genetiği değiştirilmiş organizmalar olmakla beraber sigara ve alkolden önce yasaklanması gereken en önemli tehdit unsurudur. yediğimiz her meyve sebze de bulunmakla birlikte buna bile bile göz yummak ta ayrı bir konudur. biliyoruz ki hayatımıza gdo girdiğinden beri hastalıklar çoğalmış ölümler değişik isimlerle adlandırılmaya başlamıştır. çocuk daha anne karnındayken bir çok hastalıkla boğuşmaya başlamaktadır. mevsimi dışında yediğimiz meyve sebzeler sadece kendimizi tatmin etmemizi sağlamaktadır. son yıllarda yediğimiz hiç bir besinin tadı asla öz tadı değildir. üzüldüğüm o ki yeni nesil çocuklar asla domatesin o kokusunu tadını, biberin o etli halini, hele ki meyvelerin tadını orjinalliğiyle bilmiyorlar. onlar başından beri bunun içindeler. ama biz her şeyin farkındayız. buna göz yummamızı sağlayan nedir? taşı toprağı ağacı suyu vücudu en önemlisi hayatı, geleceği tehdit eden bu zehre bir dur diyen yok mu?
güzel bir sabah yataktan, sevgiliden ayrılırcasına kalkarsın.. sonra buz gibi suyla yıkadığın yüzün hiç karşılaşmak istemediğin bir arkadaşını görmüşsün gibi başlarda soğuk ama sonunda iyi gelmişcesine rahatlarsın. kahvaltını yaparsın ailenle özlem giderircesine. sonra üzerini giyersin en sevdiğin kankana sarılır gibi özenle. sonra dışarı çıkarsın tanıdığın manava bakkala selam verircesine.. kuzeninle şakalaşırcasına yürürsün gitmek istediğin yere doğru. ama eğer nereye gideceğini bilmiyorsan ilk okulda hiç çalışmadığın bir derste alacağın eksi notu bile bile o derse girmişsin gibi olacak yavaşlayışın.. hadi diyelim gideceğin yer bir çay bahçesi. garsonu, çocuğunu pazarın ortasında kaybetmiş annecesine ararsın. gelen bir bardak çay ise muhabbetini en çok sevdiğin arkadaşının özlemiyle geliverir masana. yudumladıkça muhabbetini yaparsın kafanda. sonra çay tabağına koyduğun bir lirayla bitiverir muhabbetiniz.. vakit geçer ve her an yalnızsındır ama aslında yalnız olmadığını anlamalısın. her yerde yaşattığın hayaller sana bir ömür yetmeli. yalnızlık yüce Allah a mahsustur cümlesini an be an yaşamaktasın oysa. yanında kankan ailen ve her an aklında sevdiklerin olursa hayat neden zor çekilmez gelsin ki sana..
sol frame de görüldüğü gibi emo katliamı sorunudur. ne güzel bir ara yoklardı ortalıklarda. anılmamaları rica olunur zira ister istemez bunalımın tam ortasında buluyorum kendimi.
bu akşam haberlerde liseli bir kızın ablasının ölümünden sonra söylediği beni derinden sarsan aklımdan çıkmayan cümledir. ablasını trafik polisi motorla çarpıp öldürmüştür. hiç bir suç beyan edilmeksizin sadece 24 ay boyunca ayda 600 lira ödeyecektir. bu nasıl bir ülke nasıl bir adalet.. utanıyorum ülkemden ne acı!
