kişinin; yaşadığı ilişkiler de gidenin geri dönüp sonra tekrar gitmesiyle hissettiği durum.
giden için ''neden döndü? madem döndü, neden tekrar gitti?'' diye sorularla ne yapacağını şaşırıp afallar kalır.
+merhaba tuba, ben serdar!
-hayırdır serdar?
+geri döndüm dayanamadım.
-nedir bu gidip gelmeler?
+çöpün olayım tuba al beni içine tekrar.
-?!?!
ciddi bir ilişkiden sonra düşen kendine güveni yükseltmek ve yükselen depresif semptomları düşürmek amacıyla birlikte olunan insanlardır. bunlarla ciddi bir ilişki yaşanması pek olası değildir.
Canı sıkılan, diğerlerinin açığı başlıkları yakalayıp, ''ha ha!'' diye gülen, bunu mesajla dile getirip, ''uf kahretsin, egomu seviyorum be!'' diyen kişidir. Bir de özelden moderatör havasına girip mesaj yazanı vardır, ''keşke sonuna şöyle yazsaydın, gizli bakınız yerine bakınız lı yapsaydın'' gibi cümleler kurar. sözlüğün kaşarlanmışı, isimsiz kahramanıdır. yeni yazarlara zamanında kendi yaptıkları hataları yapmasınlar diye didinendir. kimi zaman sallanmayan, sallanmadıkları için de sallamayanın yazısının silinmesiyle uzaktan yakından alakası olmayan kişidir. anket-forum-izahat kavramlarını yalayıp yutmuş, herhangi bir gereklilik durumunda moderasyonda görev alabilecek kişidir. yer almasa da zaten yüksek yerlerde tanıdıkları olması muhtemeldir.
kişi; yuva kurabileceği, aile olabileceği ve az masrafla sevişeceği mükemmel kişiyi bulup, bunu arz etmişken talep edilmeme durumunda sarf edeceği sözlerdir.
vakti zamanında devletlerce ve egemen dinlerce kesinlikle yasaklanan evlilik çeşitidir. bir şekilde sömürüldükleri için mutlu olamayan, gelecek korkusu yüzünden kapitalizmin kölesi olmuş, sesleri çıksın istenmeyen toplumlarda gittikçe daha kolay gerçeleşebilen şeydir. sanki birileri sihirli bir el uzatmış, önce medya organlarına eşcinselleri sokmuş, uzun zaman bunların yaşadığı cafcaflı dünyayı birilerinin kafasına yerleştirmiştir. o sihirli el şimdilerde liberalizm, demokrasi, insan hakları adı altında bireysel tercih ve hakları desteklerken, sanki "siz kafanıza göre takılın ve kendi derdinizle uğraşın, biz ortalığı darmadağın ederken ve istediğimizi şekli verirken ses çıkarmayın, zevk almaya devam edin" demektedir. global kokuşmuşluk planlı programlı olduğunu bilenler için olay tasadüf veya doğanın istediği bu şeklinde yorumlanamaz. çünkü modacısından, gazetecisinden, şarkıcı ve aktöründen tutunuzda, toplumlar önünde olan ve örnek alınan bir çok insan eçcinsel çıkmaktadır. görünen o ki, birileri özgürlük adına doğanın izin verdiği ölçüde gerçekleşen bir şeyleri kontrolleri altına almaktalar. hal böyle olunca mutsuzluğu artan, arttıkça daha köle olan ve uygulanan yasakların karşısında sıkıştıkça daha vahim hatalar yapan insanların çıkış olarak seçtikleri yollardan biridir. farkında olunmayan şeylerden biride bu evliliği yapanların orta ve alt tabaka tipinde olan ve eşcinsel özgürlüğünü toplumlara dayatmaya kalkan tiplerce yapılmasıdır. varlıklı eşcinsellerin özgürlük gibi bir talepleri yoktur çünkü paraları vardır ve kendilerine yarattıkları dünyada rahatça tercihlerini yaşamaktadırlar. işte bunlar ışığında bakıldığında, dengesizliği artıran saçmalıklar olarak görülebilecek evlilik çeşitidir. beslediği hayvanla evlenen tipler gibi bunlarda yakında koltukları, vibratörleri, pazardan aldıkları karpuzla evlenen çeşitleri bile çıkacaktır.
günümüz gençliğinde popülerlik kavramı bir hayli yayılıp artık hastalık düzeyine geldiği için neredeyse şart hale gelen espri , çoğu genç tarafından katledilmektedir. bunun bir sonucu olarak da son günlerde duyduğum ve özellikle şişmanları hedef alarak söylenen esprinin 3. cümlesi.
