çok yaşa dediğim 3 gün yaşıyor. Ne güzelsin dediğimin yüzüne kezzap dökülüyor. levhaya sulanmaya kalkıyorum o bile yıkılıyor. Tavlada 4 te kalmış pula 2 1 zar atıyorum. Her halısaha maçımdan bir gün öncesi ideal hava koşullarına rağmen, o gün ya rüzgarlı ya yağmurlu ya da ikisi birden...
Vurgunum şarkısıyla beni pzoisyondan pozisyona sokabilecek kapasiteye sahip, geçtiğimiz yıllarda kanseri sevecenliğiyle yenmiş ama bu şarkıyla beni kansere bir kaç adım yaklaştırmış usta sanatçıdır.
NOt: Sigara manyağı eder öyle böyle değil...
yılların murat kekilli hayranı olarak beğenmediğim albüm. bi kere hayranlarını şaşırtacak bir tarz değişikliğiyle metalci abilerimizi örnek alarak uğraşılan şarkılar metal şarkılara göre çok amatörce olmuş. şarkılarının düzenlemesini yapan abimizi büyük ihtimalle değiştirmiş ki bi sıkıntı var bi kopukluk var. eski albümlerinden de 4 5 şarkı araya serpiştirmiş. bana eski hallerine göre berbat etmiş dedirtti.
önceki albümlerinden sırayla tüm şarkılarını aynı değerde gördüğüm için bu albümde dinlenilecek şarkıların sayısı 15 de 3 4 diyeebilirim. gümüş teller bile murat kekilli kalitesinde olan bir sanatçının çıkış parçası olamayacak kadar basit.
Favori parçam erbab-ı keder...
ama nerde o söyleme ler, gel öpem seni ler, salını salını lar, turnamlar,çılgınlar, bu akşam ölürümler, avaralar, sam amcalar...
nerde gümüş teller...
Yani hayal kırıklığım olan albüm.
Adalet kavramını kendi kendinize sorgulamanızı sağlayacak durumdur.
Her bokta bulamadığınız adaleti kızda ararsınız. o kadar uğraşmışsınızdır, elinizden geldiğince yanında olmuşsunuzdur ama kız sizi arkadaşlıktan öte görmemiş, ayriyeten sizi kaybetmek istemediği için de olmuş ya işte dost olmuşsunuz.
Sonra zaman gelir birini öyle basit seçer ki, içinizde onunla ilgili gerçekten dostça düşünceleriniz olsa bile şunu düşünürsünüz:
"madem bu kadar basit seçiyordu, neden ben olamadım."
biyoloji sınavı:
bu resimdeki ayak hangi hayvana aittir?
öğrenci sinirlenir hızla kağıdı parçalayıp dışarı çıkar.
öğretmen hızla giden çocuğa arkasından bakar ve
-hangi hayvan lan o
çocuk ayağını uzatarak dışardan ses verir.
-bilsene orospu çocuğu
olayların yönünü değiştiren zeki bir kaçakçının işidir.
olay özetle şöyledir.
adam meksika sınırından geçen araçların içini dışını kontrol ediyor.
bir gün bisikletli bir adam geliyor. selesinin içerisinde bir torba var. adamı durduruyor selesinin içindeki torbayı kaldırıyor. içine bakıyor ve sadece kum görüyor.
adama yol veriyor.
daha sonralarda yine aynı şekilde olay devam ediyor. kumu gören polis bırakıyor adamı, adam bisikletiyle sınırı geçiyor.
bu olay aylarca devam ediyor. adamın içindeki şüphe o kadar büyüyor ki, bu adamın ne iş çevirdiğini bir türlü çözemiyor.
bu durum adamın psikolojisini bozuyor. günler sonra takıntı yapan bu adamın görevine son veriyorlar.
adam kendini içkiye veriyor.
yine bir gün bir barda kendini alkole vururken, o hayatının amına koyan insanı görüyor. hemen yanına gidiyor.
kendisine takıntı yaptığı için görevinden edindiğini falan güzel bir dille açıklıyor ve sonra adama sorusunu soruyor.
"sadece kendi durumum için soruyorum. bunun cevabını alınca iyi olacağım. sen ne kaçırıyordun?" diyor.
adamın cevabı çok basittir.
"bisiklet"
aslı sorulması gereken soru, ramazan ayının pek önemli olmadığı dinlere mensup kızların taş gibi olmasının formulü... hayır yani bizimkilere de bir üfleseniz diyorum
emparyalizm kurbanı yeni nesil model karakterimiz. kendisinin ve ailesinin oyuncaklarının yok sattığı hayali karakter. model olduğu için çok yakın zaman da bize, kimine göre doğru kimine göre yanlış, tek gerçek objektif olmayan mesajlar vermeye çalışacaktır.