Huzurun bir başka adı. işi olanların çoktan işe gittiği, sokakların yalnız kaldığı bir sabahta yağmurla başbaşa kalmak... Yağsam mı yağmasam mı der gibi kararsız yağmurun saçlarınızı ısatmasına izin vermek... Hafifçe esen rüzgarda parmak uçlarınızın üşümesi... Daha pis insanlar havayı kirletmeden anın tadını çıkarmak... Ve hafif bir şarkının size eşlik etmesine izin vermek... Bundan daha güzel ne olabilir ki?...
Trt de alt yazıda geçen haber cümlesi
yurtta coşkuyla kutlanmış 19 mayıs... He kardeş he! Diyesi geliyor insanın. Ulan milli bayramlarımızı, milli değerlerimizi bitirdiniz lan! içinde milli olan, içinde özümüz olan ne kaldı bize ait?!.. Eskiden en küçük yerleşim biriminde bile tum insanlar belli bir meydana toplanırdı. Bugün bayram der herkes mutlu olurdu. istiklâl marşımız bağıra bağıra okunur, andımızı beş yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye adar herkes ezbere bilir okurdu. Ne kaldı bize? Ne kaldı geleceğimize? Ölmüşüz biz, bitmişiz... Şimdi öğrenciler formaliteden de olsa okula gitmiyor. Milli bayramlarımız, özel günlerimiz tatilden başka bir şey çağrıştırmıyor... Nereye gidiyoruz? Ne hâle geldik!.. Ulan trt 1 in üst köşesinde bayrak bile görmedim lan ben, neyin coşkusundan bahsediyorsun?!.. Yazıklar olsun... Göz göre göre bir devlet yok oluyor ve herkes sadece izliyor, yazık...
Edit: bayrak bir görünüp bir kayboluyor...
Eskiden iki reklamdan biri atamın sözleri olurdu. Ah ah...
Eski ve hüzünlü bir parça beynin içinde çalarken düşünecek çok şey var. Ve yorgun gözler dalıp gittiği yerde bambaşka diyarlar görür. Ve belki gözyaşları yalnız bırakmamak adına gelmiştir. Yanaklarda birer damla eşlik ederken mutsuzluğa bir rüzgâr esmeye başlar. Yerdeki çimenlerin üstünde geceden kalma bir yağmur tanesi esen rüzgâra inat tutunmaya çalışıyordur. Bir an için o yağmur tanesi gibi hisseersin. Acılara inat direnmeye çalışmak onun ve senin ortak paydanızdır. Yağmur tanesini incitmeden ona dokunmak istersin ama mümkün değildir. Sonra bir esintiyle damla yavaş yavaş inmeye başlar... Saklanır. Çocukluk günleri gelir akla. O zamanlar o yağmur tanelerini tek tek takip etmişsindir. Ve tam da o an bu anılar bir tutam mutluluk bırakır yüreğe...
Sözlükte verilecek olan türkçe dersleridir.
Gönüllü yazarlar bilgilerini paylaşabilir.
Ayrıca Artık yapılması gerekendir. Birinin çıkıp da bağlaçların, eklerin, kelimelerin nasıl yazılacağını anlatması lazım. Bu şekilde olmuyor. Bilmiyorsunuz en azınan öğrenin.
Neden böyle yaptın? Herkes yapar da sen yapmazsın diyordum. Kandırdın beni. Oysa ne çok sevinmiştim çatıların ıslandıgını gördüğümde... Gitme ne olur, gel ki temizlensin her yer. Gel ki Gülsün yüzüm. Gel ki ıslanalım. Gel...