birbirimizi. ama olmaz çok güç. o yüzden ben çok seveyim de seni yetsin ikimize.
çok seveceğim seni saklayacağım baş ucumda yeşim ünal .
görüşürüz güzelliğin çiçekleri kıskandırdığında.
kim olduğunu çok iyi bildiğin adam.
95 gün sonra gelen zorunlu düzenleme : çok özledim.
Ne uyuyabilirsiniz ne de uykum yok diyebilirsiniz. Rahatlıkla hareket edip,ayakta durmanıza engel olduğu gibi yatağa girdiğinizde uyumanıza da engel olur. Geçen dakikaları sayıp yatağınızda bir o tarafa bir bu tarafa dönersiniz. "Bir karar ver artık" denilmesi gereken uyku türüdür.
Bazen bağlaçlardan sonra gelen kelimeler o kadar can yakıcı olur ki, yaşama sevincinizi elinizden alır. Boğazınızın düğümlenmesine sebep olup konuşma özgürlüğünüze kısıtlamalar getirir. Bu durum hayatın bize " dur durduğun yerde mutlu olmaya hakkın yok " deme şeklidir.
Yere göğe sığdıramayıp,saçının her teline kadar sevilmeyi hak ettiğini düşündüğünüz biricik aşkınızdan duyacağınız ;
" Seni hep hayatımda olmanı istiyorum fakat arkadaşım olarak " cümlesi bu duruma son derece iyi bir örnektir.