otobüs ağzına kadar doludur ve çoğu öğrencidir.
arkadan yaşlı bi teyze:
-müsait bi yerde inebilir miyim evladım
(otobüs durmuştur fakat kimse kıpırdamıyor ve teyze inemiyor.)
-çocuklar bi yol verin geçeyim.
(kimse tınlamaz.)
-geberesiceler* yol da vermiyor eşkiyalar!
yarılarak yol verilir ve teyze indikten sonra bile toparlanılamaz. *
beş litrelik su şişesine ne düşünerek işediğini merak ettiğim çocuk.
şimdi....
ulan allahın belası, ulan şerefsiz!
uzatmayacağım her ne haltsan!
tamam evinizde tuvalet yoktu, lan çık bahçede hallet işini.
sabahın köründe kalkmışım, uykuluyum uslu uslu yürüyorum sokakta. tam o lanet binanın önünden geçiyorum, kafama dev gibi bi şişe boşalarak çarpıyor. hadi atacaksın, kafana koymuşsun beni mi bekledin be? tanımam etmem seni ne derdin var benimle? ne istedin güzelim saçlarımdan. hem sen o saçlar için kaç para veriyorum kuaföre düşündün mü? kusucaktım resmen.
geçti diyeceğim ama olmuyor hep o an aklıma geliyor. artık senin yüzünden yaz kış şemsiye taşıyacağım. hadi sıkıyosa boz saçlarımı!
hee unutmadan bir daha da o kadar su, kola, meyve suyu artık ne içiyosan o kadar içme bizede yazık oğlum! *
karşıma çıkıp,
- "ben ölmedim! sadece uzaklaştım" dedin.
ben sevinçten konuşamazken birden uyandım. rüya olamazdın o kadar gerçektin ki...
afalladım, birşeyler dizildi boğazıma. yavaşça kalktım.
lanet olsun ki rüyaymışsın !
banyoya girdim, suyu açtım ve deliler gibi ağladım ağladım ağladım...
neden bunu yaptın dedim. ama suçlu sen değil bendim. seni unutmuştum eğleniyor, gülüyordum.
senin yerinde ben olsaydım sende beni unuturmuydun ?
sende benim gibi eğlenebilirmiydin ?
gülebilirmiydin hiçbir şey olmamışcasına ?
utandım bugün. nefret ettim kendimden...
sözlükte bolca vardır. trollerden daha iğrençtirler.
güzel bir kız görünce salyaları aka aka tıslarken buraya gelip:
"yok efendim şöyle türk kızları, böyle türk kızları, dötü kalkmış türk kızları"*