2 sene boyunca kullandığım ve bağımlı olduğum ilaç. doktora gidip yazdırmayı bırakarak kurtuldum. anksiyeteye iyi geliyor fakat mevcut sağlık sisteminde kolayca alınabildiği için suistimal edilebilmesi oldukça kolay bir yeşil reçeteli ilaç. her şeyin fazlası zarar.
doktora yazdırması çok kolay eczaneden alınması biraz zorlu ilaçların reçetesidir. eczacılar bilmediğim bir sebepten satmaktan çekiniyorlar. ''elimizde yok'' diyerek eliniz boş dönmenizin olasılığı yüksektir.
bu kategorideki ilaçlara bu kadar kolay ulaşabilmek(doktora hastalığı söyleyince yazıyor...) beni biraz korkutuyor. kontrolümü kaybedip, ufak bir araştırma ile uygun rahatsızlığı söyleyerek merak ettiğim ilaçlara/uyuşturuculara** reçete ile kolayca ulaşabilirim. dikkat etmem gereken tek nokta sık sık almamam. bu herhalde çok ciddiye alınmayan bir açık. veya bu ilaçları ciddiye almıyorlar. oysa 2,5mg'lık**ativan'ın etkisini görseniz emin olun ciddiye alırsınız.
Bir şey popüler oldukça kalitesi gittikçe azalır. Ben ilk olarak altıncı nesilde kayıt olmuş ve 2 sene boyunca oldukça aktif olarak kalmıştım. O zaman ki yazarlar, başlıklar ve entryler o kadar iyiydi ki... şimdi facebook'dan farkı kalmamış. yine de üyeyiz işte.
-ne okuyorsun?
+güzel sanatlar fakültesinde fotoğraf bölümü okuyorum.
-hımm o zaman tamir de öğretiyorlardır size şuna bi baksana
+...
----
-ne okuyorsun
+güzel sanatlar fakültesinde fotoğraf bölümü okuyorum.
-2 senelik dimi. iyi yaaa.
+hayır 4 senelik bölüm.
-oo 4 sene boyunca ne gösteriyorlar ki boyuna tarih gösterip bayıyorlar o zaman sizi.
+...
----
-ne okuyorsun?
+güzel sanatlar fakültesinde fotoğraf bölümü okuyorum.
-bizim düğün fotoğraflarını sen çekersin artık ihihihi.
+(öğrenci olduğumuz için kabul edilir)
düğün zamanı fiyat verince: -bizim kuzen 300tl'ye çekiyor bir tuşa basıyorsun yapma o kadar ya!
Sözlük, 26 yaşındayım ve hayatımın çok garip bir dönemindeyim.
Hala okuyorum. Okul bok gibi gidiyor ama başarılı bir öğrenciyim diyebilirim. Niye bok gibi gidiyor dersen; kusuyorum lan. Sürekli kusuyorum okulda. Derse giriyorum bunalıyorum, bayılacak gibi oluyorum. Sınav dönemi ise tam bir şenlik. Diyelim ki sınavım saat 11de. 7de uyanıyorum sınava girene kadar hep kusuyorum. Midemde bir bok olmasa da kusuyorum. Göğüs kafesim ağrıyor. Hipno terapi, psikiyatristin tedavisi bir işe yaramadı. Üzülüyorum bu duruma. En basit şeylerden korkuyorum. En kolay şeyleri yapamıyorum. Sürekli endişe doluyum. Bu durum sosyal hayatımı da oldukça kötü etkiliyor. Yeni birileriyle buluşamıyorum ve ben bir fotoğrafçıyım.
--spoiler--
Diskodaydım geçen yaz
Tanıştık adı kar beyaz
Çıkmıyordu aklımdan
Her akşam koştum ardından
Uçuyordu durmandan
Bende uçtum ardından
Tutuyordu elimden
Bırakma
Beni yüksekten
Sonunda bitti yaz
Gidiyordu karbeyaz
Tutmuyordu elimden
Bıraktı
Beni yüksekten
Uçuyordu durmadan
Bende uçtum ardından
Tutuyordu elimden
Bırakma
Beni yüksekten
--spoiler--
bazı insanlar psikolojik rahatsızlıkları ''aman be abi her şey kafanda rahat ol'' diye anlıyorlar. buradan o insanlara şunu söylemek istiyorum; güzel kardeşim o küçücük beynini öpeyim.
ailemin yanında kalırken gece kulaklıkla bir şey izleyememe sebep olan lanet. ne alaka derseniz sorun şu ki aklıma gelen manyakça şeyler. kötü bir şey olsa, bizimkilerden birisi düşse, hırsız girse, tavan çökse, eve araba girse, silahlı adamlar girse vs bunları duymam diye aşırı endişelenmeme sebep oluyor.
