buna eni iyi cevabı mhp lideri Devlet Bahçeli vermiştir. chpyle koalisyon kurabilirmisiniz sorusu üzerine '' chp önce duruşunu düzeltsin '' diyerek haklı bir tepki göstermiştir..
Lütfen Ahmet Şafak ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmayanlar, onu haketmediği şekilde eleştirmesinler. diğerinin üzerinde durmaya deymez..bu başlığıda çok yanlış buldum...
kitap okuyanı alaya alan kişilerdir. Şahsen ben kitap okumam yüzünden hep arkadaşlarım tarfından dalgaya maruz kalıyorum. Ne yazık ki türkiye gerçeği...
ahmet safakı hala duymamış insanlar onun hakkında nasıl fikir yürütebilirler...ahmet safak medyatik bir sanatçı olmaktan hep kaçınmıştır. Çünkü sistemi eleştiren birisi, yaşantısıyla, duruşuyla diğer sanatçılara örnek olmalıydı. Ahmet safak bir kültür abidesidir. Şuanda yayınlanmis 6 kitabı vardır. 2 polisiye roman, şöhret sanati öldürdü cinayeti ben gördüm ve sosyal politik inceleme kitaplari..gazete yazarıdir sayısız makaleler kaleme almıştır...sonra bir sinema oyuncusudur. Ve dizilerle de başrol oynamıştır. Hatta bir dizide başrol oyuncusuyken toplumdaki duruşunu zedeleyecek bir sahnede oynamak istemediği için diziden ayrılmıştır. Ahmet safak o diziden ayrıldığında reytingler çok iyiyken birden dizi reytingleri düşmüş ve bi kaç bölüm sonra yayından kaldırılmıştır. Işte şöhretperest olmayan bir Sanatçı. Ahmet safak'ı tanımayanlar ancak popüler pop kültürünün, şöhret dünyasının kölesi olmuştur ve bunun için tanımamaları çok doğaldır.
Iddia ediyorum türkiyede aydın sanatçı kimliğinde Ahmet safak kadar bilgili ve kültürlü bir tek sanatçı daha yoktur. O bir ideolojinin değil, büyük türk milletinin sanatçısıdır. Gurur duy turkiyem ahmet safak bizim sanatçımız..
Tanımayanlar lütfen biraz katıldığı programları izlesin işte o zaman bana hak vereceklerdir.
kapıcılığın babadan oğula geçmesi, mesleğin gidişatı açısından güzel bir olaydır. çünkü mesleğin ömrü ve doğru işleyişi ancak meslek erbabının işini, çırağa en iyi şekilde aktarmasıyla olur. bu olayda da, babanın yabancı bir çırağa göstereceği meslek hilelerini, oğluna vermesiyle hem mesleğin gelişimine katkı sağlamış olur. hemde oğula meslekte aklını kullanarak zengin olma yöntemlerini gösterir..oğul bu sayede aç kalmaktan, işsiz gezmekten kurtulur..
türklerin tek dostu tüklerdir. artık başka bir ırktan kardeş, dost arayana kadar öz kardeşlerimizin değerini bilir. kazak türkleri,azerbaycan türkleri, özbekistan türkleri, gagauz türkleri vs vs... bunlar gerçekkardeşlerimizdir. önce bizden olana yardımınız dokunsun....filistine yardım yapana kadar uygur türklerine yapın..arapları ziyarete gidene kadar, 40 milyonluk nüfüsu olan iranın kuzeyinde merkezi tebriz olan güney azerbaycan türklerini ziyaret edin... oradaki halka müslüman farsların nasıl faşizm uyguladığını gözlerinile görün.... bakü-tebriz-ankara, fars hara ? türk hara ?
endüstri meslek lisesi yani okulun tamamı erkek olan bir lisede, 1. sınıfta hanzo lakaplı bir hocamız vardı. zaten lakabıda hocamızın kafasında bi kaç tahtasının eksik olduğunu anlamak için yeterli.
işte günlerden bir gün bizat benim aklıma şeytani bir fikir geldi..hoca sınıfta yoklama aldı sınıf 38 kişiydi..sonra hoca yoklamanın doğruluğunu teyit etmek için öğrencileri saymaya başladığında ben sıranın altına saklandım..
hoca sınıfta 1 kişinin eksik olduğnu sandı ve tekrar yoklama almaya başladı sınıf yine 38 kişiydi..yine öğrencileri saymaya başlarken ben sıranın altına girdim ve sınıf ta yine bir kişi eksik...bu olayı 4-5 defa tekrar ettiğimi hatırlıyorum...ama bu arada sınıfta hoca harici herkesin durumdan haberi var yani ben saklanırken herkes kahkaha atıyor...
en sonunda sınıf başkanı arkadaş, şakayı tadında bırakalım hoca durumu çakarsa hiç iyi olmaz dedi ve hocaya, hocam siz saymayı bilmiyosunuz birde ben sayıyım dedi, ve sınıf mevcudu 38 kişi. hoca şaşkına döndü..birde kendisi saydı evet yine 38 yani sınıf mevcudu tamamdı...sınıfta herkesin gülmekten karnına ağrılar girdi. '' gülmekten yarılmak '' sözcüğü galiba bizim okulun laboratuarlarında üretilmiş bir kelime olması lazım..
hocamıza yaptığımız bir şakaydı yemin ederim o dersi, yani hanzoyu kaçırmamak için perşembe günü öğleden sonraları devamsızlık yapmıyorduk..hep gırgır şamata...ah hanzo ahhh benden çok çekti zavallı....sadece 1 yıl dersimize girdi çünkü aynı ilçede başka okula tayini çıkmıştı..2 sene sonra şehrin en işlek caddesinde karşıma çıktı..çok sevinmiştim hocam nasılsınız dedim..bana cevabı aynen şöyleydi : ''lan ... yine mi sen ? '' ve artık nasıl bıktırmışsak adamcağızı, koşarak kaldırım değiştirdi ekmek çarpsın..
evet hocamızla böyle bir anımız oldu.. deli yıllarımızdı çok eşşeklik ettik. hanzoyla çok dalga geçtik.. çok üzgünüm..ama yine olsa yine yaparım, pişmanım ama yine yaparım, huyum kurusun lan...
'' TOPRAĞINIZ TOPRAĞIM, EViNiZ EViM; BURASI iÇiN, BU DiYARIN ÇOCUKLARI iÇiN BiR ANA, BiR IŞIK OLACAĞIM VE HiÇBiR ŞEYDEN KORKMAYACAĞIM; VALLAHi VE BiLLAHi! '' HALiDE EDiP ADIVAR - VURUN KAHPEYE
stat güzel olmasına rağmen ambiance'ının saracaoğlu kadar etkili olduğunu düşünmüyorum. zaten stat açıldığında da görülecek ki taraftar ilk hevesini aldıktan sonra statta maçlar yine 10-15 bin ortalama seyirci ile oynayacaktır..boşa heba edilen devletin parasına yazık...