uzun bir zaman sözlüğe uğrayamamış olup bugün girildiğinde üzülerek görülen durumdur. bizim sözlük hala bekaret, penis, apış arası denklemini çözmekle uğraşmaktadır.
alternatif yollarla ilişki yaşasa bazı angutlara göre daha üstün görülecek kadındır. zira o bazı angutlara göre ambalaja zarar vermeden içinin boşaltılması sorun değildir.
su, kurşun, iftira geçirmez olması, zaman okumakla birlikte güçlü bir hegemonyanın ferdi olma görüntüsünden dolayı da bir çok şeyi geçirmemesidir.tabi tabi zaman, vakit, akit vb gazeteler çok iyi, samanyolu, tgrt kanalları da olağan üstü kaliteli allah için, çünkü öyle olması gerekiyor. öyle olmasa hepimiz ne okuyup tek tip badem bıyık olacağız değil mi? benzer bir örnek: haberleri bir diğer haber kanalından bir de stvden izleyin farkının tarafı olduğunu anlayacaksınız.
kırbacı şaklatan taraftan bakmaktır. aşırı gelişen türkiye değil, geişip güçlenen yeni bir grup; yani kırbaç el değiştirdi salaklar. ha ama gönüllü köle ısauralar var kendinide bir takım gruplarla aynı gücün içinde gören onlara bir şey diyemem.
çok güçlü kudretli bir devlettir. öyle güçlüdür ki istediğini dinler istediğini konuşturtturur. öyle güçlüdür ki henüz yapılmamış bir darbenin planının kokusunu alıp adamları enseler; ama kamu personeli sınavında usulsüzlük yapmış iki baldırı çıplağı bulamaz. öyle güçlüdür ki, o güç kimin eline geçse karşı tarafın anasının ağladığı bir dövüş ringine döner ülke...
sınavdaki skandallar dışında yaşanılan son haksızlıktır. sınav boşuna tekrarlandı, belli ki balık kavağa da çıksa öğretmen olunamayacaktı. senelerce çabala, bir aptal sınav için yeniden matematik öğren, hayatını altüst et, en iyi netleri çıkar; aynı netlerle 2009'da 80-85 puan alanlar sıralamada önüne geçsin. bu nasıl bir anlayıştır ki çarpanları, standart sapmaları arasında uçurumlar olan iki sınav sonucu da tercihlerde geçerli olabiliyor? madem iki sınavda aynı tercihte kullanılacaksa neden bu yılın çarpanları 2009dan kat kat düşük bu nasıl iştir. çıkarılabilecek tek sonuç şu: demek ki bu yıl boku bokuna sınav için, hemde iki kere harap olmuşuz. zaten sözleşmeliler kadroya geçirilip yeni personel aldık diye göz boyanacakmış. yazıklar olsun!!! yazıklar olsun ki bu ülkede uğradığımız haksızlıkların ne başı ne sonudur...
dün akşam haberturkte sansürsüz adlı programda çığırtganlık yaptığına şahit olduğum gazetececi yazardır. tartışılan konu hanefi avcının kitabının ardından başta m.baransu'nunda olmak üzere çıkmış tepkisel kitaplardı. program boyunca izlediğim tek şey mehmet beyin barııım barııım bağırması "benim kitabım" ,"ben yazdım"," kimse yazamaz" gibi ben odaklı cümleleriydi.
kimsenin, hiç bir organıyla gülemeyeceği kadar suyu çıkmış başlıklardan herhangi biridir. camilerin yıkılmasına gerek yok şöyle ki: içinizdeki insanlık, gerçek ve samimi inanç, yaratıcıya iman yıkılmış; aşağılık, berbat bir siyasal inanç, ayrışma ve kavgalar üzerine kurulmuş, kendi uydurduğunuz politik iman yerini almışsa, kulu ve kul olmayanı götünüzden uydurup siz seçiyorsanız, başka hiç bir misale gerek yoktur.