Well I hear you've got problems
Just like everybody else
Seems like you're building mountains
And always making the little things swell
Now did you ever think there could be a better way
Or maybe it's time for you to make a charge
Strip it all back look in each direction
Loose the bags, it may just take you to an easier place
Well now you couldn't be more different
To a very good friend of mine
Always telling me you've got to take the rough
With the smooth and never failing to remind me of this
Whenever, whenever, I'm down
You got to take the rough with the smooth
Yeah you got to take the rough with the smooth
Oh you got to take the rough with the smooth
Yeah you've got to take the rough with the smooth
Rough with the smooth
You got to take the rough with the smooth
Yeah hey hey hey
With the smooth
Well I hear you've got problems
Just like everybody else
Seems like you're building mountains
And always making the little things swell
Well you couldn't be more different
To a very good friend of mine
Always telling me you've got to take the rough
With the smooth and never failing to remind me of this
Whenever, whenever, I'm down
You got to take the rough with the smooth
Yeah you got to take the rough with the smooth
Yeah you got to take the rough with the smooth
Yeah you've got to take the rough with the smooth
Rough with the smooth
You got to take the rough with the smooth
Yeah hey hey hey
You got to take the rough with the smooth
You got to take the rough with the smooth
You got to take the rough with the smooth
You got to take the rough
bazen; çalan telefonları açamamak, en yakın arkadaş ile bile buluşmaktan çekinmek, buluşma öncesi gerginlikten ve heyecandan kusmak, eve gelen misafire ayıp olmasına rağmen odadan çıkamamak, ailenin yanında oturamamak, yataktan çıkamayacak halde olmak, yolculuk yapamamak, kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunamamak bulununca da terlemek, titremek, her şey için aşırı derecede endişelenmek, her şeyin yersiz olduğunun farkında olmak ama yine de engel olamamaktır.
gerçi bu bende eğitim sisteminden kaynaklanan bir durum. karne heyecanını yazın yaşarsınız. derslerden kaldıysanız yaz okulunu yaz aylarında yaşarsınız. öss-oks-lys bilumum sınavı yine yaz aylarında yaşarsınız.
eşek kadar adam oldum. ikinci üniversitemi istediğim fakültede istediğim bölümde okuyorum. not ortalamam gayet iyi. derslerim gayet iyi. hayatım yolunda. fakat her sene yaz aylarında içimde büyük bir sıkıntı oluyor. beklediğim sıkıntılı, sancılı bir süreç varmış gibi geçiyor. hayattan zevk alamıyorum depresyona giriyorum. sebebi yıllardır aralıksız yaşadığım bu stresler olmalı.
ativan expidet(5mg) ile karşılaştırmak gerekirse ativan'a göre yere seren, uyutan ilaç. ativan da fena halde sersemletiyor ama en azından sorunumu çözüyordu. umarım diğer günler farklı etkiler bırakır.
