ertelenen duygu. evet erteliyorsunuz, düşünecek o kadar çok şeyiniz varken, sevgi ihtiyacınız en sona atılıyor, aşk sadece 'lüks' oluyor gözünüzde. fırsat vermiyorsunuz, düşünmüyorsunuz onu, belki geceleri, yalnız uyurken daha çok fark ediyorsunuz eksikliğini ama o da geçiyor işte.
adının aşk mı olduğu sorgulanacak durumdur, bir kere görmüş iseniz o, dış görünüşüne tutulmaktır; konuşup, düşüncelerine, hayata bakış açısına vurulduysanız bu sizin mantığınıza yatmıştır, eğer hepsi bir anda gerçekleşiyorsa bu aşktır.
olamaz diye bir şey yok, belki de en saf hali görmediğin, düşüncelerine hayran olduğun, ön yargıların olmadığı bir sevgidir.
bilseydik üniversitede evlenirdik dediğimiz durum olmuştur, belki ben de evlenmek istiyorum ve borcumdan dolayı evlenemiyorum, bunun amacını anlayabilen varsa anlatsın bir zahmet, zira aklım almıyor.
delinin nasıl geldiğinin tanımını açamasak da, bir anda ortaya çıkan, baskın, git dersen gitmez, dur dersin durmaz öyle bir istek işte, giderilmeden de asla ama asla rahatlayamazsınız.
sessiz sakin uyurken, ufacık çıtırtıda uyanıp etrafa bir bakındıktan sonra, kaldığın yerden devam etmektir.
hoş bir uyuma şekli olduğunu iddia edemeyeceğim, millet davul çalsa uyanmaz, biz kapı gıcırtısına hoop gözleri açıyoruz.
bana çok güzelsin demesin, sinirleniyorum güzel falan değilim çünkü, gözümün içine baka baka yalan söylemek bu, başka bir şey de onu deme işte, kandırılmış hissediyorum.
bundan 55 sene önce tıp fakültesini kazanmış dededir, şanslıdır şimdi zaar çok zor tıp fakültesine girmek. evet belki bir faydası olmayacak ama içinde de kalmayacak. ölmeden önce yapması gerekeni yapan cesur dede.
sadakat nedir şimdi anladım, kendimde yeni fark ettim, o olmasa bile sanki o varmış ve ben ona sorumluymuşum hissiymiş bu, birinin sana o anlamda yaklaştığını anlayıp muhabbeti devam ettirirken duyduğun huzursuzlukmuş, yanlış yapıyorum suçluluğu imiş. sen de hiç böyle hissettin mi acaba?
mantığa göre - ki başka şekilde aklım almıyor- öğretmen olduysan bu ülkenin tarihini, coğrafyasını,anayasasını bileceksin, türkçeyi hazmedeceksin, gündemi takip edeceksin he bir de bakalım toplama, çıkarma yapabiliyor musun (salak mısın yani, sonuçta öss de burayı atlamışlardı ya!)diye bir yoklamaya maruz kalkmaktır.
o mesajın müsait bir yerine sokulması gereken sevgilidir. bu kadar bencillik olmaz, sırf canın sıkıldı, hatırladın diye birinin hayatına lappadanak dalamazsın.
bok gibi bir histir, geçmiyor istersen yüzlerce insan arasında ol, biri lazım evet, varlığını hissedeceğiniz biri, konuşmasına bile gerek kalmayan biri.
yeni nesilin halini,tavırlarını, içinde bulunduğu ortamı iç beğenmiyordum, çok değişik bir nesil yetişiyor diyordum, görüyorum ki haklıymışım, anne ve baba olmak artık gerçekten zor. kendisi yapmadıysa bile, o resimler neden başkasıyla paylaşılır, kendine saygısı da mı yok? üzüldüm cidden gece gece.
özlüyorum gerçekten böyle yürekten, sızlatan cinsten, nasıl bir duvar örmüşsem kendime yapamıyorum "gel" ya da " "geliyorum" diyemiyorum, mutsuzluktan ölünmüyor ama sürüm sürüm sürünüyorsun. keşke böyle biri olmasaydım...
tdk yakında içeriğini değiştirecek diye korkmaya başladığım kelime. hayır yani aslında açıklasa iyi olur, tam karşılığını hala bilemiyorum ama tanımı korkutacak diye işte.