sadece meydanlarda mahallelerde değil artık sosyal medyada bile görülen kültürdür.
aslında bu yazı seri eksi oy veren linç müptelalarına yazılmıştır.
hani tamam karmanın durumu vs. hiç önemli değil ama bu yapılan
ayrı bir yerden bu kültürün nasıl içselleştirildiğini de önümüze koyuyor.
bir fikri beğenmezsin eksini veririsin ne ala.
eyvallah kimsede bir şey diyemez buna.
ama birinin ardından seri halde 30 tane eksi veriyorsan işte bu linç kültürüdür.
biliyorum ki bunu yapan insan yanında olsam kafamı da kesmek isteyecektir.
geçmişi için tam olarak geçerli olmasa bile,
bugün durdukları yer itibariyle geçerli olan tespittir.
hayır yani çarşı çarşı da arkadaş kime ne iyiliği dokunmuş bu grubun?
fenerbahçede de var duyarlı insanlar ve gruplar.
(bkz: sol açık)
(bkz: vamos bien)
galatasarayda da var böyle bir grup hatta daha iyisi.
(bkz: tek yumruk)
çarşı maçlarda yada bir kaç zamandır 1 mayıslarda pankart açmaktan öteye gidebilmiş bir grup mudur allah aşkına?
diğerleri en azından örgütlü insanlardan oluşan,
inandığı değerler için bir şeyler yapmaya çalışan,
bunu yaparken de mütevazı olup insanların gözüne sokmaya
çalışmayan insanlar.
ismine ve geçmişine rağmen, çarşı nın kendine dönüp
"biz ne yapıyoruz ya?" demesini temenni etmekten başka çaremiz yok.
yemek sepetindeki oylamaya rağmen vasatın altında bir yer.
soğanlı dürüm seçeneği yok. sadece domates ve kıvırcık koyup göndeiyorlar.
adam soğansız yemek zorunda mı arkadaşım?
çok mu zor bunu koymak?
ayrıca kebapları lezzetsiz. kuyruk yağı kullanmıyorlar sanırım.
halbu ki kebap asla kuyruk yağsız olmaz.
--spoiler--
Michel del Castillo, 1933 yılında Madrid´te doğdu. Babası Fransız, annesi ispanyol. Çağımızın Çocuğu'nda anlattığı cehennemi çocukluğunda yaşadı.1973´te Le Vent de la Nuit ile Kitapçılar Ödülü ve Deux Magots Ödülü'nü, Karar Gecesi ile Renaudot Ödülü'nü (1981), yakında yayınlayacağımız Babaların Suçu ile RTL Büyük Ödülü'nü (1993) kazandı.
--spoiler--
gitar adında çok güzel bir kitabı da olan iyi bir yazar.
--spoiler--
"...Yeryüzünde ödenmesi mümkün olmayan tek borç, yaşamımızdan çalınıp alınanlardır. ...Yaşamda hiçbir şey bize ait değilmiş gibi sanki. Yaşanılmamış ya da yarım bırakılmış o kadar çok şey var ki geride... ...insanların ölümünden çıkar sağlayanlara paranın elini kolunu sallayarak dolaştığı günümüz dünyasında insanoğlu, gerçekten mutlu olmayı düşlüyorsa ya Tanrısını, ya da yazgısını değiştirmek zorundadır."
--spoiler--
--spoiler--
16 Mart 1978 günü istanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin ölümü, 41 öğrencinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı ve silahlı saldırıdır.
--spoiler--