anne ve baba bireylerinin çocukları doğana kadar kızımız/oğlumuz, doğduktan sonra her iki tarafında kızım/kızlarım ve oğlum/oğullarım olarak sınıflandırmasıdır.
hayal gucunun o tatli bahcelerinde dolasmayi sevrken gerceklik duygusunu adim adim yitiriyoruz. kotu degil bu, hemde hic kotu degil. hepsi birer su perisi hem bunlarin, tutamazsin. bazende icinde yasadigin anin farkina varamazsin cunku senin farkindaligin zihnindeki dunyada. silkelemeyi birakin da burada mutsuz olmak yerine zevkine varin. masallarda dolasmanin kime ne zarari var ki?
tam olarak rüyada mı duyulur bilinmez fakat sabah uyanıp söylenilen ve gün içinde kişiyi terketmeyen şarkıdır.
muhtemelen şarkının görseli de klip misali bir şeydir. *
kız çocuklarının doğduktan sonra ki yaşam sürecinde ki ilişkidir.
kız çocuğu doğar. pembe giydirilir. biraz büyür, gördüğü her pembeye ilgi duyar.
oyuncaklarıyla oynamaya başlar, et bebekleri, barbie bebekleri, lahana bebekleri olur.
kimi doktor olur oyunlarında kimi öğretmen.
ama değişmeyen bir şeydir ki, çamurdan pasta yapmayı,evcilikte anne olmayı, o lahana bebekleri çocuğu saymayı, ufak çaplı dikiş öğrenmeyi, örgü örmeyi, ve resimlerinde hep bir ev bir aile çizmeyi severler.
sonra büyürler.
kimi su koymayı beceremez, kimi şahane yemekler döktürür.
genç kız olurlar ve kaç yaşına gelirse gelsin, bir kadın yapma bile olsa bir bebeğe hala hayretle bakabilir.
sonra gerçek bir bebek, gerçek bir evlilik istemeye başlar.
kimi kariyer peşinde koşar, kimi erken yaşta kavuşur çocukluk oyunlarına.
ama değişmeyen zevkleri hala aynıdır.
torun sahibi olmak isterken de, çocuğuna oyuncak bir bebek alırken de...
belki boktan bir tespit, hatta tespit bile değil fakat,
kadınlar ya hep çocuktur, ya da hep kadın olmuşlardır...
o şarkı o şarkı değildi ki yalan söyledim.
üzgünüm canım benden nefret etmeni beklemekten başka çarem yok. ben yollayamazdım seni, kendin git istedim.
ha sevmedim mi çok sevdim, ama ilk defa sen almışken bu kararı sadece saygı duymalıydım.
hani çok umursuyorsun ya sayın yazar, (ama yazmaz) sözlükte yazdıklarımı, al sana herkesin önünde itiraf.
aslında canım hiç resim çizmekte istememişti.
bi not yazacaktım sana.
erken geldin.
bitiremedim...
ararsan bulursun onu.
benim olduğum yerde olacak.
odanda.
hoşçakal...
edit: 10000000000000000000 tane ekside alsam sözümden dönmem. ırkçılıksa ırkçılıktır arkadaş.
hümanistlik insan sevgisiyle olur.
bizimm askerlerimizi şehit düşüren köpeklerle değil!