sözlükteki bazı yazarların bir güzel yargılayıp mahkum ettikleri kadın. kendileri sanırım boş zamanlarında hobi olarak ağır ceza mahkemesi başkanlığı yapıyor.
''bu kez kesin çok şaşıracak, ne kadar ilginç bir vaka deyip sarılıp beni kutlayacak'' denilen doktorların, ''lan bu da hastalık mı şimdi, biz nelerini gördük,'' der gibi her şikayeti hafife almaları, çoğu örnekte dinlemeye bile değer bulmamaları, zavallı hastayı hayal kırıklığına uğratmaktan hiç çekinmemeleri, duyarsızlık.
dost düşman neredeyse tanıdığı herkesin varlığını anlamsız ve fuzuli bulduğu renksiz, özelliksiz, belki de itici, kendini bilmez, dengesiz bir kimse olmak, yeryüzünde kendinden başka hiç kimse tarafından sevilip önemsenmemek, ciddiye alınmamak, yine de bu duruma aldırmayıp normal hayatına devam etmek, kendinden hoşnut bulunmak.
güzel bir yemek yemeye niyetlenecek şahsı ekonomik darboğaza sokacak derecede pahalı ortam. bir de menüdeki yemeklerin adını ciddi bir müşterinin telaffuz etmesi yazık ki imkansız.
hiçbir üyesinin kendisinden hazzetmediği bir dost-arkadaş grubuna inatla dahil olmaya çabalayan, soğuk tavır ve davranışları görmezden gelen, hatta bununla da yetinmeyip grubu yönlendirme girişimlerinde bulunan biçare ve inatçı kimse, pişkin
her gece saat 24.00 civarında ya da yatmadan önce, yaşanan günü sabahtan itibaren mercek altına alıp gene çok mantıksız, anlamsız, tatmin edici olmaktan hayli uzak, hatta belki sinir bozucu bir gün yaşandığı, gene yaşamdan gittiği sonucuna varmak, hayattan buz gibi soğumak.
trafik sorunun çözme gayesiyle istanbul'da beş adet sinan imzalı mescidi yıktıran ve salt bu icraatı dolayısıyla cumhuriyet gazetesi'nce desteklenen politikacı.
fobisi başbakan olanın hobisidir. kanımca son derece mantıklı, yerinde bir harekettir. şımarmış ve hiç durmadan konuşan kibirli, itici bir insanı seyretmek de, dinlemek de sinir bozucudur.