1998-200 yılları arasındaki efsanevi internet cafe dönemlerinde, kendisini 1 saat oynamak için 3 saat sıra bekleyen bir nesil yetiştirmiştir geçmişte; bir çok bilgisayar kullanıcısı için heroes of might and magic 3 ile birlikte gelmiş geçmiş en efsanevi bilgisayar oyunudur. senin elinde aradan yıllar geçmesine rağmen insanların unutamayıp hala oynadığı, fanlarının uğruna yeni haritalar, campaign'ler ve patchler yaptığı bir oyun varsa eğer sadece görüntüyü düzeltip piyasaya sürmeyeceksin arkadaş. şu oyuna bir sürü yeni campaign eklesen, total war gibi bir çok hikaye koysan, piyasaya sürmeden bir kaç deneme yapsan da hayranların lagla boğuşmasa ?
bu oyuna benim gibi 20$ verecek bir çok age of empires 2 fanı zaten görüntüsü için değil, steam üzerinden multiplayer keyfini daha rahat almak için alacak bunu; ancak sen bu işi bile beceremeyeceksin, yok öyle bir dünya.
araştırılmasına gerek olmayan durum, zira bu tarz hakaretlerle kendilerine oy verenler hızla çoğalacaktır. ak parti ilk iktidara geldiğinde oy sayısı %30'lardayken bu kadar yükselmesinin en önemli nedenlerinden biri, ak parti karşıtı bazı kişilerin bu partiye oy verenlere "gerizekalı, koyun, midesiz" gibi sıfatlar ekleyerek bu insanları rencide edip iyice fanatik hale getirmesindendir.
sen bu adama ak parti'ye oy verdiği için hakaret edersen, senin oy verdiğin parti kaybetmeye mahkumdur nokta. fenerbahçe'nin 3 temmuz sürecini ve sonrasını inceleyelim. aziz yıldırım'a hakaretler, şikeci muhabbetleri, biri sürü caps, swf, içeriği dalga dolu videolar vs.. bu olaylardan sonra ne oldu ? fenerbahçe'yi tutan insanlar takımını daha çok sahiplenmeye, daha fanatik olmaya başladılar ve birbirlerine daha çok kenetlendiler.
siyaset bu futbol ne alakası var diyenler çıkacak, malesef bu ülkede çok alaka. bir çok insan bu tarz hakaretler yüzünden mantıklı düşünemiyor, takım tutar gibi parti tutmaya başlıyor ve oy verdiği partinin yapmış olduğu kötü icraatleri de gözleri görmüyor. muhalefete kin gütmeye başlıyorlar, tıpkı fanatik bir takım taraftarının diğer takıma güttüğü kin gibi.
bunun çözümü nedir peki ? alacaksın karşına konuşacaksın iki medeni insan gibi. bu partiye neden oy verdin diyeceksin ve mantıklı sebepleri dinleyip karşılıklı iki medeni insan olarak iyisini kötüsünü tartışacaksın; karşı taraf işte o zaman düşünüp bazı şeyleri sorgulayacak ve bu partiye oy vermeyi bırakacak. bu ülkede, bu zihniyetle bu söylediklerim her ne kadar ütopya olsa da ...
açık kaynak kodlu bir blog yazılımıdır. her ne kadar blog yazılımı olsa da hafif bir php bilgisi ile çok rahat bir şekilde kurumsal web sitesi, flash oyun sitesi, dizi film fragman video sitesi hatta bir sözlük sitesi bile yaratılabilir. açık kaynak kodlu diğer yazılımlardan en büyük farkı sürekli güncellenmesi, ücretsiz olması, google tarafından sevilmesi ve bana göre en önemlisi binlerce ücretsiz teması olmasıdır.
r10, iyinet ve webmastersitesi gibi webmaster forumlarında sürekli ücretli tasarım ve eklentileri satılmakta ve webmaster'lara iyi para kazandırmaktadır.
kodlaması oldukça sadedir, çok fazla eklenti kurulmazsa bir kaç ayar ile birlikte yüksek hitleri cpu'yu yormadan çok rahat kaldırabilir. ben 30 bin tekil hitli bir siteyi aylık 18 tl verdiğim bir hosting'de herhangi bir sorun çıkmadan barındırabilmiştim; 100 bin tekil hitli siteleri 9$'lık hosting paketlerinde rahat bir şekilde barındıranlara da şahit oldum.
