Geçtiğimiz hafta Perşembe günü ikinci sayısını edindiğim "siyasetsiz, sanat ve mizah" dergisi.
serbest bir dil kullandıkları dergi, önümüzdeki günlerde çok öne çıkacak gibi görünüyor.
Hardal Dümen, Laftan Madam kısmı salaş. Bulmaca da komikli.
Tiyatro-öykü yapan başka dergi görmemiştim.
--spoiler--
Küçük adam sinsidir. Sinsi bize neyi anlatır? Hangi hayvanı anlatır yani? Tilkiyi değil mi? Değil mi lan? işte küçük adam tilki gibidir.
Yeri koklar. Koku yerden gelmektedir. Kazmaya başlar.
Hikayem böyle başladı. Tik tak. Tik tak.
--spoiler--
kültür mirası, kültür kalıtı demektir. bir önceki nesillerden günümüze kalan, bizden de sonraki nesillere kalacak olan kültürümüzü içeren öğelerdir.
*Kültürel Mirasın Korunması ile ilgili çalışmalarda birinci ve en önemli aşama, çeşitli ölçek ve nitelikte belgeleme çalışmalarının tamamlanması ve üretilen bilgilerin koruma çalışmalarında bulunacak farklı uzmanlar tarafından anlaşılır ve kullanılabilir biçimde düzenlenmesidir. Metrik, yazılı ve görsel belgeleme, kültürel mirasın mevcut durumu ve sorunlarının tespiti ile bu sorunların çözümüne ilişkin her türlü koruma çalışmalarında temel veri olarak kullanıldığı gibi kültürel mirasın gelecek nesilllere iletilmesinin ve topluma tanıtılmasının da önemli bir yoludur. Günümüzde Kültürel Mirasın belgelenmesinde farklı teknikler kullanılmakta ve bu konu teknolojik gelişmelere paralel olarak hızla gelişmektedir. Kültürel mirasın çeşitli fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel, tarihsel yönlerine ilişkin çeşitli nitelik ve ölçekte bilgi üretilmesi yanında, üretilen çok miktardaki verinin işlenmesi ve kullanılabilir bilgiye dönüştürülmesi de koruma açısından vazgeçilemez bir gerekliliktir. Farklı niteliklerdeki verilerin toplanması, biraraya getirilmesi, yapılandırılması, işlenmesi, ve değerlendirilmesinden oluşan bilgi yönetim süreci, koruma çalışmalarına paralel bir süreçtir. Bu süreçte terminolojik ve yapısal standartlar oluşturmak gerekmektedir.
Bu araştırma biriminin amacı;
Ulusal ve uluslararası ortamlarda kültürel mirasın belgelenmesi konusunda kapsam-metodoloji ve araçlarına dair araştırmalar yürütmek,
Kültürel Mirasın çeşitli ölçek ve nitelikte belgelenmesinde kullanılabilecek teknikleri geliştirmek,
Geliştirilen tekniklerin bilinçli olarak kullanımının sağlanması amacıyla ortak terminoloji ve standartları oluşturmak ve yaymak,
Geliştirilen tekniklerin yaygın olarak kullanımının sağlanması amacıyla ilgili tüm kamu ve özel kurum ve kuruluşlar arasında bilgi akışını sağlamak,
Ulusal ve uluslararası ortamlarda kültürel miras bilgi yönetiminin kapsam-metodoloji ve araçlarına dair araştırmalar yürütmek,
Kültürel miras bilgi yönetim sistemi oluşturmak,
Çalışmaları restorasyon yüksek lisans ve doktora programı ile işbirliği içinde sürdürerek eğitim- araştırma-geliştirme ve uygulama işbirliğini sağlamak.
Planlanan Çalışmalar:
Tek yapı ve kentsel ölçekte ileri belgeleme teknikleri kullanımı konusunda yöntemler geliştirilmesi ve uygulanması,
Türkiyede, tek yapı, kentsel ve bölgesel ölçekte, kültürel mirasın belgelenmesi,
Tek yapı, kentsel ve bölgesel ölçekte kültürel miras bilgi yönetim prensiplerinin oluşturulması, yöntemlerin geliştirilmesi ve uygulanması,
Tek yapı, kentsel ve bölgesel ölçekte coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımı konusunda yöntemler geliştirilmesi, uygulamalar yapılması,
Kültürel Mirasın belgelenmesi ve korunması ile bilgi yönetimi alanındaki ulusal ve uluslararası mesleki kurumlar, eğitim ve araştırma merkezleri ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin ilgili diğer birimleri ile eğitim, araştırma ve uygulama konularında işbirliği kurulması,
Kültürel Mirasın belgelenmesi ve bilgi yönetimi konusunda ulusal ve uluslararası konferans, sempozyum ve seminerler düzenlenmesi, yayınlar yapılması,
Birim Oluşumuna Yönelik Önceki Çalışmalar:
ODTÜ Mimarlık Bölümü Restorasyon Yüksek Lisans ve Doktora Programı 1964 yılında Mimarlık Fakültesine bağlı bir bölüm olarak kurulmuştur. Sözkonusu bölüm, Türkiye’de kurulan konusundaki ilk bölüm olması nedeniyle koruma konusunda öncü birçok görevi yürütmüş ve hala yürütmektedir. Bölümün en önemli misyonlarından biri de koruma çalışmalarında çeşitli ölçek ve nitelikte hassas ve detaylı belgeleme yapılması gerekliliğini vurgulamak, araştırma ve uygulamalar yaparak örnek oluşturmak ve bu konuda ülke çapında bir standart oluşturmak olmuştur. Bu amaçla yine Türkiyede bir ilk olarak fakültemiz bünyesinde mimari fotogrametri ve malzeme koruma laboratuarları kurulmuş, sözkonusu laboratuarlar çeşitli dersler ve y.lisans ve doktora tezleri yardımıyla eğitim ve araştırmaya katkıda bulunurken birçok devlet ve özel kuruma farklı ölçek ve nitelikte projeler hazırlamışlardır. Belirtilen laboratuarlar öncü işlevlerini hala sürdürmektedirler.