+\ memo dostum, zayıflamışsın!
-/ aaa!... saçmalama be harbi mi?
+\ ama karakter olarak .
kendini evrenin potansiyel damızlığı ve her kadının tek ve vazgeçilmez dölleyicisi sanan çarpık zihniyetli abazan kişiliğin; kendisini normal insan sanıp, insan gibi davranıp insana has konuşma yetisi ile iletişime giren bir kadın hakkında anında çıkarsadığı yorum.
röntgencilik işini abartmış tiplerdir. güya "çalışanlarımı izliyorum kardeşim ne var bunda, en doğal hakkım" desede, şüpelenmek lazımdır ve hatta "lan madem öyle, neden sadece bayan çalışanları izliyorsun peki?" dendiğinde, verilecek cevabı merak edilen tiplerdir.bu tip patronlarla çalışırken pek fazla eğilip kalkmamak gerekir, keza çatal görünebilir. kendilerini akıllı sanarlar ama hiç bir çalışan kameranın gördüğü yerde arkadaşlarına el şakası yapmaz.
Cinsel yaşamda görülen, anormalliklerin en önemlilerinden biri cinsel duygu ve isteklerin, yazarda ki tüm öbür duyguları baskısı altına alması; iradeyi, sadece cinsel düşüncelere verip ahlâk ölçülerini ayaklar altına alıp, yazarın yalnızca cinsel doyuru peşinde koşturmasıdır. Bu duygunun bütün ortalama ölçüleri aşması, yazarı bu denli kendine köle etmesine ayrıca azgınlık adı da verilir.
karşındakini, yalan olduğunu bildiği sözlerle kandırmaya çalışmaktır
+necati nerdesin sen hayatım?
-ulen!!! söylemeyeyim dedim ama olmayacak kızım. ben spiderman' im, nerde başı sıkışan olsa yetişiyom derdine ama sen vıdı vıdı yedin bitirdin benim süper kahraman karizmamı.
+kusura bakma hayatım bilmiyodum.
-neyse bundan sonra olmasın.
türkçedeki hiç bir kelime "b" harfi ile bitmez, bu bir kural değildir fakat ses uyumumuz buna müsaade etmemektedir.
türkçeye arapçadan giren "rab" kelimesi gibi örnekler olsa da bunlar bu kuralı değiştirmez.
kadındır büyük ihtimalle, tapılası ve aklı baştan alıcı bir şeydir ki, 5 bin metre rekorunu bile kırdırabilmektedir. insanı 3 ay içinde sağlıklı bir bünyeye kavuşturma ihtimali çok yüksek olandır.
eyleme geçirilmemesi gereken istek, zira bir minibüsçü (ve levyesi) yollarda 10 piskopat gücündedir. Zira ''arkadan vermeyen var mı?'' gibi sorular, trafikte küfür etmeleri, arka fonda çalan arabesk müzik tüm sınırları zorlar.
kafanda oluşturduğun nazik, duyarlı, insan gibi insan'ı bulmak ama onu
elinde olmayan sebeplerden dolayı kaybetmek.sonu gözyaşı,uykusuz geceler,bitmek bilmeyen düşünceler...
yakın dost olup sırlarını paylaşan ama arada bir "yabancıya gitmesin" mantığıyla sevişen karakterlerdir. bunların eski sevgili oluşları da söz konusudur. "ayrıldık ama arkadaş kaldık" şeklinde bir yaklaşımları mevcuttur.sevgili bulana kadar boşta kalıp boşluğa boşalmak istememek, cinsel hayatındaki boşluğu doldurmak istemek gibi sebeplerden doğan boş olaydır. arkadaşlık ilişkisi bu türden bir yakınlaşmayı içermemelidir, böyle öğretilir. tabiki arkadaş tanımı ile tanışıklık tanımı tırnak içinde ayrılmalıdır. sevişme iki insan arasındaki insani diyaloğu zeddeliyorsa ve bu bile bile yapılıyorsa bundan uzak durmakta fayda vardır. netice de insanoğlu her ne kadar yaptıklarına duyguları üzerinden kılıf uydursa da(sarhoştum, çok duygusaldım, yalnızdım, bedenim seks istedi.), beyin/düşünce merkezlidir eylemi. yani engellenebilirdir. kendini en "kaybettiği" anlarda bile bu böyledir.
-yine geçen gün, ikiz yatakta bi arkadaşla sevişiyoruz...
bir tür duyma-algılama bozukluğu olan hastalıkta kişidir. görüntü olmayan bir durumda, örneğin; telefonda ya da radyoda konuşan sesin kime ait olduğunu bulmada güçlük çeker.