bu sabah itibariyle patladığını öğrendiğim inanılmaz muhteşem bir pazarlama tekniği. bütün arkadaşlarım girdi hepsinin şimdi audi a3-a4-a5-a6 ve a8'i var. bir tek ben girmedim çok üzüldüm.
konuya ciddiyetle eğilecek olursak keşke benim de a3-a4-a5-a6 ve bir de a8'im olsa diye düşünmeme rağmen, iş teklif edildiğinde aklımı bloklayan içgüdülerime şükür ne kendimi ne de dostlarımı düdüklettim.
bizim bir arkadaş vardı, pek sık görüşürdük
bir aydır kendisinden haber alamıyoruz.
bu sabah öğrendim nedenini gazeteden.
questnet patlamış meğersem.
son kitabına kadar, kendine aşık etmiş yazar. roman tekniği, olay örgüsü vs. vs. vs... bakımından gerçekten pek başarılı, pek övülesi, pek okunasıdır. lakin son kitabında elini tasavvuf gibi ağır bir taşın altına sokmaya çalışmış ve ezilmiştir. haddi olmayan bir şekilde mevlana gibi şems-i tebrizi gibi önemli alimlerin ağzından konuşmuş, düşüncelerini aktarmaya çalışmış, hikayeler uydurmuştur... keşke kitabında alelade tanınmamış iki derviş uydursaydı da mevlana'dan şems'den uzak duraydı...
islam peygamberin hadisinde de geçtiği üzere aslında kolaylaştırma üzere kuruludr. tersi yorumlar, islam hakkında bilgileri yarım yamalak olanların yahut kendini tanıyamamışlarındır.
sözlük muhabbetlerinin bundan beş altı sene evvelki mlrc'dir, chat'tir, arkadaş bulma siteleridir vesaiderdirden en ufak bir farkı kalmadığını göstermiş sözlüktür. insanların egolarını tokuşturdukları, karşısındaki anlamaktan ziyade kendi fikrini dikte etmeye çalıştığı bir platformdur. tabii ki heryerde olduğu gibi burada da bu yorumu haketmeyen istisna değerler vardır. lakin genel itibariyle allah ıslah etsin... aydın geçineninin bile kahvelerde belaltı muhabbet yapan gençten artı bir yanını bulmak zor.
cümleden çıkarsadığımıza göre tanrı vardır. tanrıdır, istediğini yaratır, istediğine için der istediğine içmeyin der. ha yine de içen içer içmeyen bilmez.
genelde bir duruş belirlemiş bir kızdır. muhtemelen tam büyüme çağına girerken en güzel fotoğrafındaki pozunu ezberlemiştir. sonraki yüzlerce fotoğrafta aynı duruş aynı poz aynı mimik...
bu gün star haber izlerken şahit olduğum olaydır. malumunuz cern'deki deneyden dolayı kara delik çıkabilir korkusuna kapılan ismini unuttuğum bir veli oğlu can'ı kara delikten kurtarmak için okula göndermemiştir. iyi de yapmıştır. halkımızın böyle bilinçli davranmasını alkışlıyoruz efendim.
metallica'yla ufku açılmış gençlerde derin çöküşler yaratmış olaydır. buradan james abimize seslenmek istiyorum. bir hayranın serzenişidir.
sevgili james abi;
ortaokulumuzu bitirirken bizi metal müziğin kralıyla ve ortamlarda hoplayıp zıplamanın karizmatik yollarıyla tanıştırdın. şeytan gibi bakmayı, hayvanlar gibi yeeeeeeeah demeyi, snaaake diye bağırmayı senden öğrendik. yani anlıyacağın liseye bomba gibi metalci karizmasıyla girmemizin sebebi sendin. senin sözlerinle ingilizce sınavlarında bile karizma yaptık. boyunla posunla bize önder ve örnek bir abi oldun.
en güzel özelliğin de ota boka kıvrılıp dansetmemendi. biz ağır entel metalciler de öyle kırılmayı oynamayı sevmediğimiz için kendimize seni örnek aldık. st anger'ı bile sevimli bulduk. larsın davullarının götümüze girmesine rağmen senin siyah beren hoşumuza gitti. şu son albümünüz de st anger'dan daha çok hoşumuza gitti ama...
the day that never comes'ın, yani çıkış klibinizin, 3.37 saniyesinde yaptığın hareketin iğrençliği beni bir nebze de olsa senden soğumaya yaklaştırdı. aynen bir nihat doğan gibi şarkı da 'take back... ' tarzı bir söz geçerken elinle 'take' hareketi yaptın. almak eylemini gösterdin ellerinle. aynen nihat doğanın 'bitanesinden ... ' derken eliyle 'bir' işareti yapması gibi. ...