eğitime hala devam etmekte olan okul. efsane müdürü mustafa saruhan*, es-es diye isim takılan müdür yardımcısı ile efsanedir bu okul. toplamda 8 sene geçirdiğim bu okulun herşeyini özlüyorum. dersi kırmazdık ama bizim yaşımızdaki bütün fırlamalıkları yaptık. disiplinden döndük sınıfça.
Matematik öğretmenimiz sümer hoca 2002 yılında emekli olmuş ve 2009 da şiir kitabı çıkarmış.
ingilizce öğretmenimiz vardı bir de 70 yaşında. Umarım hala yaşıyordur. bize çok çektirdi, ne öğrettiğini unutup sürekli bir üst sınıf soruları soruyordu sınavlarında ama yine de severdik.
sıralara sevdiğimiz şarkıcıların isimlerini yazardık sonra da temizlemekle uğraşırdık.
En masum yıllarımıza tanıklık eden bu okulu hep seveceğim...
hayvan hakları evrensel beyannamesi 15 ekim 1978 tarihinde paristeki unesco merkezinde törenle ilan edilmiştir. bu metin, 1989 yılında hayvan hakları birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında unesco genel direktörü'ne sunulmuş ve aynı yıl halka açıklanmıştır.
*tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler.
*tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. bir tür hayvan olan insan, diğer hayvanları yok edemez. hayvanları kendi çıkarı için karşılıksız kullanamaz.
*hiçbir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır.
*vahşi hayvanlar kendi doğal çevrelerinde yaşama ve çoğalma hakkına sahiptir. eğitim amacıyla bile olsa vahşi hayvanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılamaz.
*evcil hayvanlar, uyumlu bir biçimde ve özgürlük içinde yaşama hakkına sahiptir. i̇nsanların kendi çıkarları için evcil hayvanların yaşama koşullarında yapacakları her türlü değişiklik, haklara aykırıdır.
*evcil hayvanlar, doğal yaşama sürelerine uygun uzunlukta yaşama hakkına sahiptir.
*tüm çalışan hayvanlar (at, eşek ) iş süresinin sınırlandırılması, işin daha az yorucu olması, güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
*hayvanlara fiziksel ya da psikolojik acı çektiren deney yapmak, hayvan haklarına aykırıdır.
*beslenmek için bakılan hayvanlar barındırılmalı, taşınmalı ve ölümleri de korkutmadan ve acı çektirmeden olmalıdır.
*hayvanlar, insanlar tarafından eğlence amaçlı kullanılamazlar. hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlarla gösteri yapılması, hayvan onuruna aykırıdır.
*zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur.
*çok sayıda vahşi hayvanın öldürülmesine neden olan safariler ve av partileri, hayvanlara karşı yapılmış bir soykırımdır. doğal çevrenin kirletilmesi, yıkılıp yok edilmesi de soykırıma eşdeğerde alçakça bir davranıştır.
*hayvanların ölüsüne de saygı göstermek gerekir. hayvanların öldürüldüğü şiddet sahneleri, sinemalarda ve televizyonlarda yasaklanmalıdır.ama hayvanlara yapılan saldırıları kınamak amacında olan filmlerde bu sınırlama yoktur.
*hayvanları koruma kuruluşları, devlet katında temsil edilmelidir. hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.
1800'li yıllarda louis doberman tarafından almanya'da çevik ve gerektiğinde saldırabilecek nitelikte bekçi ve muhafız köpeği olması amacıyla geliştirilmiştir.
yaklaşık ömürleri 10 yıldır. renkleri mavi, siyah ve kahverengidir. Pas lekeleri vardır üzerlerinde.
haklarında zamanında çekilmiş bir film sayesinde yaşlanınca beyinlerinin büyüdüğü ve kafatasına sığmadığı için sahibine saldırır gibi bir önyargı vardır.
bir köpekle kavga ederken -ki ırk farkı gözetmeksizin yetişkin 2 erkek köpek bir araya geldiklerinde mutlaka ki bir kavga olur- diğer köpeklere göre farklı bir taktikleri vardır. önce kaçmaya başlarlar. çevik vücutları sayesinde hızlı koştukları için rakipleri genelde onlardan daha çabuk yorulur. rakibinin yorulduğunu anladığı anda döner ve saldırır.
golden retriever besleyen biri olarak gördüğüm bütün dobermanların çok itaatkar olduğunu söyleyebilirim. kavga da bile sahibi dur dediği an duruyorlar. Görsel olarak ta gösterişlidirler.