insana huzur veren eylemdir. hayatın boyunca yanında eksik olan şey tamamlanmış gibi hissedersin. aklından başka hiçbir şey geçmez, sadece o anın verdiği huzuru ve mutluluğu hissedersin. sürekli yoklarsın, hala yanımda mı diye, emin olmak istersin. bu kişi eşindir, hayat arkadaşındır, hep onunla uyuyacağını hissetmek, huzuru katlar, içine hiçbir üzüntünün girmemesini sağlar.
O Brother Where Art Thou filmi başlarken hapishane mahkumlarının taş kırarken hep bir ağızdan söyledikleri şarkıda geçen kelime. Şarkının tam adı James Carter and the Prisoners - Po'Lazarus'dur. Sözleri şöyledir:
Well, the high sheriff
He told his deputy
Want you go out and bring me Lazarus
Well, the high sheriff
Told his deputy
I want you go out and bring me Lazarus
Bring him dead or alive,
Lawd, Lawd
Bring him dead or alive
Well the deputy he told the high sheriff
I ain't gonna mess with Lazarus
Well the deputy he told the high sheriff
Says I ain't gonna mess with Lazarus
Well he's a dangerous man
Lawd, Lawd
He's a dangerous man
Well then the high sheriff, he found Lazarus
He was hidin' in the chill of a mountain
Well the high sheriff, found Lazarus
He was hidin' in the chill of the mountain
With his head hung down
Lawd, Lawd
With his head hung down
Well then the high sheriff, he told Lazarus
He says Lazarus I come to arrest you
Well the high sheriff, told Lazarus
Says Lazarus I come to arrest you
And bring ya dead or alive
Lawd, Lawd
Bring you dead or alive
Well then Lazarus, he told the high sheriff
Says I never been arrested
Well Lazarus, told the high sheriff
Says I never been arrested
By no one man
Lawd, Lawd
By no one man
And then the high sheriff, he shot Lazarus
Well, he shot him mighty big number
Well the high sheriff, shot Lazarus
Well he shot him with a mighty big number
With a forty five
Lawd, Lawd
With a forty five
Well then they take old Lazarus
Yes they laid him on the commissary gallery
Well they taken poor Lazarus
And the laid him on the commissary gallery
He said my wounded side
Lawd, Lawd
My wounded side
vereceğin süper cevaba karşılık, karşındakinin o süperliği idrak edip sesini kesip yerine oturmak yerine saçmasapan laflarla konuyu saptırmaya başlayacağını, belki dediğini bile anlamayacağını düşünüp, polemiğe girmeye üşenen, tamam al senin olsun diyen bünyenin yaptığı eylemdir. Aynı kişiye bir, bilemedin iki kere yapmak kafidir, baktınki o cevapların içindeki süperliği idrak edemeyecek bir bünyesi var, ısrarcı olmaya gerek yoktur. oturt oturt nereye kadardır?
web tasarımı, kullanıcı veritabanlarının düzenlenmesi veya yeni uygulamalar yazılması konusunda kıyıda köşede kalmış işlerin yaptırılması muhtemel staj türü. CV'de mükemmel duracağı kesindir.
fatih kısaparmak'ın benim babam şarkısında anlattığı "baba"dır. insanın sırtını dayayabileceği dayanaktır, güvencedir, sıcaklıktır. arkasında böyle bir baba olan insan hayatta daha bir cesaretli, atak, huzurlu olur. uçurumun kenarında durup, yaptığı ilk hatada uçurumdan yuvarlanacağını hissetmez, sürekli bunun korkusuyla yaşamaz. onu tutacak, tutamasa da beraber düşmeye hazır bir seveni, koruyup kollayanı vardır çünkü. insan kendisi baba olduğunda da o babayı unutmaz, onun gibi olmak ister. kendisi, babası gibi ailesini günde 20 ytl ile geçindirmek zorunda değildir belki, ekonomik durumu çok daha iyi olabilir. ama önemli olan para değildir, önemli olan o babanın, kişi üzerinde oluşturmuş olduğu "nasıl baba olunur" imajıdır. kişiyi, kendi çocuklarına da babasının ona verdiklerini vermeye niyetlendiren babadır. babanın oğluna vermesi gereken tek yetenek bu olsa gerektir. bu babaların bazıları ailesi için hayatını vermiştir. (bkz: based on a true story)
cep telefonu operatörlerinin cepten cebe istenilen miktarda kontör transferi yapılmasına olanak sağlaması sonucu piyasa bulmuş sistem. Adama 10 kontör parası veriyorsunuz, kendine ait cep numaralarından sizin telefonunuza transfer yapıyor. (örnek:http://www.cengizcancell.com )
sex and the city evreninde yaşayan, canının istediği her an önüne gelebilecek herkesle yatma potansiyeline sahip, geniş insan. erkeklere bağlanmaz, erkekler de ona bağlanmaz, seks için seks yapar. (bkz: sanat icin sanat)