anneler gününden tut işçi bayramına kadar nerdeyse tüm belirli gün ve haftaların abd'den çıkmasıdır. sebepleri irdelenmelidir, acaba biz yatarken amerikalılar çalışmışlar mıdır? bok atmak en basit yoldur.
28 şubat sürecinde üzerine çok gidilen ve ülkeden kovulan insandır. maalesef o dönemde medya tarafından linç edilmiştir. halbuki bugün aynı medya çydd'ye büyük oranda sahip çıkmıştır. şimdi insanın aklına bazı sorular geliyor, fethullah gülen de eğitim faaliyetleriyle öne çıkmış bir kişilik olduğu halde neden türkan saylan'a sahip çıkılırken fethullah gülen linç edildi? türkan saylan misyonerlik, fethullah gülen dindarlık yaptığı için mi acaba?
bundan 20-30 yıl sonra daha belirgin olarak gözlemlenecek katkılardır. aslında dikkatli gözlemciler bugünden bazı şeylerin farkına varabilirler.
bence temelde gülen hareketi'nin en büyük katkısı dünyadaki diyalog ve hoşgörü ortamının geliştirilmesi olacaktır. nasıl bugün dünyanın her ülkesindeki yahudiler, o ülkeleri karıştırıyor ve medeniyetler çatışması çıkarmaya çalışıyorlarsa; gülen hareketi de tam tersine o ülkeleri yumuşatarak medeniyetler ittifakı oluşturmaya çalışacaktır.
mescitlerin de dahil edilmiş olduğunu düşündüğüm istatistiki bilgi. çünkü cuma namazlarında cemaat camiye sığmıyor, hele bayram namazlarında ortam felç oluyor.
islamiyet'i tam anlamıyla bilmeyen ateistlerin yaptığı şeydir. teşbih diye bir şey vardır. dinde bazı şeyler teşbihlerle anlatılır. mesela göklerin yedi kat olması da bir teşbihtir, evrenin 6 günde yaratılmış olması da... buna benzer kafalara takılan ne varsa hepsinin gerekli izahı vardır.
ateizm temelde özgür düşüneciliktir, herhangi bir sınır olmadan her ihtimalin var olabileceğine inanır. fakat maalesef bu özgür düşünceliler konu yaratılış olunca bayağı bir bağnazlaşıyorlar. e be kardeşim, nerde kaldı senin özgür düşünceciliğin, madem özgürsün, o halde yaratılışın da var olma ihtimali seni korkutmamalıdır, neden kökten bunları reddediyorsunki! tamamen ihtimaller üzerine kurulu evrim teorisine inanıyorsan, bunu da komple dışlamamalısın.
yaptığı kaçak evi belediye ekipleri yıkamasın diye evinin tepesine atatürk heykeli konduran uyanık adamdır. nitekim nerdeyse başarılı olacak gibi olmuş lakin sadece yıkımı geciktirebilmiştir. atatürk'ün arkasına saklanıp iş çevirmeye en somut örnektir.
her şeyin çözümünün ve cevabının dinde olduğunu bilmeyen insandır. her şeyi allah'ın yarattığı doğrudur fakat allah'ın her şeyi (büyük çoğunlukla) sebepleriyle birlikte yarttığı da doğrudur. mesela dünyayı birden yaratabilecekken, milyarlarca yılda belli süreçler sonunda sebepleriyle birlikte yartmıştır. işte bu sebepler imtihan vesilesidir zaten.
insanın öldükten sonra başına gelecekler hakkında endişe duyması çok normaldir. eğer bu konuda endişesi yoksa o insan zeki ya da cesur değil tam tersine aptaldır hem en koyusundan. çünkü bir insan şunu düşünmelidir: "ben öldükten sonra başıma neler gelecek?", bu düşünceyle birlikte ölümden sonra neler yaşanacağıyla ilgili bilgi veren kaynaklara bakmalıdır. bu kaynaklar temelde dinlerdir, çünkü bilim ancak mezarın kapısına kadar işe yarar, öteki taraf hakkında hiç bir şey sunamaz. bakar insan dinlere; x dinine bakar önce aklına, kalbine ve vicdanına hitap ediyor, tatmin ediyor mu diye; tatmin olmazsa y dinine bakar, sonra z dinine... bu arayış akılını, kalbini ve vicdanını tatmin edene kadar sürer, sürmelidir.
insan hiç bir şey düşünmeden de yaşayabilir, insanî vasıflarını kenara bırakıp hayvansal güdüleriyle hareket eder, hayvan gibi yer, içer, sıçar ve hiç bir şey düşünmeden yaşar gider, en sonunda bomboş bir insan olarak ölür gider. bu sıradan bir ateistin içinde bulunduğu kısır döngüdür. ama allah'a ya da daha kapsamlı ele alırsak bir yaratıcı'ya inananlar sürekli düşünürler, hayatlarını sorumluluk ve mutluluk içinde, insanî vasıflarla yaşarlar. bunlar elbette korkarlar, bu korku seviyeye göre değişir; kimisi üst seviyededir, allah'ın sevgisini kaybetmekten korkar; kimisi toydur, cehenneme gitmekten korkar.. fakat başlangıçtaki korkuyla bunun ilgisi yoktur, o korku gelecek endişesinden kaynaklanır.
anlamakta zorlandığım olaydır. bir insan öleceğini bildiği halde nasıl ateist olabilir! düşünsene yok olup gideceksin, yarın yok olacak bir şey şimdi de yoktur esasında. yani sen bir hiçsin. ben böyle bir psikolojiyle yaşayamazdım doğrusu...
wilson prensipleri (her milletin kendi ülkesini kurma hakkı) doğrultusunda kürtleri yok sayıp türkiye'de yaşayan tüm müslümanları "türk" kabul eden devlet adamıdır. dikkat ederseniz sadece müslüman olmayan milletler azınlık statüsünde değerlendirilmştir. atatürk eğer bunu yapmasaydı bugün daha küçük bir coğrafyada yaşıyor olurduk. başka bir açıdan düşünürsek ingilizler böyle münasip buyurmuşlar da ondan böyle olmuş da diyebiliriz, yeni kurulan türkiye cumhuriyetinde ingiliz etkisi çok çok fazladır.
bahse konu kişi bir peygamber olduğu için çok dikkatli konuşulması gereken olay. tabi allah'a peygamber'e inanmayanlar da var. benim onlardan ricam bu konulara hiç bulaşmamalarıdır. çünkü internette okuduğu bir yazıyla "demek öyleymiş ha!" diyerek din değiştirecek veya ateist olacak insan yoktur. bu tarz iftiralar sadece insanların dinlerine daha da sahip çıkmalarına vesile olmaktadır. bakın vesile dedim çünkü oluşan netice hayırlıysa "vesile" kullanılır yani siz kendi adınıza zarar ediyorsunuz bu işten.
neden osmanlı'ya saldırdığını sorsan kendisi de bilmez. hiç sevmediğim tarihi kişiliktir, osmanlı'ya saldırmak yerine birlik olup avrupa'ya saldırsalar bugün viyana müslümanların yaşadığı bir şehir olabilirdi. ah timur ah, tarih seni affetmedi ve affetmeyecek.
henüz türk kelimesinin ortaya çıkmadığı dönemlerde yaşayan türklere denir. tabi bazı kaynaklar bunların türk olmadığını söyler zaten o yüzden öntürk denmiştir.