anti-anksiyete etkisi de olduğu için doktorumun 2 sene önce verdiği fakat kullanmadığım ilaç. antidepresan yanında verdiği ativan'ı kullanmayı seçmiştim ben. yeşil reçeteli olan ativan minik bir dozda olsa da hem anksiyeteyi hem de okb'yi geçiriyordu fakat fena halde sersemletiyordu. Odaklanma sorunu yaşıyordum ve her an her yer uyuyabilecek kadar uykulu oluyordum. insanların yüzlerine mal mal bakıyordum. duyuyordum onları ama dinleyemiyordum. sosyal-fobi için de çok iyi geliyordu ativan. fakat ilk 2 kutum bittikten sonra bir şey farkettim. ilaca bağımlılık duyuyordum ve yoksunluk sendromuna benzer şeyler yaşıyordum. Daha sonra yeni sorunlarımla doktoruma gittim. ikinci gidişimde fulsac'ı kullanmadığımı söylemeyi atladım. 2 kutu daha ativan yazdı bana. doktorun gözünde de ilaç yazdırmak için gelen hasta gibi olduğumu hissettim. 1 kutuyu 6 ayda bitirdim. Fakat artık kullanmak istemiyordum çünkü anlık olarak geçiriyordu sorunumu. Örnek vermek gerekirse önemli bir sınavım var 9'da. Ben 6buçukta kalkıp bu ilacı alıyordum. 9'a kadar anca etki etmeye başlıyordu adam akıllı. Fakat yine de kusuyordum ve taşikardim oluyordu. sınav geçtikten sonra sıkıntım ortadan kalktığı için bir sorunum kalmıyordu. fakat ativan etki etmeye devam ediyordu. okuldan eve gidemiyordum yolda uyurum ya da dikkatsizliğim sonucu araba çarpar vs diye. akşama kadar okulda arkadaşlarımın yanında saçmalıyordum. kendimde biraz güç bulduğumda eve gidiyordum. öküz gibi aç olsam da halim olmadığımdan bir şey yemeden uyuyordum. ertesi gün uyandığım da nasıl yattıysam öyle buluyordum kendimi yatakta. ve bu ilacın sorunlarımı çözmediğini fakat alkolden çok daha güzel bir şey olduğunu farkettim ve kullanmayı bıraktım. üçüncü gidişimde kusma sorunum iyice artmıştı. en yakın arkadaşımla bile buluşacak olmam beni aşırı derecede geriyor ve buluşmadan önce midemde ne varsa çıkarıyordum. başlarda bulantım olmadan stres kaynaklı kendiliğimden kusuyordum. fakat artık kusarsam rahatladığımı bildiğimden kusmakta sorun yaşadığımda ağzıma parmaklarımı sokup midemi boşaltana kadar kusuyordum. otomatik bir davranış halini almıştı. rahatlatıyordu kusmak ama hiç iyi bir şey değildi. aşırı su kaybı yaşatıyor, güçsüz bırakıyor, boğazım ve göğüs kafesim öğürmekten ve kusmaktan ağrıyordu. üçüncü gidişimde bunları anlattım. fulsac ı kullanıp kullanmadığımı sordu. hiç kullanmadığımı söyledim. kızdı.* artık düzenli olarak kullanacağım ilaçtır kendisi. ativan yerine de atarax verdi. ve çok kötü olursam içeceğim. fulsac ı tecrübe ettikçe yazarım. atarax ı da.
not: bunu söylemeden edemeyeceğim. fulsac'ı kullanıp da yan etki görenleri araştırmak için sözlüklere bakıyordum. insanlarımızın ne kadar cahil olduğunu bir kez daha farkettim. anti-depresan ile kafa yaşadığını ve ard arda üç tane içince havalara uçtuğunu sanan insanlar var. anti-depresanlar böyle etkiler yapmazlar. uzun süreli ve düzenli kullanımda etki eden ilaçlardır. sizin yaşadığınız şey anca plasebo etkisidir.*
ilk oturuşumda arkadaşlarım ile 9 saat boyunca oynadığım oyun. Oynatıyor kendisini. Fakat steam'den almama rağmen oyun bozuk arkadaş. hiçbir server'a bağlanamıyorum artık. Disconnect EAC hatası alıyorum. internetteki bütün çözüm yollarını tek tek denedim olmuyor. Girmiyor bir türlü. Silip tekrar indirdim o da çare etmedi. Çözüm yolu bilen varsa yeşillendirsin lütfen. Çok mutlu olurum.
müşteri hizmetleri eskiden daha iyi çalışan artık çalıştığından emin olamadığım fotoğraf, video vs ekipmanları satışı yapan alışveriş sitesi. 2 gündür aynı soruyu soruyorum cevap vermiyorlar. offline olarak da geri dönmüyorlar. hayır yani integral sorusu da sormuş değilim. oysa ki fotopazar'a sorduğum gibi cevapladılar.