http://www.facebook.com/v...o.php?v=10150363136797768
dişlileri takılmış validir.
gerizekalı falan heralde aynı soruyu sorup duruyor. insan hiç cevabını bildiği soruyu 7 kere sorar mı ya?
ha tabi hiç haberiniz olmadı mı sorusuna çocukları içeri aldık cevabını alıyor orası ayrı ama. hem de bu cevabı verenlerin yüzündeki yalan ifadesi ve konuşurken "yalan" ın verdiği tedirginlikle ellerini garip hareket ettirmeleri ve geri doğru küçük adımlar atmaları da ayrı bir mesele.
saçma tepkiler sonrası gelen edit: ironiden anlamayan nesle aşina değiliz.
linkteki konuşmada tayyip erdoğanın sigarayı içmezsin alkolü az tüketirsin demesi üzerine, kendilerine semipeygamber gördükleri başbakanın her cümlesini emir olarak kabul eden şakirtlerin alkole başlaması durumudur.
yüzsüzce çağrılarına devam etmekte olan. bıkmayan usanmayan rezil kepaze olan cemaatin üyesi olan abidir. akşam yemeğine maklubeye çağırır. ardından abi bizi tatlıcıya götür demeye şakirtlerinin yüzü olmaması için ödemeli arayarak sohbete çağırır. oysa o cemaattir ki bi hayır işi var dendiği anda esnaf abinin birinin gelip 1 trilyon eski türk lirasını koyup ismini bile söylemeden gittiği cemaattir. zavallı piyoncuk şakirtçikler de birilerinin kesesi dolsun diye amele gibi femset, sızıntı, zaman gibi gazetele dergi vb yayın organlarına üye olur dersanelere yazılır abi evlerine gider.
yaklaşık 3 gündür uludağ sözlükte link verme aparatının bozuk olması durumudur. bdv bölümünden tarafımca moderatörlere iletilmiş olup düzeltileceği cevabını aldığım durum.
bu esnada özellikle youtube linki veren arkadaşlar tabiki linklerinin açılmıyor olmasıyla malesef üzülmeye devam edecekler.
bir derdim var > #42555 nolu şikayet
no: #42555
üye: yanlis hata
tarih: 16.06.2011 03:40
durumu: kapali - kapatildi.
şikayet: link butonum bozuk mu bana mı öyle geliyor..
tekrar bakıyorum bildiğin bozuk.
moderator yanlis hata iyi günler,
]
yeni getirdiği daha doğru düzgün deneyemediği sistemiyle övünen reklamlarına koyan hükümettir. sadece türkiyede bu tarz bir reklamla oy kazanabilir kanımca.
zaten kendi oluşumlarına daha fazla para kazandırmak için ilaç sisteminin ağzına sıçmış bir hükümetten bahsediyoruz. eczacılık sistemini tamamen bitirmiş bir hükümetten. şimdi de sıra doktorlara ve hekimliğe gelmiştir. aile hekiminizle gidiniz tanışınız. zira aile hekimleri 1 haftalık sembolik bir eğitimden geçmiş insanlar. (kağıt üzerinde 3 hafta görünüyor.) yani 6 yıllık tıp fakültesi eğitimini 1 haftada görmekten bahsediyoruz. karşınıza 60 yaşında 1 haftada doktor olmuş bir bakkal da çıkabilir yani. hükümet o kadar düşünmektedir ki sizi, sizin sağlığınızdan sorumlu insanlar böyle basit bir eğitimden sonra aile hekiminiz olabilmekte ve hükümetiniz de bununla övünerek cahilliğinizi gözünüze sokmakta. o kadar basitiz yani.
bu hafta uykusuzda erman çağların yazısında geçen cümle ve beni bir an garip düşüncelere sürükledi. (yazı ne ola ki diyen varsa bu hafta uykusuz okumaya davet ediyorum) bu cümleyi kuran insan aslında hiç bu birlikte yaşama eylemi gerçekleşmeye devam etmek istemez. bu aslında şöyledir, anaokulundayken uyku saatinde cin gibi gözlerle ayakta dolaşıp istediğiniz oyuncağı oynamanızın önündeki engeldir sonuçta birlikte yaşamak. lisede öğrenciyken sınıftaki başkandan duyarsınız veya sınıftaki arkadaşlarınızdan burada birlikte yaşıyoruz sonuçta o yüzden paspasa ayakkabıyı takıp tavana iz çıkaramazsın. üniversitede karşınıza bir profesör geçip öğüt verir gibi uyarır sizi hepiniz burada birlikte yaşıyorsunuz gidin öğrenci işlerine derdinizi anlatın düzeltsinler. okul biter meslek başlar iş arkadaşınızdan duyarsınız.. hatta evde karınızdan bile duyarsınız bunu o çoraplar günü gününe çamaşır sepetine atılmalıdır. bunu her duyduğunuzda farkedersiniz karşınızdaki insanın içinden çığlıklar atarak yükselen keşke şu an birlikte yaşıyor olmasaydık sesini. zordur birlikte yaşamak.. kendi insanların kendince uydurduğu kurallara bağlı kalmak...
5 katlı binası ve carsıya yakınlıgıyla kalınası , üst katındaki salonda mac izlenebilcek güzel mekan ögretmenler icin bire bir. lakin kesinlikle yemekhanesini kanatlı hayvan türlerini yemek icinde görmek istemeyenler icin kesinlikle önermiyorum.
basımdan söyle bir olay gecmistir
4 arkadas yemek yiyebilecek farklı yer arıyoruz ve ögretmenevi aklımıza geldi , gittik yemegi yemeye basladık. yemekler geldi benim o gün hic canım salata cekmedi ve yanımdaki arkadasım senin salatanı yiyim mi diye sordu ve ben de salatamı verdim.ve salatanın icinden malum hayvan cıktı * ve ardından bunu gittim yemekhanedeki adama sordum
-abi bu salatadaki sinek
=kem küm eh
(iceriye gitti ve bir daha gelmedi)
biz sinirle kasaya para ödemeye gittik. kasiyer hesabı yazarken icimizde bosu bosuna ödedigimiz paranın acısı bos bos bakarken adam hesap listesini yazdı fisi kescekti yanımdaki arkadasım;
abi sinegi yazmayı unuttun
adam daha kafasını kaldıramadan ben sinekler müesseseden diyince kasiyer kızara morara hesabı yazdı ve bu olay bu baslıgı acmama sebep oldu.**