Şiirime şiraze senin bakışların yâr.
Gel sar beni Şiraze bizi kıskansın ağyar.
Öyle bütünleşelim beni sen sansın ağyar.
Üşüyorum Şiraze beni yüreğinle sar.
Şiraz semalarında gözlerin yıldız yıldız.
Ey siyah saçlı ceren, bakışı efsunlu kız.
Üşüyor kalbim sensiz, Şiraze kalbime sız.
Ah Şirazlı güzel kız, gözleri yıldız yıldız!
Taş atıp da gittiğin denizler dalga dalga.
Sana gelen yollarım diken kaplamış cılga.
Kiraz dudaklarında çiy damlası öpüşüm.
O uzun kirpiklerin gönlüme düşen gölge.
Şiraze bir efsane, sözcükleri büyülü.
Şiraze ki içimde sevda bağının gülü.
Ufkumda sevda işli odur sevdamın tülü.
Beni öksüz bırakma gel Şirazlı güzel kız.
Kirpiklerin batıyor, süzdükçe gözlerini.
Büyülenmiş dinlerim bal sızan sözlerini.
Gülümse de canlandır can, gözümün ferini.
Gel efsane bakışlım gönlüme can Şiraze.
Sana aşkım eskimez nefes aldıkça taze.
Yaz bakışlım, naz gözlüm sana tutsak bu gönlüm.
Şiraz efsanesi kız, benim kadife gülüm.
Seni bahşetsin bana hem hayat hem de ölüm.
Beni el gibi tutma bal Şirazlı güzel kız.
Yürekten dinlediğim en güzel efsanesin.
Güzellerin içinde incisin bir tanesin.
Konuşsan çarpılırım beni mest eder sesin.
Senin için ölürüm bil Şirazlı güzel kız.
Şiraze, göğümdeki yedi kandilli yıldız.
Bilmesin kimse seni, olma dillerde sakız.
Hem sevdamız yasaklı hem de biz yasaklıyız.
Gel düşman çatlatalım korun özünde narız.
Şiraze, efsunlu kız, bahtıma doğan yıldız.
Şiraz semalarında ıslak bakışlı bir kız.
O olmadığı zaman geceler soğuk, ıssız.
Biraz tebessüm etse hızlanır hemen nabız.
Ey Şirazlı Şiraze, hiç bitmesin sevdamız!
Gecelerime süs ol hele biraz yakın gel.
Sen kollarımdayken, kapımı çalsın ecel.
Beklemekten yoruldum kalmadı inan mecal.
Şiraze, şavkın vurur solar gökte ay, yıldız.
Gel de bahtım ağarsın ey Şiraz bakışlı kız.
Sırtında gül ferace yalbır yalbır yanıyor.
Öyle bir ok attın ki hâlâ kalbim kanıyor.
inan ki bu sevdayı melekler kıskanıyor.
Ankara,12.08.2009 i.K
karadenizin bilmemneresinde bulunan bu dağ köyünü ilginç yapan köy sakinlerinin ıslıklı kuş diliyle anlaşabiliyor olması. malum kanalın cocuklar duymasın adlı diziyi ısıtıp ısıtıp önümüze sürmeleri gibi bu köyde magazincilerin ısıtıp servis yaptıkları bir malzeme haline gelmiştir. köyde ulaşım zor heryer tepe millet mecburiyetten ıslıkla anlaşır olmuş demektense 'teyzecim şeker getir diye ıslık çal bakalım' dangalaklıklarıyla muhabir çöplüğü olmuştur.
televole, melih gümüşbıçak, akın sel zamanından tat vere vere işlenmiştir bu konu zaten. bu televizyoncularmı anlamıyor biz izleyicilermi anlatamıyoruz... aptal değiliz kardeşim. anlıyoruz! kemal sunal filmlerini 500kere seyredebiliyorsak bu her tekrardan zevk alıyoruz demek değil. *
