uludağ sözlük gibi çok sayıda insan tarafından takip edilen bir internet sitesinin yaşadığı küçük düşürücü bir gece sonrasında eleştirilmesi gayet doğaldır.bunu bir linç kampanyası olarak görmek yanlıştır.elbette kötü niyetle eleştirenler, bu durumu fırsat bilip uludağ sözlüğü karalamak isteyenler olmuştur, olacaktır da.ancak sadece bunları referans alıp, uludağ sözlüğe haksız yere linç kampanyası başlatıldı diyerek sözlüğü aklamaya gitmek işin kolayına kaçmaktır.çünkü ortada çok da küçümsenmeyecek bir durum söz konusudur.
türkiye'nin en çok ziyaret edilen internet siteleri arasında olmanın belli başlı sorumlulukları olmalıdır. kuşkusuz bunlardan bir tanesi ve belki de en önemlisi karşılaşılması muhtemel olayları önceden düşünüp bu olaylara karışı hazırlıklı olunmasıdır. ki bu gece burada yaşanan olay hiç de karşılaşılması düşünülemeyecek süpriz bir olay değildir.bu bakımdan uludağ sözlük sözlük yönetimi ciddi şekilde prestij kaybetmiştir.
başka bir konuda bu geceyle birlikte uludağ sözlük yazarlarının da prestij kaybetmiş olmasıdır ki bu durum çok daha ciddi bir sorundur.onca yazarın sadece bir tane kendini bilmeze teslim olup ona uyması, amacı belli olmasına rağmen tam da bu kişinin istediği şekilde davranması düşündürücü değil midir?ilgi çekmekten ve dolayısıyla kendi egosunu tatmin etmekten başka hiç bir amacı olmadığı her halinden belli olan bu kişiye istediğini vermemiş midir uludağ sözlük ahalisi?
bu sözlükte yazarlık yapıp uludağ sözlük'e veya uludağ sözlük yazarlarına gelen olumsuz eleştrilerden rahatsızlık duyan bir kişinin böyle bir durum karşısında "eğleniyoruz işte" mantığıyla takılmasının mantıklı hiç bir açıklaması olamaz.soruyorum şimdi; bu kişi saçma saldırısına başladığı andan itibaren diğer yazarlar tarafından hiç ilgi görmeseydi, açtığı abuk subuk başlıklara kendisinden başka hiç kimse hiç bir şey yazmasaydı hangi aklı başında bir zihniyet bu olayı bütün sözlüğe mal etmeye kalkışabilirdi?
sonuç olarak tabi ki bu haliyle bile bu seviyesizliği bütün uludağ sözlüğe mal etmek ve bütün yazarları karalamaya çalışmak salakçadır, saçmadır ama yaşanan bu olay uludağ sözlük yazarının seviyesini temsil etmeye boyu yetmeyecek çok fazla kişinin de uludağ sözlük bünyesinde olduğunu göstermiştir.
akp sempatizanı ve savunucusu kişinin güneş balçıkla sıvanmaz sözünden uyarlamasıdır.lakin bu kişi bilmiyor mudur ki ampülü etkisiz hale getirmek için üstünü herhangi bir şeyle kaplamak gerekmemektedir.anahtara basıldığı vakit zaten sönmektedir.
türkü,arabesk fantazi,pop vs. dışında duyduğu her müziğe rock deyip kurtulan guruhu düşünecek olursak bunu savunan kişiye hak verilebilir.evet ona göre geleceğin müziği rocktır.
için için vermek istediği halde tanrısından korktuğu için vermekten çekinen kıza göre yüksek olabilir belki evet ama bu ateist bir kızın sağda solda fütursuzca vereceği anlamına gelmez tabi.ha sen bana yanlışsın diyosan sen zaten baştan sıçmışsındır o ayrı.
ilköğretimde eğitim sistemini resmen sırtlanmış taşıyan kalıptır kanımca.her bir konunun başka bir konu üzerindeki yeri ve önemi iredelenilir hep.üstelik bu kalıbı,kimyadan beden eğitimine,din kültürü ve ahlak bilgisinden geometriye,her türlü derste kullanmak mümkündür.
(bkz: X iın Y üzerindeki yeri ve öenmi)
-erkek dediğin ağlamaz;
diyolar ama
gözyaşı kanallarıyla ilgili bir problemi olmayan her sağlıklı erkek bunu bizzat kendi tecrübesiyle çürütmüştür.o yüzden bu kadar kesin konuşmak yerine biraz açık kapı bırakmak daha iyidir kanımca.
mesela;
-erkek dediğin kolay kolay ağlamaz
gibi.
baymış sayısız hoca repliklerinden biridir.nasıl ki hoca "gülünücek bi şey varsa söyleyin de hep beraber gülelim" dedi diye ilgili muhabbet sınıfla paylaşılmıyorsa "kopya çekmekle kendinizi kandırırsınız" dediğinde de nakış gibi işlenmiş kopya kağıtları yırtıp atılmaz.
Çoğu kişi için son derece sıradan olan şeylerin aslında o kadar da sıradan olmadığını gösteren rahatsızlık.Mesela televizyon karşısına uzanmışken uyuyakalmak..Uyuyakalmak evet,nasılda güzel geliyor kulağa.Birisinin gelip kalk yatağına yat demesi falan.Esneye esneye yatağına gitmek sonra..