bu savaşta genelde mağlup olan erkek tarafıdır. tüm alanların zaptedilmiş tüm kadının akrabalarıyla peselenk olacak kadar muhattap olmuş ve kucakta taşınan fino köpeğinden bi farkınız kalmamışsa siz de bendensiniz. duvarları kırsan da camları döksen de geçti gitti canım benim. zaten nefret ettiğim evlilik müessesine yeni bir madde daha eklendi. boşanmak isteyip bir çok etken sebebiyle karalar bağlamak kötü bir hayat. evlenmeyin özgürlük düşkünü er kişiler.
5 yıllık sevgililik döneminden sonra ayrılmayı değil de evlenmeyi seçen nadir salaklardan biri olarak ve uzak durmak gerekliliğinin canlı bir örneği olarak size kendimi sunuyorum.
bir erkek için anlaşılması güç kabul ettirme mekanizmasına yenik düşülebileceğini net olarak aktarabilirim size. seks sizi yeniyorsa evlilik sadece bir erkek için sahip-köle ilişkisinden öte geçemez. ha cinsel dürtülerinize sahip biriyseniz dayanımınız sadece işkence sürenizi arttıracaktır.
inanılması güç derecede delirtecek ağlamalar, delirmeler, bağırtılar sırf siz istenileni veresiniz ya da kabul edesiniz diyedir. aymanız bu durumu kabullenmeniz çok zaman alacak ama maalesef bu sefer de işçi-işveren ilişkisi yaşayacaksınız.
bu feminol dönemde yaşamak 'white women rising' disturuyla ayrımcılığa dönüşmek birey olma şansınızı sıfıra indirecektir. yenildiğiniz ya da ısrarlar sonucu kayıtsız kalamadığınız seks denemelerinizde içeri bırakmamak için çırpınırsınız adeta. ki dünyaya bu pislikten bir tane daha gelmesin diye.
siz zaten kötüsünüzdür ancak sizden beterini görünce kıçınızın üstünde oturamadığınızı görürsünüz. lanet bir ev kokusu her hareket ettiğinde iğrenç bir ses çıkaran yatak, dolaptaki geçen aydan kalma iğrenç kokulu bir yoğurt ve kendinizden tiksindirecek kadar kısa bir sürede çıkan göbek. ve evin içinde seks yapmaya bile tenezzül etmediğin kadının dışarı çıkarken ki süs yarışı.
evlilik eğer kendini birey sanmayan bir kadınla yapılırsa özgür benliğinizi yok edecektir ve ondan çıkan da onun egoizmyle pisliğiyle büyüyecektir.
hayata dair verilecek kararların iyi olması için temennide bulunmaktır.
27 yaşında diş hekimi olan bir zatın, askerlik sonrası verdiği evlilik kararıyla birlikte kafasındaki milyon tane soruya bir soru da kendi inisiyatifiyle katabilmesi, onun kendine eziyetlerinin belki de en nüktedan olanıydı. tüm bu evlilik kara bulutlarının altında kendi o çocuksu heyecanı kaybolmasın ve belki de bu evlilik fikrinden kafasında biraz olsun uzaklaşabilmek için doktora yapmak istemeseydi tüm olan. o kadar da mantık dahilinde olmamasına rağmen. ne para alacağı ne de çalışmak için zaman kalacak bir durum olmamasına rağmen evlilik kararı alıp eş adayının yoğun desteğine maruz kalmasına rağmen hala gururuna yediremediği belli noktalar da yok değildi aslında. zorluk belki de ilk adıydı. ama çırpınışlar boşa değmez umarım.
babayla girilen evlilik öncesindeki kız muhabbetiyle olan ilk konuşmadır.
aslında bir halk oylaması istediğim durumdur. ben mi çok yanlışım yoksa dünyalar iyisi babam mı.. çok merak ettiğim durumdur gerçekten noktasına virgülüne kadar merak ettiğim konudur.
babam 80 döneminde içeride yatmış 4 yılını vermiş yorgun bir demokrat. okur konuşur siyasi oturumları takip eder. çok bildim delisi, ben merkezcil bir adam. aşiret sistemiyle komünizm arasında sıkışmış bir adam. ama adamdır.
