tütsü olarak kullanılan bir ağaç türü.
küçük tahta parçalarını yakıp enerjiyi temizlesin diye evde deli deli dolaştırmak sureti ile ortamın havasını değiştiriyorsunuz.
Ben kokusunu fresh buluyorum.
Vallahi seviyoruz bu büyü işlerini.
Milli sporcumuz ada zehra anlatıcı italya'da düzenlenen down sendromlular avrupa şampiyonasında 200 mt kurbağalamada dünya rekoru kırarak altın madalyanın sahibi olmuş. Tebrikler.
Bu ara güzel kızlarımız hep yüzümüzü güldürüyor.
Küresel ısınma, karbon salınımı, çevre kirliliği vs için son çaremiz bu ise bırakın küremiz ısınsın, salınsın karbonlarımız.
Hayatta bu kadar nefret ettiğim az şey var.
Bununla bir şey içmeye çalıştığımda sanki ağzımda karton çiğniyormuşum hissi geliyor. Bak yine midem kalktı.
Her kuşu öptük de bir leylek kaldı türevi bir icattır. Bulanın ocağına ateşler düşsün.
V12 ya da v15 olanlarını kesinlikle tavsiye edebilirim.
Yeşil ışıklı başlığı ile ilk zamanlar psikolojim bozuldu. Temizlik yapılan evin aslında temizlenmemiş olması gerçeği ile yüzleştiriyor yeşil ışık. insan manyağa bağlıyor elinde süpürgeyle evde.
Ama ben somut şeyler severim, kanıt severim, gözle görülen şeylere ikna olurum. Dolayısı ile dyson>tüm süpürgeler benim için.
15'ten sonra robot süpürge yerinden dahi oynamadı. Onun üstünü bile bunla süpürüyorum.:)
O yüzden tek süpürge alacaksanız o kesinlikle 12 ya da 15 olmalı.
iyice domestik oldum. 10 satırdır süpürge övüyorum. Shshsh
Çamaşır deterjanı, tuvalet kağıdı, deodorant, ped gibi akmaz kokmaz ürünleri stokluyorum.
Öyle bir hal aldık ki, parayı tl'de tutacağıma perwol'de tutmayı tercih ediyorum. Shshshh
Elimin ayarı kaçmış geçen gün, menopoza girene kadar yetecek kadar ped almışım. *
Bunu da yazdık ama akşam kilerime maliye baskın yapmaz inş. *
Murat gülsoy'un öykü kitabı ve aynı zamanda okuduğum ilk kitabıdır.
Yaratıcı yazarlık kursu var murat bey'in, acaba ona mı katılsam derken, önce bir kendisini okumak istedim.
Türkiye'de pek popüler değil. Zaten kurların çıldırmasından dolayı almış başını gitmiş fiyatları.
3 aydır alsam mı, almasam mı derken her gün 200 tl daha arttı. Tam artmaz derken bir daha arttı. Belki kredi çeker alırım, belli Olmaz.
Doğan kitap'ın 20. Yılına özel olarak çıkarttığı içerisinde birçok yazarın 20. Yaşlarına yazdıkları kısa mektupları barındıran kolektif kitap.
Benim için hiç okumadığım yazarlarla tanışma açısından güzel bir okuma oldu.
Neden bunu okumamışım dediğim bir sürü yazar çıktı.
Gel gelelim, 20. Yaşıma mektup yazsam ne yazardım diye düşündüm de bir şey bulamadım. Neredeyse 2 katıyım şu anda mektup yazmayı düşündüğüm yaşımın. Bu kafayla orada olmak ister miydim? Hayır. O yaşta Yaptığım herhangi bir şeyi değiştirmek ister miydim? Sanırım ona da hayır.
insan bugün ne olmuşsa, zamanla, zamanında yaptığı şeylerle oluyor, olmaya devam ediyor. iyi böyle, başkası olarak düşünemiyorum kendimi.
yılların yapacağım kelimesinin beyaz yakalıcasıdır.
Yakasına tükürdüğüm, kısaca yapacağım desene. Neden 2010'lardaki kaçak dvdlerin, dandik alt yazıları gibi dile olmayan "tense"ler dahil etmeye çalışıyorsun?
Gece gece sinirlendiğim şeye bak derdim yok gibi.
Neyse, covid sonrası ofise dönüşte bir şey "yapıyor olacakları" ıslak odunla dövüyor olacağım.
Canları sıkan moda akımıdır.
Gerçekten gerekli miydi modanın bu noktaya evrilmesi, her şey bitti de bu mu kaldı?
Allahtan çoğunlukla evdeyiz de az maruz kalacağız şu görüntüye.
Gün geçmiyor ki, yeni bir entel dantel akımı çıkmasın.
Oburluğun sosyetik adı sezgisel yeme/beslenme olmuş. *
Acıktığında canın ne istiyorsa yemek demekmiş sezgisel beslenme.
Fiziksel açlığı yatıştırıp, duygusal açlık için yemek dışında bir şey bul, kiloya takılma, sen iyi ol yeter ki demekmiş.
