insanlar arasında büyüklük hemen asla hoş görülmez.
eğer ruh büyüklüğü ise, anlaşılmaz; seciye büyüklüğü ise şüphelidir.
ikisi de bir arada olunca, çok korkunç bulunur ve nefret edilir...
götün tekisin eski dost.
tüm ibneliklerinize rağmen sabır dilerim. başın sağolsun.
abine de hakkım helal olsun. falsolarınına kalem çektim.....
mümkün oldukça aramız açık kalmaya devam etsin...
sinyali bırak... dalgadan kop... semtten uzak dur...
bu üçü seni aslına döndürecek emin ol.
eyvallah.
tetikte olmayı gerektirir.
ve kendinden emin!
adımlar hızlı...
çevreyi avel gibi değil, görerek bakmalı!
bir elin mont cebinde olması yerine göre iyidir, yerine göre tam tersidir.
sokağın durumuna göre değişir bu vesselam.
şimdilerde piyasada sözde ilim sahibiyim diye dolaşan bir çok adamı cebinden çıkartacak donanımda olmasına rağmen finali deist olarak bitirdi!
ibretlik bir son'la bitti.
belam bin baura'yı anımsatır.
bireysel olarak başımıza gelmeden pek de umursamadığımız yıkım...
alıştık bu duyumlara.
ahh lar vahh lar üzülme goygoyları....
başkasının acısına duyarsız kalmayı ülkece çoktan yitirdik...
sünepe ve sığır vari insanların biraz rütbe ve konum itibariyle üstünüzde olmasının kişiyi nasıl rezilleştirdiğine şahitliği yeter.
özünde sığırlık olanlar ve rezil karakterde olanlar ayrı bahis tabiki.
-beynim ağrıyor deyince tespiti koymuştu beyaz örnüklü doktor modundaki kalfa.
sinüzit bu kardeşim bir kaç iğne ağrıyı kesip atar....ilerlerse hayatın boyunca çekersin felan...
-iğne olmam ben, korkarım deyince, koluna vurduğun gibi demişti 98 de eczacı kalfası.
-girme şimdi oralara, o başka. tanımıyonmu sanki bizi..
çaren yok illa olman lazım.
-çare sensin, usta(!) sensin.
arıza da sizsiniz.
3 tüp iğne... 1 hap dövüldü ve çay bardağının yarısı... gri bir sıvı... suluboya suyuna benzer, görüntü leşşş!
koklamadan içmelisin bir yudumda. aksi halde kusarsın.
-neye benze tadı?
hiç içmediklerinize!
-fondip yapıldı.
-gırtlaktaki acının tarifi yok...
sinüzitten eser kalmadı.
şahıs halen yaşıyor.
yazıyor...
eminönünde seyyar ekmek arası ve stadyum önlerindeki köftelerin çok büyük çoğunluğu...
közde sürekli pişen kuyruk yağı'dır, bunu cazip(!) hale getiren!
öyle ya, seyircisiniz lafın gelişi...
oysa, kendi oyununuzdur seyrettiğiniz;
aşk ve keder, kahkaha ve gözyaşı,
korku, kaygı, umut, şah hüzün.
kanlı canlı, durgun ve heyecanlı;
bütün bunlar insan olduğunuzdan...
işte, çetin bilmecemiz!...