küçükken bambaşka yerlerde aradığımı farkettiğim şeydir.
küçükken bende babasına aşık olan ve ondan hiç sevgi görmeyen biriyim. babam koskocaman ve heybetli bir adamdır o yüzden onun yanındayken hiçbir şey olmaz düşüncesindeydim korkmuyor güvende hissediyordum ve sanırım bu yüzden benimde ilk aşkım babamdı ama zamanla istediğim sevgiyi alamayınca platonik olduğunu anlayıp tek taraflı yaşamıştım.
entry başlığına gelirsek, ben sevgiyi hep acıda aradım ve genelde aradığımı buldum. babamın sevgisini hissedebilmek için sürekli canımı yaktım, düştüm, bir yerlerimi kestim, kolumu bacağımı bandajlayıp babaa diye ağladım. aslında ilk bir kaç dakika böyle ilgileniyormuş gibi oluyordu ama sonradan malesefki bunu da kaybediyordum.
vakit geçtikce bendeki baba sevgiside geçti. sevgiden başka her şey var sanırım şuan.
baba sevgisini bulamayan insanlar genellikle erkek arkadaşlarında ararlar bunu en azından ben öyle yaptım. ama sanırım eski bir huyumdan hiç vazgeçemedim canım yandığında sevdiğim adama koşup acıyan yerlerimi sarmasını istiyorum hala. o acıyı geçiriyorda 'baba' yerine geçiyor mu hala bilmiyorum ya da babamın bıraktığı yaraları geçiriyor mu onu da bilmiyorum.
düşünsenize sabah bir kalkıyorsunuz hiçbir şey hatırlamıyor bulunduğunuz konuma nasıl geldiğinizi anımsayamıyorsunuz. ya da kendinize bambaşka hayat kurup kimliğinizi kişiliğinizi unutup bambaşka yerlere taşınıyor ve bunu bilinçsiz yapıyorsunuz, fazla tuhaf ve kortucu olduğunu düşündüğüm durumdur.
disosiyatif füg diğer bir adıyla kaçma, bireyin farklı bir yerde farklı bir kimlikle belli bir süre yaşayıp eski kimliğini ve bilgilerini hatırlamaması olayıdır.
erkek arkadaşımın yaşadığını düşündüğüm ruhsal hastalıklır. sözlük, erkek arkadaşıma 3.5 sene sonra kavuşup buluşmuşken şuan buluşmamızı hatırlamıyor. 2 saat önce çay içmeye giden adama mesaj attığımda olayı anlamlandıramıyor ve gitmediğini ya da olayı hatırlamadığını söylüyor.hayatımda ilk defa bu kadar çok korkuyorum ve ne yapacağımı bilemiyorum.
bu konu hakkında bilgisi olan yazar dostlarıma ve bunu herkesin görmesini sağlayacak up'larına ihtiyacım var.
işe ilk önce tanımla başlayalım. disosiyatif bozukluk, ülkemizde sık görülen bir ruhsal rahatsızlıktır.
disosiyatif bozukluk çeşitli ruhsal sıkıntılar veya travmatik (üzücü, korkutucu, utandırıcı, öfke uyandırıcı) olaylarla bireyde bilinç- bellek ve kimlik sorunlarının (saçma sapan veya farklı biriymiş gibi konuşma, konuşamama, bayılma, unutkanlık, kim olduğunu bilememe vb) ortaya çıkması anlamına gelir. *
~http://bilisseldavranisci...disosiyatif-bozukluklar#b ~
3.5 sene sonra sevdiğim adamla yaşadığım şeydir. kokusunu ellerinin sıcaklığını derinliklerime kadar hissedip yeniden huzuru kollarında bulduğum buluşmadır.
arz-talep eğrisi, 100 kodlu kasa, 102 kodlu banka. hastane reklamımızı bu yönde yapalım, sektörel gelişmelerden uzak kalmayalım, şu konuda ar-ge farkındalık yaratabilir..
bendeki özlemini tarif edemeyeceğim kadar çok olan dizidir. bazı izleyenlerin anlamadığı bazılarınınsa yepyeni anlamlar yükleyerek kendine tamamladığı dizidir.
içinizden asla atamayacağınız ilk aşkınız gibi bir dizidir.
Yukarida bir yazar da yazmiş felsefi anlamın yükleneceğien manasız kelime diye.giriş gelişmeden daha çok sonuç önemlidir bazen. Nasil neden değilde sadece gittiği önemlidir.
"Gitmek gitmektir işte hepsi bu."
Hiç tanımadığın birinin yazmasina, yazilarina nasıl ihtiyaç duyulur bilmiyorum ancak öyle çok özlemistim ki kendilerini profiline girince 11 gün sonra yazdıgini gormek kucuk bir tebessum etmeme sebep olan bir yazardir. Yeniden hoş gelmistir, bir daha mümkünse gitmesindir.
The walking dead
Black miror
Sherlock holmes
Soprano
The 100
Pretty litte liars
Dexter
Lost
Heroes
Chuck
Ones upon a time
ghost whisperer
Prison Break
west world.
Hayatimda ilk defa hic tanimadigim biriyle deli gibi konusup dertlesmek istiyorum. Acisina aglayip, derdine ortak olmak istiyorum. Su sozlukte kendimi ondan yakin hissettigim baska kimsecikler yok. Bazen oyle yaziyor ki yahu bu yazar benim neler yasadigimi nerden biliyor diyorum. Bazen tek bir cumlesi bile tek el ates ediyor. Iyiki var, iyiki benim yazmaya bile cesaret edemedigim seyleri yaziyor.