5 aylık hamile haliyle, 16 yerinden bıçaklanarak Öldürülmüş 17 yaşındaki kız çocuğu.
17 yaşında neden hamile?
Çünkü kendisini öldüren kişinin ona 5 ay önce tecavüz ettiği söyleniyor. Sonra utancından dini nikahla evlenmiş.
Utanması gereken sanki oymuş ve dini nikah sanki nikahmış gibi.
Ailesi darp raporu almış birkaç ay evvel ama bu yine katili uzak tutmaya yetmemiş.
Bir çocuk, karnında doğmamış çocuğu ile katledildi.
Neyi tartışabiliriz hala bilmiyorum?
Bu arada katilin adı anıl yolum. 24 yaşında serseri pisliğin önde gideni. Dilerim en ağır cezayı alır.
Gain platformunun mini dizisi.
Korkmayın, ifşa yok.
Hafiften ergenimsi bir dizi.
Erkek whatsapp grubundaki muhabbeti fazla sansürlü buldum. Kız grubu daha samimi geldi.
Ayrıca, yılmaz sisters kızı kendi Sosyal medya hesaplarında daha samimi ve minnoş bence.
Edit: dizi arkadaşlar bu, neyini beğenmediniz? Haha.
octavia spencer'ın başrolünde oynadığı kadın girişimciliği, kadının gücü temalı 4 bölümcük mini netflix dizisi.
Yaşanmış bir olaydan, saç bakım ürünleri üreticisi madam c.j. Walker'ın hikayesinden, esinlenilmiş.
Dizi siyahi bir kadının tüm zorluklara rağmen çamaşırcılıktan milyonerliğe uzanan yolda karşılaştıklarını anlatıyor.
Aslında bana göre dizi değil de film olabilirmiş. Yine de octavia spencer'ı çok sevdiğim için diziyi çok beğendim.
3 yıl önce başlığı açarken kutusu 100 tl diye ağlamışım.
Artık 1 kutusu 350 tl oldu arkadaşlar. 350×2 aylık görememe masrafım.
100 tl diye nankörce ağladığım eski güzel günleri özledim. iyi yanı: artık ağlamıyorum, çünkü lensime yazık. * değ-mez.
Yıllardan beri geyiği süregelen ama bir türlü tam manada adapte olamadığımız dijital dönüşüme mecbur kalınca nasıl da bir haftada adapte olduk?
Okullar uzaktan eğitim vermeye başladı, whatsappa nasıl emoji koyulur diye telefonla soran annem e-devletten maske talep etti, bugün iyi hissetmiyorum evden çalışacağım dediğinde surat asan patron zoom'dan toplantı daveti iletirsin diyor...
Bunlar küçük adımlar tabii ki, demek istediğim, bizim gibi toplumlarda dönüşüm zorunluluk olmadıktan sonra gelmez.
Şu günlerde şaşırarak, hayretler içerisinde şahit olduğumuz şımarıklıktır.
Sen göt gezdireceksin diye, ana baba katili olabilirsin. Senin yüzünden başka bir insan ölebilir.
Evde dur denilen 14 gün, kır kıçını otur.
Evde durma ihtimali olmayan, çalışmak zorunda olan binlerce insan senin yerinde olmak isterken, normalde sokağa çıkalım dendiğinde "of havamda değilim" diyen sen, yapma denileni inadına mı yapıyorsun?
Bu kadar bencilliği anlamak zor.
Allah aşkına akıl mantık dahilinde düşünün.
Kendinize yapacak bir sürü şey bulabilirsiniz: Yazın, çizin, okuyun, dizi ya da film izleyin. Evde yarım kalan işlerinizi yapın. Söküğünüzü Dikin, dolaplarınızı düzenleyin...
20 senedir çalışıyorum. Eve uyumaya girdiğim zamanlar oldu. Evde kalmaya zerre alışkın olmayan ben bile bir sürü şey yapabiliyorum evde.
Bu bir seferberliktir, Tercih değil.
Edit: insan bugünlerde rutininin ne kadar değerli olduğunu anlıyor...
Ne güzel Di mi?
Bir de arkadaşım, sen rahatsız oluyorsan, ben de senin tercih edeceğin uzunlukta yazarım, ok.
Film, Öldürülen hayat kadınlarını araştırmakta isteksiz bir polis teşkilatı ve kayıp kızını bulmak için işin peşini bırakmayan bir annenin olayı zorla aydınlatmasını anlatıyor.
Filmde kızının cinayetini aydınlatan anne gerçek hayatta yıllar sonra şizofren diğer kızı tarafından 200'ün üstünde bıçak darbesi ve kafasına yangın döndürücü ile vurularak öldürülmüş.
Üzücü gerçekten.
Evde kaldıkça birtakım delirmeler yaşamaktır.
Sanırım kendimi fazla dinlemeye başladım.
Her sabah boğazımda kuruluk varmış gibi uyanıyorum. Her öksürüğümde panik oluyorum. Ciğerlerim de ağrıyor sanki gibi.
Sürekli şu hastalık karşılaştırma tablosuyla bakışıyorum. Yok, covid olsa ateş de olurdu, bak ateşim 36,4 diye avunuyorum.