yıllardır hiçbir konuda anlaşamadığım ve anlaşacağımı düşünemediğim de bir adamdır. dün kendisiyle olgunlaşan bir ilişkimin olduğunu ve askere gitmeden önce kızın ailesiyle tanışma ve nişanlanma muhabbeti için fikrini almak için konuşmaya gittim. oturduk annem çay koydu. iş ortamımdan komik şeylerden bahsedip ilk önce bir sıcaklık sağlamaya çalıştım. bu arada ben de yeni mezun bir diş hekimiyim. az çok hayatı okuyup araştırıp tartışmayı seven bir er kişiyim. konuya dönmek gerekirse laf lafı açtı gırgır şamata derken "baba ben nişanlanmak istiyorum sen ne düşünüyorsun" dedim. 4 saat tartıştık. koca 4 saat. 26 yaşına girecek bir adam olarak ve babasından çok kırılmış biri olarak ve hatta evin tek çocuğu olmama rağmen yine sadece kendi ben merkezci sistemini oluşturmaya çalıştı. o iğrendiğim lafı bir devrimciyle yaşamaktan nefret ediyorum. kuşak çatışması.. alevi bir aileyiz ve kız laz kızı. seviyorum. annemi gönderdim onlara annesiyle tanışsın diye. güzel insanlar. tabiki salak safça hep güzel olacak her şey diye düşünen bir gerizekalı değilim. değişmeyen sadece değişimin kendisi çünkü. ama o devrimci insan bana şunu söyledi lazlar şovenisttir ırkçıdır bizim davamızda çok çeliştik onlarla bundan dolayı dedi. ilk cümlesi buydu. devrimci adam ırkçılıkla başladı. aşkın sevginin başlangıcında. ve ikinci cümlesi evlenenlerin yüzde bilmem kaçı ayrılıyor ha. boşanacaksan evlenme. hala sinir krizine girme eşiğindeyim. yazarken bile. ben mi çok irdeliyorum. ben güç almak için adamın yanına gitmişken bana bunlarla geldi. yine bir şekilde alttan aldım konuşmaya devam ettim. yine cümle arasında yüzüklerinizi ben takacağım dedi. dedim ki sen bunu istiyorsun ama ben ya da diğer insanlar ister mi o da dediği cümleyle yine hayal kırıklığına uğrattı anlayış gösterirler artık dedi. harbi hayal kırıklığı içindeyim ve cidden bu konuyu pek konuşacak bir tanıdığım yok. ben mi çok büyüttüm yoksa cidden boktan mı her şey..
ulan marco da en azından boy vardı. acundan ne tip ne boy var. ısrardan başka bir şey değil arkadaş. ne parası. donunda sallayacak dolu insan var acunu.
yav bu başvurudur ıvırdır zıvırdır prosedürü nedir denilesi bilgisizlikten kaynaklı soru sorulan döneme ait sorulardır. özelden filan bi yardımda bulunsanız da biz de gitsek denilesidir.
Genelde ateist olurlar. Sulak yerde yetismislerdir hep. Kadin midir kiz midir bilinmez. 3 cocuk doguramazlar mesela ya 2 ya 4 pirtlatirlar. Bacak aralarina sahip cikmadiklari soylenir ondan dolayi tecavuz edilip öldürülebilirsiniz. Bunlar hicbirimizin anasi bacisi karisi degildir. Onlar kendi kendine cogalirlar. Laf edebilirsiniz ondan dolayi.
Not: sizin zihniyetinizi sikeyim onun bunun cocuklari!!!
bonzai kadar pislik tribi olan uyuşturucu yoktur. hiç kullanmadım ve kullanmam da hayatta. ölüm tribi diye adlandırılan boktan bir tribi vardır. ve ayıldığında bi kilo kusarsın. yaşattığı 3 dklık zevk için çekilecek çile değildir.
+alo napıyorsun ya canım sıkıldı???
-hiç öyle dizi filan izliyorum. niye sıkıldı lan noldu?
+öff patladım ben...
-e gel bana istersen, içeriz.
+tamam yarım saate ordayım
bir operasyon yapmayı düşünmediğin ve yorgun olduğun için evi bok götürür vaziyette uzanmış takılırsın
+öff olum bu evin hali ne lan??
-siktir et, al şu viskiyi getir de otur.
+olum ben seni var ya..
1 saat sonra hatunun kafa hafif kıyak..
+olum bu kızlar sende ne buluyor lan? yoksa ahahahaha büyük mü ??
-ne sandın lan ahahah yatakta fena yaparım.
+(hafif piç bi gülüşle) senin takıldığın kızlar kezban ondan
-ahahahaha
2 saat sonra kız hafiften yamulmuş biz de çakır olduk artık tabi
+olum bana bir şeyler oluyor ya kuscam gibi
-gel sıçma ortalığa da tuvalete götüreyim.
+yok senle sevişcem ben
-ahahaha. bi sittir git.
4 saat sonra yarı çıplak hale gelinmiştir artık
+olum büyük duruyor ha bu
-senin memeler de fena değilmiş lan
sayısız kızla birlikte oldum ilk defa buluştum etc. ilk bakmak istedikleri yer erkeğin iki bacağının arasıdır. bundan %100 eminim. yanındaki her şey fasa fisodur
ilk günden tanışıp sevişince;
-çok piçsin.. ( hırçın ve tatlı bir sesle)
ilk gün tanışıp sevişmek için zorlamayıp, kızı evine bıraktığında arabanın camına eğilir ve
-eve gelsene.. ( istekli bir tebessümle)
seviştikten sonra yakılan keyif sigarası esnasında;
-çok güzeldi, bi daha yapalım mı?? (azgın ve seksi bir sesle)
whatsapp'ta mesajlaşırken kendini gönder de seviniyim dediğimde;
- bunların hepsi senin yakışıklı, istediğin zaman ( nü bir fotoğraf altındaki yazı)
elit bir barda çıkmış sigara içerken yanıma gelen süper minili güzel bir hatundan;
-çakmağınızı alabilir miyim?
+buyrun...
-bana bi çakmak lazım..(gözlerimin içine bakarak istekli bir şekilde)