karşı taraf için rezalet bi durum, arkadaşlığın sonu gelmiş demektir, maalesef. kendinizden bir anda soğutmak için bir şeyler yapmak istersiniz ama içiniz de el vermez. eskisi gibi de samimi davranamazsınız, çünkü bunları başka türlü anlaması mümkündür. iki ucu değnek hesabıdır yani, ama en nihayetinde arkadaşlığın bitmiş olması içinizi acıtır, geçmiş olsun.
sabahın köründe (5:00) yattığım için 9:30 da çalan telefonu açmadım. yani uyandım ama açmadım. gizli numaraydı. nedense gene ararlar gibi bi his oluşmuştu, ondan açmadım. bir daha da aramadılar mk. iş başvurusu ile ilgili falan mıydı diye sabahtan beri kafayı yemekle meşgulum. büyük ihtimalle öyleydi.
neyse, kısmet değilmiş, demek ki olmayacaktı gibi cümleleri de yemiyorum tabii. açabilirdim. belki anlamazdım konuşulanları, geç cevap verirdim, ama en azından kim ne için aramış öğrenmiş olurdum, evet. sadece gerizekalıyım başka da bişey bilmiyorum. bundan da ders alıp oturcaz artık. bundan sonra gece 3te de çalsa telefonum açıcam, ha zaten uyanık olurum o zaman bi problem yok.
ne kadar uğraşsam da last.fm listemde birincilikten indiremedim bu grubu arkadaş. 3 senedir falan dinlemiyorum ama bir zamanlar o zamanki sevgilim aşılamıştı da o seviyor diye dinliyordum hep *, sonra ayrılınca da onu hatırlatsın diye bayağı bi dinlemişliğim var. yok yok mazoşist falan değilim, hiç olmadım. neyse, sonra onu unutunca riverside sevgim de geçti ama listemde hala en üstte herifler, ne zaman görsem o'nu hatırlar, napıyor lan acaba derim. ne aşk yaşamışım arkadaş, behlül-bihter aşkından beter mübarek.
bazılarına bir tane profil de yetmiyor. tanıdığım bir öğretmenin okul için ayrı, normal hayatı (!) için ayrı iki profili var.
hayat bazen yoruyor hakkaten.
çeşitli anlamları var, başkasıyla yüzleşmek, kendinle yüzleşmek, duygularınla yüzleşmek vs. bence başkasıyla yüzleşmek ne kadar kolaysa kendinle yüzleşmek o kadar zordur. bir şeyi içten içe istiyorsunuz ama dıştan dışa yapmamak için zorluyorsanız, kendinizle yüzleşemiyorsunuz demektir ve o içten içe yaşadığınız her ne ise eninde sonunda içinizde patlayacaktır. bu patlamayı yaşamak daha beter olacağından en iyisi zamanında duygularınızla yüzleşebilmektir, o an içinizden geçeni yapmaktır, gerzekçe bir örnek vereyim: eski sevgilinizin facebook sayfasına mı girmek istiyorsunuz, ne yapıyor diye bakmak mı istiyorsunuz? açın bakın. hayır yapmamalıyım, unutmalıyım demeyin, o an yapın. sonrasında bir zaman gelecek facebook'ta öyle biri olduğu bile aklınıza gelmeyecek. zamanında bunu yapmazsanız içinizde patlayan duygularla patlak patlak gezer, onu da unutamazsınız.
insanı çelişkiler insanı yapar. marketten alkol alırken veya bara girerken kimlik sorarlar, nefret edersiniz o soran kişiden. başka bir gün, marketten alkol alırken veya bara girerken kimlik sormazlar, nefret edersiniz o sormayan kişiden. çünkü akabinde "neden sormadı ya, yaşlandım mı acaba" diye ağlayasınız gelir, bana öyle oluyor yani.
ıssız adamdaki gibi bi sahne olmaz ya o filmlerde oluyor. ben görmezden gelirdim, hele bi de yanında bi hatun varsa ve ben yalnızsam o anda kaçsam yeridir yani.
metro çıkışı bir arkadaşı beklerken şahit olduğum o gay'lerin aşkı * temalı sahne sonrası bütün bakış açım tamamiyle tepe taklak olmuştur. ben böyle bir aşk yaşamadım arkadaş. yer metro olduğu için, biri diğerini yolcu ediyordu, ama ayrılamıyorlar böyle, film gibi ya, ben orada yarım saat boyunca kök salaraktan arkadaş bekleyeyim onlar yarım saat boyunca doyamasınlar birbirlerine, vedalaşamasınlar. hatta bir kere de vedalaştılar ama dayanamayıp geri döndü, sarıldılar tekrar. çok özendim yemin ediyorum.
neyse, sözün özü, onlar da aşk yaşıyor, olay sadece o sizin anladığınız gibi değil canlar.
facebook'ta arkadaşın biri paylaşmış, açmış bulundum ben de. açmaz olaydım abicim bu ne biçim şarkı, sıçtı batırdı yemin ederim. napıcam şimdi ben, ha emre? yok yok bu adam şarkı yapmasın artık böyle yapıcaksa.
bir de o nasıl "iyiyim ben" diyiştir, offff. tamam tamam daha da dinlemem bu şarkıyı, kapat kapat!
normaldir. çünkü insanlar öncelikle kötü bir şey yaşayarak mutsuz olmalıdır ki mutluluğun değerini bilebilsin. her şeyi yolunda giden bu arkadaş mutluluğun değerini yitirmiştir an itibariyle. an itibariyle, çünkü çok yakında kötü bir şey yaşayacak ve onu atlatınca haline şükredip tekrar mutluluğu yakalayacaktır, bu bir döngüdür efendim.