internette şu an onbinlerce ücretsiz ingilizce teması bulunmaktadır, maksimum 2-3 saatlik bir uğraş ile bir ingilizce tema rahatlıkla türkçe'ye çevrilebilir. kurulumu ve admin paneli kullanımı oldukça kolaydır, bu işlerden hiç anlamayan biri bile 2 gün gerekli makaleleri okuyarak çok rahat bir şekilde kendi sitesini yapabilir.
yabancı internet kullanıcılarının, türk internet kullanıcılarından çok daha bilinçli olduğundan ortaya çıkan durumdur. konu aslında yabancıların porn diye aratmasından ziyade, türklerin adres çubuğundan bihaber olmasıdır. yanlış anlaşılmasın siteye girerken adres çubuğuna uludagsozluk. com yazmak çok uzun diye direk google'a uludağ yazıp girenleri ayrı tutuyorum, benim söylediğim kullanıcılar ciddi ciddi adres çubuğundan haberleri bile olmayan kullanıcılar ki bu kullanıcılar maalesef türkiye'deki internet kullanıcılarının çok büyük bir kısmını oluşturuyor.
bu bilinçsizliğin nedeni ise maalesef 2000'li yılların başında her yerde kablonet olmaması * ve o zamanlarda superonline, ekolay, turk. net gibi dial-up internet hizmeti satan firmaların haksız rekabete yol açtığı için ttnet'e dava açıp gelişimini engellemesidir. ttnet bu dava yüzünden uzun bir süre adsl hizmetini askıya almıştı ve şanslı bazı kullanıcılar dava açılmadan interneti bağlattığı için hepimizden bir kaç yıl önce bu hizmete kavuşmuştu.
ayrıca eğer arama motoru olarak google baz alınırsa aranma hacmi olarak porno kelimesi en çok ermenistan'da aratılmakta, türkiye ise listede 3. sırada bulunuyor. listeye aşağıdaki linkten ulaşılabilir:
schalke 04'ün maalesef galatasaray'dan çok daha iyi oynadığı şampiyonlar ligi karşılaşması. kimse değinmemiş olsa da maçın adamı benim için selçuk inan'dır. attığı paslardan çok, kritik schalke ataklarında yaptığı önemli hamleler ile bana göre maçın farka gitmesine engel olmuştur.
schalke'nin attığı golün ilk yarının son dakikasında saçmasapan bir hatadan gelmesi takımın moralini oldukça düşürmüş ve ikinci yarı ilk yarıya göre hücum yönünden daha silik bir galatasaray izlememize neden olmuştur.
fatih terim'in eboue'nin yerine sabri ile başlaması benim beklediğim bir şeydi zira daha geçen hafta basın açıklamasında "sabri gibi çok çalışıp kendini tekrar gösteren oyuncular formayı tekrar kapar" tarzında bir laf etmiş ve sabri'yi övmüştü. bana göre * fatih terim'in en büyük hatası bu maçta sneijder'i sol açık olarak oynatmaktı, bu büyük bir kumardı ve tutmadı. riera ve sneijder'in bulunduğu sol kanatta schalke malesef ilk yarı rahat rahat at koşturdu. ikinci yarı amrabat'ın girmesiyle sol kanat biraz daha toparlandı.
fatih terim böyle rövanşların adamıdır, umarım bir sonraki maçta yapılan hatalardan gereken ders çıkarılır ve galatasarayımız adını şampiyonlar ligi çeyrek finaline yazdırır.
woody allen abimizin vicky cristina barcelona'dan sonra, to rome with love'dan önce çektiği viral paris reklamı olan film. kendisinin elinden çıkmış müthiş senaryo ile en iyi orijinal senaryo dalında oscar ödülünü evine götürmeyi başardı *. özellikle nostaljik yapımların bol oscar aldığı * 2012 oscar ödül töreninde, nostaljiyi unsurları ti'ye alan bu filmin oscar alması ayrı bir ironidir.
filmin ana karateri olan gil'i daha 1977 yapımı annie hall filmindeki alvy karakterine oldukça benzettim *. oyuncu kadrosu zaten müthiş olan filmde oyunculuklarda çok içten olunca ortaya insanın içini ısıtan ve paris'e gitme isteği uyandıran bir film ortaya çıkmış.
özellikle gelecekten korkup, geçmişe daha fazla tutunmaya çalışan benim gibi insanların filmi midnight in paris.
