bugün öylesine mutluyken kendi halimde, kamplumbağa misali kabuğumun altına tık tık vurup orda mısın la diyen yazar.
kıskanmanın dostçası olan gıpta kelimesini de cümle içinde geçirtecek kadar garip insan. la ben olamadım senin gibi ne bileyim dünyayı gördüğün pencere nettir senin bir apartmanın 3. katının penceresi. oysa ben asansörden bakıyorum. durduğum yere göre değişiyor hayat. bir yanda sen gibi adam gibi adamlar diğer yanda olmaya çalışanlar. ben etrafımda hep bir şeyler öğrenebileceğim insanlar isterim en basitinden (bkz: ukulele).
çünkü en yakınındakidir en güzel dersi en zahmetsiz ve ucuz veren. aldığım dersler yanında ufaktan da katkım olduysa sana ne mutlu.
gecenin bir körü vazgeçmek de dilek tutmak da bizden olsun. rakının kokusu yeterken en hüzzam şarkıların aranağmelerini mırıldanmaya biz seninle ne makamlar eskitiriz...
verilen 24 şehitten sonra yapılan basın açıklamasında bile yapacakları yeni sivil anayasadan bahsetmek siyaset yapmak değil görevi hükümetin eksiklerini göstermek olan partinin yaptığı terör ve şehit üzerinden siyaset he mi? ah benim yavrucuklarım sizin kafalarınızdaki başbakanın karizması çizildi diye ne kasıyosunuz ya!
bölümde hiç haketmeyenler akrabalık vb yollarla ünvan alır kadro alırken kendisinin hala araştırma görevlisi olarak kalması bilim dünyasının, yök'ün ayıbıdır...
ders anlatışı, dersi ele alışı ders içindeki duruşu muhteşemdir... ders dışında öğrenciyle pek alakadar olmaz.
hadi bir halt bilmiyorsun babazula dinlemek ve bu adamları araştırmak zahmetine katlanmadın da daha önce mezdeke de mi izlemedin be angut derler adama bu haberi böyle laps diye verirsen.
isteyene zaten imam hatiplerde öğretilmektedir. ama doğru bizim imam hatiplerden imam ve haitp dışında her şey yetiştiğinden kimse oradaki öğretimi düşünmüyor!
olayın beyinde bittiğini anlayamamış mana dünyasına adım atamamış madde insanının karşısındakini tanımlarken kullandığı tanım.
bu gibi tartışmalar yüzyıllardır yapılmakta. zahid-rind kapışmasının modern versiyonu aslında bu...
örtünün beyine çekilmediğini beyni orospu olanın istediği kadar örtünsün o boku yiyeceğini düşünemeyen aptal arkadaşım. salında olay tamamiyle senin iradesizliğinde. yoldan geçen mini etekli değil bildiğin elbise giymiş kadına bile laf atan dönüp öküz gibi bakan sen elbette mini etek giyen kızı anlayamazsın. fakat olay şu ki sen herkesi kendin gibi kötü niyetli zannettiğinden etrafındaki kadınlara böyle bir baskı uyguluyorsun.
bir bakıma şuna da benzetebiliriz senin olayını. ramazanda oruç tutuyorsun diye senin iradeni zorlayacak bütün unsurlar ortadan kalksın istiyorsun. pideci-dönerci dükkanı kapatsın bakkal sigara-su satmasın...
katranı ne kadar kaynatırsan kaynat şeker olmadığı gibi bu düşünceyle yetiştireceğin nesiller de namusun kafada değil kadının örtünmesinde olduğunu zannedecek.
radikal olmak adına sıradan olan kızdır. yapıldı ve sıkça yapılmakta niye tekrar ediyosun gülüm? terlik giyersen bir de şıpıdık olursa muhteşem bir radikaliten olur bak demedi deme.