doymadın iki üç saniye sonra da elinle böyle iğrenç bi hareket yaptın. evet abi direk, repçilerin dandiridundik el hareketini yaptın abi... (abi bunu anlatmaya dilim varmıyo. ayrıca entrynin gizemini korumak için de anlatmıyor olabilirim. merak eden gerçek hayranların bakar)
entrymi bitirirken lars'a küfürlerimi robert'la kirk'e selamlarımı sana da ince sitemimle başarılarının devamı dileklerimi iletiyorum.
sakinleşme şarkısı. insanın sinirlerini gevşetme özelliği var. yanetkisi de böyle bi uyuşukluk gibi bi böyle sanki 'elli kez bu şarkıyı dinleyeyim bi çekilin' deme isteği oluşurmasıdır.
fazıl say'ın nazım oratoryosunda genco erkal tarafında dinlenmesi gereken şiir. şiddetle ve inanılmaz ısrarlarla ve hatta zor kullana kullana tavsiye ediyorum efendim.
kendine yer bulamamış ve bulamayacak olan adam.
dış kapının mandalı bile olmakta zorluk çekecek kararlılığa sahip.
iki ucu çikolatalı değneğin tam ortasında sıkışmış yazar müsveddesi.
bob dylan'dan dinlendiğinde insana 'ya abi dünya da böyle bi yer işte anuna koyim ama yani güzel müzik de var be amma da dinlendim zira ben dünyanın farkındayım' hissi veren şarkı.
kurban kesmek ademden beri vardır efendim. allah ademin çocukları olan habil ve kabilden kurban istemiştir ve ikisi de kesmiştir yani kurban yunanlıların ebelerinden de eskidir. ama kurban bayramı da islam geleneğidir efendim. yılın belli gününde belli ritüellerle bu şekilde yalnız müslümanlar kurban keser.
kendimi her düşümdüğüde kendi kendime söylediğim sözdür. hemen ardından çok da zeki tatlı karizmatik zaman zaman mutevazi ve herşeyi orantılı bir güzelliğe sahip olduğumu eklerim. kendimi çooooook sevdiğimi de ekleyerek bitiririm konuşmamı.
metallica'nın artık eski metallica olamayacağını ispatlayan albümdür. hayır böyle bir şey beklemiyorduk ama adamlar albümü yaparken öyle bir iddia içindeydiler...
artık metallica master of puppets ya da ride the lightning tarzı insan harikası albümler yapabilecek bir grup değildir. ama death magnetic tarzı albümler yapabilirler ki zaten kendi tarzı içinde başarılıdır bence death magnetic. st angerin da kendince güzellikleri vardır. ama bu güzellikler eski metallicacıları tatmin etmez doğal olaraktan.
ama iyi ya adamlar yine de. yani o yaşa rağmen bu karizma böyle konserler böyle bi albüm saygı duyulası efendim.
damien rice olsun frank sinatra olsun romatik amcalarımızın lugatımıza soktugu ask cümlecigi. sarkılarda bol miktarda geçer. sevgiliye karsi hislenince erkek kadın insanın aklına gelebilecek cümledir.
inanılmaz felsefe yaptığını, zekasıyla etkileyemeyeceği herhangi bir hatunun dünyaya gelmiş olma ihtimali olmayacağını düşünen erkeğin lafıdır. inceden kurnaz da bir erkektir bu. oturur, hatuna klişeleşmiş lafları kendi üslubunca anlatır. tabii ki cevap alır ama hatun gerçeği anlayınca voleyi yer. sonra da hatunu kaldırdığı hatunlar listesine ekler. bir hatundan alabileceği maksimum tatmin de budur.
bu işi gerçekten yapabilen erkek inanılmaz derecede azdır. ama onlar da zaten hatuna bak güzelim seni felsefemle kaldırıyorum bunu bil öyle gel der. sonrası bir entryden ya da sözlük yazarı olmaktan ya da şu an aklınıza gelen bir çok zevkten ya da hayattan çok çok daha değerli olduğu için anlatılmaz.
kürt-türk tartışmasıyla mallığın sınırlarını zorlayan insanların kürt kısmısını savunanların artık işi iyice ilerletip birbirlerine 'hırt' diye hitab edebilmek için icad ettikleri son entry.
dünyada bu kadar entel görünüşlü bir yüz daha yok efendim. sakalını salmış açık anlını size dogru dönmüş sakin sükut geviş getiren bir keçinin suratı insana kitap okuma aşkı aşılar bence efendim.
dünyanın en sempatik hayvanlarından biridir. o dudaklar, o cool bakışlar... hele bazılarında kenan imirzalıoğlu tarzı bir saç olur iyice karizmatik olur. bazıları çocukluğumuzun uzaylısı alf'e benzeyerek geçmişe tatlı bir yolculuğa çıkarır bizi. sonra akla sigarayı getirir. (bkz: rajaz)'ı getirir. keşke evimizde develer beslesek...
kendisini taraftara affettirmesi için en azından uefa kupasını alması gereken adamdır. o da rüyadır efendim.o yüzden anasını da alsın gitsin. biz zaten teknik direktörsüz de şampiyon olabilen bir takımız.